Sincan’da işadamlarına yönelik algı operasyonunda skandalların ardı arkası kesilmiyor. Asılsız çıktığı tespit edilen ihbarların ‘gerçek çıkmış gibi’ işadamlarına sorulduğu belirlendi.
İşadamlarının İçişleri eski Bakanı Efkan Ala’nın iki ay önce “Kanunsuz hiçbir şey yok” tespitini yaptığı ihaleyle ilgili usulsüzlük yapılmış gibi sorguya tabi tutuldukları anlaşıldı.
Ankara Sincan’daki cami ve okul binasının olduğu arsayla ilgili Sincan Belediyesi’nin yaptığı ihaleyi alan işadamlarının sorgusunda tuzak sorulara muhatap olduğu belirlendi. Elinde hiçbir delil olmayan polisin işadamlarına yönelttiği ihbarlar da asılsız çıktı.
MAİL ADRESİ SAHTE ÇIKTI
Soruşturma 23 Aralık 2013’te Sincan Başsavcılığı’na gönderilen ihbar mektubuyla başladı. İhbar mektubunda isim, iletişim bilgisi olmadığı gibi mail adresi de sahte çıktı.
İhbarda Tapu’da çalışan B.Y’nin silahla tehdit edildiği iddia edildi. İfadesi alınan B.Y kendisini kimsenin tehdit etmediğini belirtince ihbar mektubu asılsız olduğu ortaya çıktı. Ancak son operasyonda ihbar mektubu dosyaya alındı ama ihbarın boş çıktığını gösteren en önemli tanığın ifadesi dosyaya konulmadı.
ASILSIZ MEKTUP
Yine aynı soruşturmada başka bir ihbar mektubu daha geldi. İhbar mektubunda işadamlarının birilerini tehdit ettiği ve menfaatle susturulduğu iddia edildi.Ancak savcılık tehdit edildiği belirtilen kişilerin ifadesine başvurmadığı gibi, operasyon yapılan işadamlarının bu kişi dinlensin talebi de görmezden gelindi. Skandal ihbar işadamlarının gözaltına alınmasına asılsız ihbarı gerekçe yaptı. Asılsız çıktığı tespit edilen ihbarlar işadamlarına polis sorgusunda soruldu. “İhbarda belirtilen hususlar ile bir ilginiz var mı” sorusu yöneltildi.
İŞLEME GEREK YOK
İhaleyle ilgili suç varmış gibi işadamlarına sorular yöneltildi. Oysa İçişleri eski Bakanı Efkan Ala ile şu an görevdeki bakan olan Sebahattin Öztürk’ün imzasıyla geçtiğimiz şubat ayında ihaleyle ilgili olarak belediye görevlileri hakkında ‘İşlem yapılmasına gerek yok’ kararı verilmişti. Kararda ihalenin kanunlara uygun yapıldığı açık bir şekilde vurgulanmıştı. Buna rağmen sanki suç varmış gibi işadamlarına sorguda usulsüzlük iddiaları soruldu.
Bakanlık tespitine rağmen işadamlarına yapılan hukuksuz sorguyu Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin verdiği karar da boşa çıkardı. Daire, ‘ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri ve faili olmayan suça iştirak olmayacağını’ belirtiyor.
Yargıtay, memurların suç işlemediği bir ihalede fesat karıştırma suçunun olmayacağını vurguluyor. Bu karar dahi soruşturmanın yasaya ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu gösteriyor.
ÜYELİK SUÇ MU?
İşadamlarına sorguda sanki vakıf ve derneklere üye olmak suçmuş gibi “Dernek ve vakfa üye olmanızdaki amaçlarınız nedir ve istediğiniz, düşündüğünüz ve hayal ettiğiniz amaçlarınızı gerçekleştirebildiniz mi” sorusunu yönelttiler.
iHBAR VE YALAN BEYANLA OPERASYON
İmam hatip lisesi ve cami yapılması karşılığında, iş merkezi olarak verilen belediye arsasında usulsüzlük iddiaları tam bir algı operasyonuna dönüştü. İşadamları alınan ihale şartnamesine göre depreme dayanıksız olduğu tespit edilen lisesinin yerine Sincan Gökçek Mahallesi’nde modern bir imam hatip binası yaptırdı. Veliler okulun taşınmasına imzayla onay verdi. Sincan Belediyesi, iş merkezi yapılan binayı en yüksek fiyatı veren şirkete verdi. Belediye de dini alan dışında bina yapılamaz şerhini kaldırdı. 17 Aralık sonrası tartışmalı şekilde 22 işadamı gözaltına alındı. 6 kişi tutuklandı
FORMALİTE SORULAR
Sorguda şu sorular yöneltildi:
*İhalenin formalite olarak yapıldığı ve bu şekilde kamunun zararına derneğinizin menfaatine sebep olarak usulsüzlük yaptığınız anlaşılmıştır. Bu konuya ilişkin açıklamanızı yapınız.
