Aşk için "çevirdikleri dolap" hala dönüyor
-"Hileyle iş yapmak" anlamına gelen "dolap çevirmek"
deyiminin, yaklaşık 150 yıl önce İzmirde yaşanan ve
engel tanımayan bir aşktan doğduğu belirtildi
İZMİR (A.A) - Halil Şahin - "Hileyle iş yapmak" anlamına gelen
"dolap çevirmek" deyiminin, yaklaşık 150 yıl önce İzmirde yaşanan ve engel
tanımayan bir aşktan doğduğu belirtildi.
Urla Karantina Adası Müdürü Şaban Koçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
adada yaşanan gizli bir aşkın, uzun yıllardır dilden dile dolanan bir deyimin
kaynağı olduğunu aktardı.
Karantina Adasının, uzun yıllar deniz yoluyla gelenlerden veba, tifo, tifüs
gibi ölümcül hastalıkların Anadolu topraklarına girişini önlemek amacıyla hizmet
verdiğini kaydeden Koçoğlu, gemiden inen yolcuların adadaki tahaffuzhanede banyo
yaptığını ve elbiselerinin dezenfekte edildiğini anlattı.
Koçoğlu, dönemin en modern tahaffuzhanesinde olası hastalıklara karşı çok
titiz davranıldığını ifade ederek, "Yolcuların banyo yapmak için çıkardığı
elbiseler, dezenfekte edilecekleri buhar sisteminin olduğu yere filelerle
gönderildi. Fileler de duşların bulunduğu bölümden sterilizasyon bölümüne
çalışanlarca değil, mikropların yayılmaması için dönen dolaplarla gönderilirdi"
diye konuştu.
-Sterilizasyon dolabında aşk mektubu-
Dönen dolap sisteminin Osmanlı saray mutfaklarında ve Amasyanın tarihi
evlerinde kokunun diğer odalara dağılmasını önlemek için kullanıldığını aktaran
Şaban Koçoğlu, dolap sisteminin adada yaşanan bir aşka da hizmet ettiğini
belirtti.
Koçoğlu, karantina adasının ilk yıllarında kadınlar bölümünde çalışan
görevliyle, erkekler bölümünde çalışan görevlinin birbirlerine aşık olduğunu
ancak iş yerinde gönül işlerine sıcak bakılmadığı için bir süre aşklarını
gizlemek zorunda kaldıklarına değindi.
Aşkın engel tanımadığını dile getiren Koçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O zaman iş yerinde gönül ilişkisine izin verilmiyor ama aşk da engel
tanımıyor. Aşıklar o dönemki toplumsal yapı nedeniyle dışarıda da iş yerinde de
görüşemiyorlar. Görüşemiyoruz, bari mektuplaşalım diyorlar. Mektuplaşırken de
elbiselerin sterilizasyona gönderildiği bu dolapları kullanıyorlar. Erkek olan,
önce dolaba vurarak diğer tarafta aşığının olup olmadığını kontrol ediyor. Eğer
oradaysa mektubunu dolaba koyuyor ve dolabı çevirerek arka tarafa gönderiyor.
Kadın olan da aynı şekilde mektubunu yoluyor. Bu şekilde mektupla hasret
gideriyorlar. Ancak bir süre sonra ada yöneticisi aşıkları mektuplaşırken görüyor
ve Siz ne dolaplar çeviriyorsunuz- diyor. Bu söz o günden sonra gizli iş yapmak
anlamında kullanılmaya başlanıyor. Böylece, tahaffuzhanede yaşanan engel
tanımayan aşk, gelecek nesillere aktarılacak bir deyime neden olmuş. Adanın
tarihine hakim, olaya şahit olanlardan aktarılan olay bu şekilde."
Şaban Koçoğlu, aşıklara daha sonra ne olduğuna dair bir bilgi bulunmadığını
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı