Asker kökenli gazetecilerden konu açılınca bugün Ali Kırca gelir akla. Sonra birkaç isim daha.
Ama sorun asker kökenli olmakta değil, gazeteci-asker ilişkisinde.
Medyanın kadim tartışmalarından biri alaylı-mektepli kutuplaşmasıdır. İlginçtir bu çatışma Osmanlı ordusunun son dönemlerinde ortaya çıkmıştı. Sanki askerî bir bölgeymiş gibi medyanın aynı tartışmayı tevarüs etmesi boşuna değil aslında. Çünkü medyada hatırı sayılır miktarda 'asker' var. Kimi bir darbenin rüzgârıyla savrulmuş, kimi doğuştan kalemşor; yazmaya üniformalıyken başlamış.
Ali Kırca mesela; 69 Subay Bildirisi'ni kaleme alan oydu. Bildiri şu cümlelerle bitiyordu: "Yüce Türk halkı, senden yana olanları vuranlara, 'Artık yeter, dur!' diyoruz ve devrimci şarkımızı bir kere, bin kere daha birlikte söylüyoruz. Ne değişir, isterse kesilsin devrimcilerin başları birer birer. Oysa bir yasadır bu, mümkünü yok! Devrimciler ölür, devrimler sürer."
69 Subay Bildirileri'nden sonra ordudan ilişiği kesilmiş, daha sonra gazeteciliğe soyunmuş. 1948'de doğan ve Deniz Harp Okulu'nda okuyan Kırca, 1969 yılında deniz teğmeni iken hazırladığı bildiri sebebiyle ordudan atılan 83 kişiden biriydi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi'nde tıp ve hukuk tahsiline girişir; 1974'te de TRT'de muhabirliğe başlar. Solmazer Davası'nda idamı istenen Kırca'nın, boy gösterdiği medya dünyasında demokrat kimlik edindiğini söylemek pek mümkün değildir.
Savaş Süzal onlardan biri. Hem eski bir asker, hem asker oğlu. Babasının karşı olmasına rağmen izinsiz Kuleli Askerî Lisesi'ne başvuran, Talat Aydemir hadiseleri vuku bulduğunda ilişiği kesilen 1459 subaydan biri. Önce Sabah'ın Washington temsilcisi olarak tanıdık onu, şimdilerde Yeniçağ'da yazıyor. Şu satırlar, 22 Mayıs 2009'da, Talat Aydemir olaylarına vurgu yapıp hadiseyi Ergenekon'a karışmış askerlere bağladığı yazısından: "... Demek istediğim, hâlâ şu gözaltına alınan subaylar konusu. Adam görevde binlerce kişiye komuta ederken darbe yapmayacak, emekli olduktan sonra bu işe kalkacak. Bence komik bir durum. Bu ayıp herkese yeter. Tarihi unutanlara bundan 46 yıl öncesini hatırlatmak gerek."
Cemal A. Kalyoncu'nun haberi Aksiyon dergisinin bu haftaki sayısında