Asker aileleri, şüpheli ölümlerin aydınlatılmasını istiyor

ANTALYA (CİHAN)- Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği, Türkiye'de zorunlu askerliğin bir sonucu olarak ortaya çıkan kışladaki ölümleri Antalya'daki sempozyumda ele aldı. Sempozyuma çocuklarını askerde kaybeden aileler de katıldı. Yaşadıkları durumu ve hak arama mücadelelerini anlatan bazı anne ve babalar herkesi duygulandırdı. Aileler çocuklarının şüpheli ölümlerinin aydınlatılmasını istedi.

Hacı Bektaş Vakfı Cemevi ve Kültür Merkezi'nde yapılan sempozyumun moderatörlüğünü yapan avukat Ahmet Çevik, şüpheli asker ölümlerine ilişkin bazı rakamlar paylaştı. Son 22 yılda 4 bine yakın askerin kışlada intihar ettiği veya şüpheli bir şekilde öldüğü bilgisini sundu. Av. Çevik askere alınmadan önceki sağlık kontrollerini gerekçe göstererek, intihar eden askerlerin sorumluğunun da orduya ait olduğunu savundu.

Avukat Kasım Elveren ise ağabeyi Hakkı Elveren'in 1990'da Niğde askerlik yaptığı sırada intihar ettiği bilgisine inanmadıkları için yasal yollara başvurduklarını anlattı. İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkmesi'ne başvurduğunu belirten Elveren, ağabeyinin kaderini yaşayan askerlerin ailelerine öncülük etmek istediğini söyledi. Elveren, kışladaki asker şüpheli asker ölümlerinin azalmasının ancak komutanların da sağlık durumlarının gözden geçirilmesiyle önlenebileceğini hatırlattı. Komutanların psikoloji eğitiminden geçmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

İzmir'de yaşayan Hülya Karadeniz isimli anne ise 2002'de Erzurum Ilıca'da askerlik yapan oğlunun ölümünü şüpheli bulduğunu ancak devletin kafalarındaki soru işaretlerini gidermediğini ifade etti. 21 yıl önce oğlu İlhan İbiş'i askere gönderdikten sonra kışlada öldüğü haberini alan Yılmaz İbiş ise devlet yetkililerinin yaşadıkları probleme duyarsız kalmasından yakındı.

Oğlu Murat Can'ın 2009'da askerde intihar ettiği ileri sürülen Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı Oktay Can ise çocuklarının intihar etmiş olabileceğine ihtimal vermiyor. Elindeki olay yeri inceleme fotoğraflarını gösteren Can, oğlunun kafasında iki farklı mermi izi olduğunu ancak, cenazeyi teslim aldıkları sırada bunlardan bir tanesinin plastik cerrahi yöntemiyle kapatıldığını ileri sürdü. Can da yaşadıkları durum karşısında çaresiz kaldıklarını ifade etti.

Sempozyumda şüpheli asker ölümlerini anlatan bir belgesel gösterimi de yapıldı. CİHAN
28 Şubat 2015 16:08
DİĞER HABERLER