Askerlerin sevkinden çatışma anına kadar tüm detayları saniye saniye gün yüzüne çıkardı
Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalında 13 Mehmetçiğin şehit düştüğü baskında komuta hatası olduğu ortaya çıktı. Çatışmayla ilgili Ankara'ya ulaşan raporda, kaçırılan ikisi asker üç kişiyi aramaya çıkan timlerin sevk ve idaresinde yaşanan sorunlar sebebiyle askerlerin açık hedef haline geldiği aktarılıyor. Olay yerine ilk helikopter, çatışma başladıktan 1,5 saat sonra gönderiliyor.
Ankara'ya ulaşan raporlara göre, timler 43 derece sıcaklıkta, 40 kilogram teçhizatla 4 gün boyunca aralıksız yürütüldü. Yorgun düşen askerlerin durumu, teröristlerin telsiz konuşmalarına da yansıdı. PKK'lıların 14.00'teki telsiz muhaberesinde "Askerler sersem sersem geziyor, neden vurmuyorsunuz?" dedikleri kayıtlara girdi. Askerî birlikler 14.30'da uyarıldıktan tam 10 dakika sonra çatışma çıktı. Teröristler, ormanlık alanda pusuya düşürdükleri askerlere roketatar ve silahlarla saldırdı. Şehit 13 askerin otopsi sonucunda ise tamamında kurşun yaraları belirlendi. Roket saldırısı sonucu yanan ve boyu bir metreyi aşan kuru otların arasında kalan yaralı askerlerin mevzilerden çekilemediği, alevlerin içinde hayatlarını kaybettikleri anlaşıldı.
Raporlar, askerlerin sevkinden çatışma anına kadar tüm detayları saniye saniye gün yüzüne çıkardı. Çatışmada 13 askerin şehit verilmesinin arkasında ise planlama hatalarına dayanan iddialar gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, PKK'lı teröristlerin iki asker ve bir sağlık memurunu kaçırmalarının ardından operasyonlar başladı. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun talimatıyla 10 Temmuz Pazar günü 12 tim, Silvan'dan çıkış yaparak araziye gönderildi. Timler sırtlarında 40 kilogram yükle 43 derece sıcaklıkta aralıksız 4 gün arazide kaldı.
12 Temmuz Salı günü Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı'na roketle yapılan saldırının ardından da 4 tim daha araziye çıkarıldı. Hazro ilçesinin doğusuna çıkan timler, ertesi gün araziden döndü. Bu arada Jandarma'ya bir ihbar geldi. Timlerin araca bindikleri noktanın birkaç kilometre batısında silahlı teröristlerin bulunduğu ihbar edildi. İhbar üzerine alay komutanının, timleri yöneten Yüzbaşı Hanefi Ekinci'yi, "İsteseydiniz adamları alırdınız" şeklinde uyardığı öğrenildi. İhbarın üzerine dört time iki tim daha takviye edildi. Timler, 13 Temmuz'da Hazro'ya gönderildi. Daha önceki 12 time ek, 6 tim daha sevk edilince bölgede araziye çıkan tim sayısı bir anda 18'e ulaştı.
BİRLİKLER ÇATIŞMADAN 10 DAKİKA ÖNCE UYARILIYOR
Kaçırılan askerleri bulmak için 10 Temmuz'da araziye çıkartılan timlerden 4'ü, 13 Temmuz gecesi Bayrambaşı Alakuşak bölgesine gönderildi. Reşan Deresi adıyla bilinen bu vadinin ise Hazro-Lice-Silvan sorumluluk sahasının kesişme noktası olduğu öğrenildi. Sorumluluk sahasının kesişme noktasında bulunduğundan terör örgütünün bölgeyi yoğun olarak kullandığı belirtiliyor.
Araziye sevk edilen timlerin sevk ve idaresindeki karmaşa bununla da sınırlı kalmadı. Albay Mehmet Murat Toprak'ın emriyle Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz komutasındaki 1. bölük ile Üsteğmen Necmeddin Erdoğan komutasındaki 2. bölük birleştirildi. 43 derece sıcaklıkta iki gündür aralıksız yürüyen askerlerin dinlendirilmesi için 2. bölük dinlenmeye çekildi. Diğer bölükler emniyet alma görevi yaptılar.
"ASKERLERİ NEDEN VURMUYORSUNUZ?"