*Sincan Belediyesi’nin 50 ada 28 parselde bulunan hissesi neden çok ucuz bir bedelle ihaleye çıkmıştır?
*İhaleye katılan kişilerle ihale öncesinde görüştünüz mü?
*Şirketin müdürü ile ihaleye katılan firma yetkilisinin ihale öncesinde görüştükleri bu görüşme ile ihaleye fesat karıştırdıkları tespit edilmiştir. Açıklayınız.
ŞANTAJLA KUMPAS iFADESi
Tartışmalı operasyonda hayırsever işadamlarına gözaltıya gerekçe olan müştekinin, şantajla kumpasa alet edildiği ortaya çıktı. Savaş G’ye emniyette “Hakkındaki yakalama kararını biliyoruz. İşbirliği yaparsan işlem yapmayız” denilerek işadamları aleyhine şikayetçi yapıldığı belirlendi.
ARSA ORTAĞI GÖSTERİLDİ
Arsa ortağı gibi gösterilen Savaş G, polis yönlendirmesiyle suçsuz işadamları için “Bizi kandırdılar” dedi. İfadenin ardından yakalama kararına rağmen Savaş G. hakkında işlem yapılmadı. Savaş G, elini kolunu sallayarak emniyetten çıktı.
ANNESİ OĞLUNU YALANLADI
Savaş G’nin yalan söylediğini annesi ve avukatı da teyit etti. Annesi kendilerini kimsenin kandırmadığını belirtti. Bu ifadeye rağmen Savaş G, müşteki gösterildi. İftira ve suç uydurma ifadesiyle hayırsever işadamları ev ve işyerleri aranarak gözaltına alındı. Savaş G’nin kumpasa alet edildiği Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu tarafından savcılığa gönderilen yazıyla da anlaşıldı. Savaş G’nin polis tarafından suç uydurma kastı ile ifade vermesini işadamları avukatları şikayet etti.
Başbakanlık Teftiş Kurulu da suç bulamadı
Derneğin hayırişleri için kurulan şirketi, Başbakanlık Teftiş Kurulu inceledi. Ön rapor hazırlyan kurul, ‘Usulsüzlük, yolsuzluk yok’ dedi
Kültür Değerlerini Yaşatma ve Eğitim Hizmet Derneği faaliyetlerinde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun da bir suç unsuru bulamadığı ortaya çıktı.
Derneğin hayır işleri için kurulan Sincan Eğitim İnşaat Mimarlık Limited Şirketi’ni kurul, Eylül 2014 itirabiyla incelemeye başladı. Hazırlanan ön raporda ne bir usulsüzlük ne de bir yolsuzluk tespit edildi.
İFADE BİLE ALMADILAR
Derneğin Mali Müşavir Mustafa Çakıroğlu, Başbakanlık Teftiş Kurulu’na Mart ayında ifade verdiklerini belirterek, “İncelemede bütün sorulara cevap verdik. Ancak Teştif Kurulu ifadelerimizi almadan ön raporunu 19 Şubat’ta yazdı. İfadelerimiz alınmadan, bize ait konularda bize sorular yöneltmeden nasıl böyle bir rapor hazırlanabilirdi şaşırdık. Buna rağmen bir şey bulamadılar.
Caminin oradaki dükkanları bir gerçek şahıs satın almış. Neden tüzel kişilik değil de gerçek şahıs satın almış gibi şüpheli yanlar görmüşler. Onun dışında usulsüzlük yolsuzluk suçlaması ön raporda yok. Ama bunlar bile şüphe.
PARA AKTARMA YALANI
Hadi suç olsun vergi kanunu açısında para cezası gerektiren şeyler öyle 70 yaşındaki bir insanı cezaevine atacak kadar ağır falan yok ortada.” Çakıroğlu, dernek aracılığı ile dershanelere para aktarıldığı iddiasını da yalanlayarak, şu bilgileri verdi:
5 ÖGRENCİ İÇİN ÖDEME
“Derneğimiz 2005’te yani 10 yıl önce dershanede okuyan 5 çocuğun taksidini ödemiş. Toplam 3 bin 300 TL. ‘Para aktardılar’ iddiası buna dayanıyor. Dernek, hayır ve eğitime destek olmak için kurulmuş. Tabii eğitime, öğrencilere yardım edecek.5 öğrencinin taksidini ödemekle para aktarıldı diyemezsiniz. Dernek kuruluş felsefesi dışında birşey yapmadı. Eğitime destek çıkmış.”