İstanbul Üniversitesi’nde yaşanan polis baskını sırasında gözaltına alının 36 öğrencinin serbest bırakılacağı haberi üzerine Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gelen 18 öğrenci ters kelepçeyle yüzükoyun yere yatırıldı, darp edildi.
Gözaltındaki arkadaşlarını beklerken Elif Sultan Kalsen’in İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldırısı sırasında kaçarak Vergi Dairesi Başkanlığı’nın otoparkına sığınan üniversiteliler yere yatırılarak ters kelepçelendi. Polis, kendi çektiği bu fotoğraflar basına yansıyınca “Grubun can güvenliğini sağlamak gayesiyle yere yatırılarak bölgeden uzaklaştırılma konsepti geliştirilerek daha güvenli alanda muhafazaları sağlanmıştır” diye açıklama yaptı.
Gözaltında 9 saat ters kelepçeli olarak bekletilen gruptan Baransel Ağca, yaşananları şöyle anlattı: “Emniyet’in önünde İstanbul Üniversitesi’nde gözaltına alınan arkadaşlarımızın çıkışını bekliyorduk. 29 kişiydik. Önce patlama sonra da silah sesleri geldi. Kaçtık. Vergi Dairesi’nden, “Burası güvenli gelin” dediler. Hepimiz otoparka indik. Mustafa vurulunca içeri taşıdık.
POLİS KAMERASI KARARDI
Yaklaşık 40 polis otoparka gelip bizi yere yatırdı ve dövmeye başladı. Bu sırada bir polis kameramanı geldi. Oradaki polislerden biri bağırdı ‘kapat’ diye. Saçlarımızdan tutup kafamızı kaldırdılar ve fotoğraflar çektiler. ‘Kafasını kaldıranı vururuz’ diyorlardı. Bu sırada Mustafa yaralı olarak yerde yatıyordu. Kafasına bir şey geçirip vurmaya başladılar. Ayakta zıplatarak merdivenden çıkarttılar. 2.5 saat sonra gözaltı için araç geldi. Haseki Hastanesi’ne sonra da Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. 9. saatin sonunda kelepçelerimiz çıkartıldı. Gece saat 03.30’da serbest bırakıldık.”
Emniyet’e saldırı sırasında ayağından yaralanan ve ikinci terörist olarak lanse edilen Mustafa Hasan Güneş de olayı, tedavi gördüğü hastanede şöyle aktardı:
“Silahlı eylemi fark edince Maliye Binası’nın otoparkına sığındık. Ben Fikir Kulüpleri Federasyonu üyesiyim dememe rağmen yaralı terörist mantığıyla hareket ettiler. Polislerin elleri, ayakları titriyordu. ‘Arkadaşını öldürdük. Bizim arkadaşımız yaralı. Ölürse seni de öldürürüz’ dediler. Eylemi kiminle birlikte yaptığımı sordular. Silah sordular. Sırayla üzerimi arayıp dövüyorlardı. Sonra da hastaneye götürdüler. Tek ayağımla sekerek oradan çıktım. Hastanede aynı gece suçsuz olduğum anlaşıldı. Tavırları hemen değişti. Müşteki sıfatıyla ifade verdim.”
Hürriyet