Alman parlamentosu çocuklara kızamık aşısını zorunlu hale getiren yasayı onayladı. Mart 2020'den itibaren ebeveynler kreş ya da okula gönderebilmek için çocuklarının kızamık aşısı olduğunu kanıtlamak zorunda kalacak.
Kızamıktan Korunma Yasası, çocuklar ile kreşler, anaokulları, okullar, tıbbi kurumlar ve toplumsal hizmet veren kurumlarda çalışanlara Mart 2020'den itibaren kızamık aşısı olma zorunluluğu getiriyor.
Sığınma başvurusunda bulunan, sığınmacı merkezlerine başvuranlar ve tatil kamplarında bulunanlar da aynı zorunluluğa tabi olacak.
Hâlihazırda bir kreş ya da okula giden çocuklar, aşılı olduklarını 31 Temmuz 2021'e kadar ispat etmek zorunda.
Kızamık aşısı olmayan çocuklara anaokuldan men ve ailelerine para cezası
Okul yaşına gelmiş çocuklarına kızamık aşısı yaptırmayan ebeveynlere 2500 euro'ya varan para cezaları kesilecek.
Okul yaşına gelmemiş çocuklar kızamık aşısı olmamışsa kreş ve anaokullarına gidemeyecek.
'Sadece Almanya için Alternatif (AfD) aleyhte oy kullandı'
Kızamıktan Korunma Yasası, mecliste CDU/CSU, SPD ve FDP'nin oylarıyla geçerken Sol Parti ve Yeşillerin bazı vekilleri çekimser kaldı, sadece aşırı sağa meyleden AfD alehyte oy kullandı.
'Devlet zoruyla değil, ebeveyn kararıyla olmalı'
CDU'lu Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın (CDU) "Kelimenin tam manasıyla çocukları korumaya yönelik bir yasa, özellikle küçük çocukların korunmaya ihtiyacı var" diye savunduğu yasa, aylar süren tartışmaların ardından meclisten geçebildi.
Yasayı eleştiren 'Aşılarla ilgili bireysel karar verme yanlısı doktorlar' isimli gruptan pediyatrist Steffen Rabe, çocuklarına aşı yaptırıp yaptırmayacaklarına ebeveynlerin karar vermesi gerektiğini söyledi.
'Anayasaya aykırı'
Beden bütünlüğünün dokunulmazlığı hakkına atıf yapan Dr. Steffen Rabe, yasayı 'gereksiz, etkisiz ve anayasaya aykırı' diye eleştirdi. Asıl sorunun yetişkinlerden kaynaklandığını savunan Rabe, bu yılın ilk 10 ayında kaydedilen 498 kızamık vakasından 70'inin 20-24 yaşında olduğunu, kızamığa yakalanan 5-9 yaş arası çocukların sayısının ise 37'de kaldığını aktardı.
'Toplu bağışıklık'
Almanya'da kızamık aşısı 3-4 kez vurulan türde olduğundan, zorunlu hale gelmesi, aynı zamanda kabakulak, kızamıkçık ve bazı durumlarda su çiçeğine karşı da dolaylı yoldan bağışıklık kazandıracak.
Rabe ise tek enjeksiyonun şüpheli ebeveynlere daha çok hitap edeceğini savunarak "Bazı anne babalar gelecekte yan etkileri olabileceği endişesiyle çocuklarını üç hastalığın hepsine birden karşı aşılatmak istemiyor" dedi.
'Tedavisi yok, bulaşıcı'
Eleştirilere yanıt veren Sağlık Bakanı Spahn, 'aşıya çocuğun karar veremeyeceğini, zira kızamığın çocuk hastalığı olmadığını, tedavisinin bulunmadığını, son derece bulaşıcı ve hem çocuklar hem de yetişkinler için büyük azap niteliği taşıdığını' anlattı.
Dünyada kızamık vakaları dört kat arttı
21. yüzyıla girildiğinde pek çok ülke kızamığın ortadan kalktığını açıklamıştı. Ancak son dönemde kızamık vakalarının istikrarlı geri dönüşü üzerine pek çok hükümet harekete geçmek ve çağın özelliklerinden olan aşı şüpheciliğiyle mücadele etmek zorunda kaldı.
'Nüfusun yüzde 95'ini aşılamak gerek'
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre bir ülkenin kızamık salgını çıkmasını önlemek için nüfusun yüzde 95'ine aşılama yapılması gerekiyor.
Berlin merkezli Robert Koch Enstitüsü'ne göre, bu yıl 501 kişinin kızamığa yakalandığı Almanya'da okula başlayan çocukların sadece yüzde 93'ü hem birinci hem de ikinci kızamık aşılarını olmuş durumda.