Artı Gerçek'ten Esra Tur'un haberine göre 2 bin 20 lira olarak belirlenen asgari ücretle ilgili ekonomistler görüş bildirdi.

Açıklanan asgari ücret tutarını Artı Gerçek'e değerlendiren iktisatçılar, rakamın asgari geçim ücretinin altında kaldığına dikkat çekiyor. Kararın seçime endeksli geldiğini belirten ekonomistler, iktidarın mart ayında yapılacak yerel seçimler nedeniyle masadan aklındakinden daha yüksek bir rakam ile kalktığını belirtti. 

Asgari ücret tutarı açıklanırken 2019 yılı enflasyon farkının göz önüne alınmadığını belirten CHP eski Milletvekili, ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan, 2019 enflasyon farkından dolayı çalışan üzerinde ortaya çıkan pozitif etkinin yıl sonu itibariyle yerini yeniden olumsuz havaya bırakacağını kaydetti. 

"2 bin 20 lira olarak açıklandı ancak verilmesi gereken en düşük rakam 2 bin 300 lira olması gerekirdi" değerlendirmesinde bulunan Oyan, yeni yıldan itibaren büyük işverenler için sigorta primlerini içeren teşvik programlarının yürürlüğe gireceğini belirtti. Hükümetin asgari ücret tutarındaki artıştan doğan yükü kendi sırtlandığını, büyük işverene yüklemediğine dikkat çeken Oyan, ortaya çıkan yükün küçük işletmeleri daha fazla etkileyeceğini belirtti. 

"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir işçinin aylık geçim ücretini 2 bin 213 lira olarak belirledi ve bu rakam komisyon ile paylaşıldı" bilgisini hatırlatan iktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman, şov havasında açıklanan asgari ücret tutarının devletin kendi kurumunun açıkladığı asgari geçim ücretinin bile altında kaldığına dikkat çekti. 

CHP’nin 'Yerel Yönetimler 2019 Seçime Hazırlık' programında bile asgari ücret tutarını 2 bin 200 olarak belirlediğini ifade eden Konukman, "Hükümetin verdiği tutar CHP'nin vaat ettiği tutarın bile altında" dedi.

"Söz konusu emekçiler, dar gelirliler, işçiler oldu mu hükümetin verdiği kararlarda gelişmekte ülke standartlarına göre hareket ettiğini" belirten Konukman, "Hükümet söz konusu büyük sermayedarların çıkarlarını savunmak olduğunda ise Avrupa standartlarına göre hareket ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun anlaşmalarına uyulmaması ve işçi haklarını güvence altına alan uluslararası sözleşmelere çekince konulması bunun göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.  

"31 Mart'ta patlayacak öfkeden çok korkuyorlar. Asgari ücretin 2020 TL yapılmasını lütuf gibi pazarlayacaklar" diyen iktisatçı yazar Mustafa Sönmez ise "Bazı elektrik, doğalgaz indirimlerini seçim şekerlerine ekleyecekler. İşsizlik Fonu'nu tepe tepe kullanacaklar. Kaşığın ucuyla verdiklerini nisanda sapıyla çıkarırlar." dedi

Sönmez değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Asgari ücretle geçinen 6,5 milyon çalışan var. 2000 TL'nin altında çalışan olarak bakarsak, sayı 10 milyondur. 2 bin 20 TL olarak belirlenen asgari ücret bu 10 milyon nüfusun geçimine elbette yetmez. Adaletsizdir, insaf-izan dışıdır. En az 2 bin 500 TL olmalıydı. Asgari ücretin 2 bin 20 TL olarak belirlenmesi, 2 bin 213 TL’lik TÜİK takdirinin altındadır. Adaletsiz bir tespit olmuştur."

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) asgari ücretin en az 2 bin 800 TL olması gerektiğini belirtmişti. TÜİK'in raporuna göre ise bir işçinin aylık geçim ücreti 2 bin 213 TL.