Timler 14 Temmuz Perşembe gecesi saat 01.00'de Reşan Deresi'ndeki bir mağara civarından geçerken termal kameralar bazı tespitlerde bulundu. Malagir adlı tepede olunması gerekirken 1,5 kilometre mesafede 500 metre rakımlı bir tepede birlikler bekletildi. Yorgun askerlere hava aydınlanmadan 'çök' emri verildi. Gece 2 tim nöbet tuttu. 1. Bölükteki 58 kişi, 2. bölükteki 37 kişi ve Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin komutasındakilerle beraber toplamda 100 civarında asker o gece alandaydı.
Birlikler sabah saatlerinde intikale başladı. Öğleden sonra 14.00 civarında teröristlerin telsiz muhaberesi yaptığı belirlendi. PKK'lı teröristlerin aralarında yaptığı muhaberede, "Asker sersem sersem geziyor, neden vurmuyorsunuz?" şeklinde görüşmeleri saptandı. Bu görüşmenin belirlenmesi üzerine birlikler alarm durumuna geçirildi. 14.30'da birliklere, "Bölgede telsiz kestirmesi var, dikkat edin" talimatı verildi. Saatler 14.40'ı gösterdiğinde çatışma çıktı.
Roketatarlı saldırı, göğüs göğüse çarpışma
Ankara'ya ulaşan raporlara göre, PKK'lı teröristler birliklere önce uzun namlulu silahlar ve roketle saldırdı. Çatışmada teröristler şehitlerin bir metre yakınına kadar sokuldu. Çatışma sonrasında ölen PKK'lı teröristlerin şehit Uzman Çavuş Mustafa Güney ve Fahrettin Aksu'nun mevzisinin dibine kadar geldiği görüldü. PKK mevzileriyle askerlerimizin mevzileri iç içe geçti. Göğüs göğse çatışma yaşandı. Teröristler 8 el bombası attı. PKK'lıların kullandığı roketler sebebiyle bölgede bir metreyi aşan kuru otların tutuştuğu ve çıkan yangınla birlikte askerlerin geri çekildiği anlaşıldı. Bölgede yükselen yoğun dumanın askerlerin mevzide bıraktığı mühimmatın patlaması sonucu çıktığı saptandı. Yangın büyüyünce yaklaşık 70 asker ateşlerin arasına sıkışıp kaldı. Yangının söndürülmeye başlanmasıyla dar bir alana sıkışan askerler bölgeye yayıldı. Otopside şehitlerin tamamında kurşun yaraları çıktı. Yaralı askerlerin mevziden çekilemediği için yanarak can verdiği öne sürüldü.
'KOBRA' helikopterlerin yardıma gelmesi 1,5 SAAT SÜRDÜ
Olayda Süper Cobra helikopterlerinin müdahalesindeki gecikmeye dikkat çekildi. Çatışmadan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun 14.30'da haberdar edildiği de gelen bilgiler arasında. Helikopterlerin bölgeye ulaşması ise ancak 16.00'ı buldu. Cobra'ların dışında Sikorsky helikopterlerinin de geciktiğine dikkat çekiliyor.
Bu arada çatışma bölgesine çok yakın bir yerde konuşlu Jandarma Özel Harekat birliklerinden yardım konusunda ve teröristlerin kaçış noktalarını kapatmak için acil olarak sevk edilmediği de iddialar arasında. Çatışmanın yaşandığı sıralarda Diyarbakır Özel Harekat birliğinin Kocaköy mevkiinde bekletildiği ileri sürülüyor.
Barış sürecinde terör örgütü yine sahne aldı
Terör ve strateji uzmanları, saldırının zamanlamasına dikkat çekiyor. İşte uzmanların yorumu:
Kapatılan HEP'in Genel Başkanı Fehmi Işıklar: Siyasilerin yeni anayasayı deklare ettiği, Kürt sorununun tartışılır hale geldiği bir ortamda böyle bir eylem, barış çabalarına yönelik darbe niteliği taşıyor. Rastgele gelişen bir eylem değil, aksine planlanmış, zamanlaması önceden ele alınmış bir saldırı.
Kürt siyasetçi Sertaç Bucak: Saldırı, Kürt sorununun siyasal çözümüne ve demokratik anayasa yapma girişimine yönelik yapılmış büyük bir darbedir.
Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi Genel Sekreteri Halim İpek: 33 er olayındaki gibi sanki birileri yine düğmeye bastı. Açılımın devam etmesi gerekiyor yoksa bu ateş hepimizi yakar.
Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar: Eğer bir siyasi partinin ve siyasetçilerin cesaretsizliğinden bahsetmek gerekirse burada BDP'nin cesaretsizliği gündeme gelmeli.