Suriye'de PYD'nin kontrolünde bulunan Kobani kentine IŞİD’in saldırılarını protesto eden grupların yurt genelinde başlattığı gösteriler en çok Diyarbakır’a zarar verdi. Artık istedikleri gibi yol kesip kimlik sorabiliyorlar! Üstelik vatandaşlar da bunu kanıksamış.

Şehrin son 6 yıl içinde elde ettiği olumlu imajı terse döndü. Yoğun olayların yaşandığı 3 günün sonrasında şehirde hayat normale dönerken sokaklar hâlâ yaşananların iziyle dolu. Yanmış araçlar, sökülmüş kaldırımlar, yağmalanan bankalar, ateşlerden dolayı simsiyah olmuş yollar… Uzun yıllar sonra tankların sokağa çıkmasına neden olan olayların izleri hâlâ duruyor.

Bu durum şehre dışarıdan gelen insanları ürkütse de Diyarbakır’da yaşayanlar olayları kanıksamış durumda. Dükkanı yanmış, yağmalanmış esnaflar temizlik yaparken yan komşuları hiçbir şey yaşanmamış gibi normal gününe devam ediyor.

Bugün'ün haberine göre; hava karardıktan sonra şehir sanki olması gerektiği gibi PKK'nın yönlendirdiği gençlere kalıyor. Huzurevleri, Bağlar, Suriçi ve Fiskaya bölgelerinde yaşları 10 ve 17 civarında olan gençler artık oyun haline getirdikleri araç durdurup kimlik sorma eylemleriyle vakit geçiriyor. Bazı yerlerde de yolun ortasında ateş yakarak geçişi tamamen engelliyorlar ta ki TOMA gelene kadar. Gariptir ki hiç kimse bu durumdan artık şikayetçi değil gibi. Durdurulan araçtaki şahıs ya kimliğini gösteriyor ya da Abdullah Öcalan ve PKK lehine slogan atarak yoluna devam ediyor. Aksi takdirde biliyor ki bir grup genç tarafından aracı taşlanacak.

Herhangi bir saldırıya karşı tetikte olan güvenlik güçleri alarm durumunu en üst seviyeye çıkardı. Bu sefer tek tehlike PKK değildi. IŞİD’in de bomba yüklü bir araçla saldırı yapacağı ihbarı gergin günler geçiren şehri adeta patlama noktasına getirdi. Teyakkuz halinde olan güvenlik güçleri artık stresli bir bekleyişe geçti. Emniyet birimlerindeki üst düzey alarm durumunun ne zaman son bulacağını sorduğum bir emniyet müdürü bu sorunun cevabını kendilerinin de bilmediğini söyledi.

Taş­la­ma ve mo­lo­tof at­ma genç­le­rin ade­ta bir eğ­len­ce­si ol­muş. Yaş­la­rı 15’e ka­dar olan ço­cuk­lar ey­lem­ler­de taş atar­ken, 15 ve üs­tü yaş­ta­ki­ler mo­lo­tof kul­la­nı­yor. Da­ha kü­çük ço­cuk­lar sağ­dan sol­dan bu­lup ge­tir­dik­le­ri ara­ba las­tik­le­ri­ni ya­ka­rak yo­lu tra­fi­ğe ka­pa­tı­yor. So­kak olay­la­rı­nın yo­ğun ya­şan­dı­ğı ve po­lis­le­rin mü­da­ha­le et­mek­te güç­lük çek­ti­ği Bağ­lar ve Fis­ka­ya böl­ge­sin­de­ki okul­lar da ade­ta terk edil­miş vi­ra­ne bir bi­na­yı an­dı­rı­yor. Cam­la­rı, ka­pı­la­rı ta­ma­men ka­pa­lı sac­lar­la ka­pa­tıl­mış, et­ra­fı di­ken­li tel­ler­le çev­ril­miş, ana ka­pı­sı sö­kül­müş du­var­la­rın­da ve mer­di­ven­le­rin­de mo­lo­tof izi ta­şı­yan okul­lar haf­ta ba­şın­da hiç­bir şey ol­ma­mış gi­bi eği­ti­me de­vam edi­yor.