Selam terör örgütü soruşturmasında görev alan polislere yönelik operasyon kapsamında MİT TIR’larını durdurdukları için tutuklanan askerlerin avukatları karara tepki gösterdi.
Avukatlar, müvekkillerini Adana’da tutuklatamayan iradenin aynı gerekçelerle İstanbul’a getirterek tutuklanmalarını sağladığını söyledi. Soruşturma kapsamında 32 askerden 17’si tutuklandı. Askerlerin avukatları karardan sonra adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Avukat Hasan Tok, “İçeride de söyledim. TIR, Hatay’ı Adana’yı dolaştı İstanbul’a geldi Çağlayan’a park etti. Buradan sonra da bence Brüksel’e gider. Bu TIR her yere gider yani Lahey’e gider.” dedi. Adil yargılama, masumiyet karinesi, delil, kanıt bunların silinip çöpe atıldığını ifade eden Tok, ifadesini kullandı.
“Türkiye’de sizin de bizim de hepimizin, o emredenlerin çocuklarına da lazım olacak olan adalet ortadan kaldırılıyor.” diyen Tok, “Biz Abdullah Öcalan değiliz kardeşim. 312’den (darbe) yargılanacak olanlar PKK ve diğer terör örgütleridir. TSK mensuplarını 312’den yargılayan adam yarın öbür gün gelir kendisi de 312’den yargılanır.” şeklinde konuştu. Şu ana kadar sustuklarını dile getiren Tok, “TIR’ların içinde ne olduğunu Türk toplumu merak etmiyor mu? Casussa, çeteyse, örgütse, vatan hainiyse, şerefsizse benim müvekkillerim, bunları mahkemede de söyledim, o zaman ne olacak TIR’ların içerisini açacağız kardeşim. Bakacağız kim şerefsiz, bu ülkede kim namussuz, kim vatan haini, silah kaçakçısı, kim terör örgütlerine silah götürüyor, kim TIR’larla silah taşıyor. Bunların hepsi görülecek. Biz bunları, susuyoruz bugüne kadar söylemedik. Biz vatanını milletini seven insanların avukatlarıyız. Bu insanlar susuyor, niye susuyor? Vatan, millet zarar görmesin diye susuyor. Ama bundan sonra susmayacak. Çünkü tutuklanan insan ne yapacak konuşacak. TIR’ların içinde ne var, Türk toplumu bundan sonra görecek.” diye konuştu.
Müvekkillerinin Adana’da aynı olayla ilgili yargılandığını hatırlatan avukat Ali Gayıranal da “Aynı maddeler, aynı suçlamalarla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu şahıslar hakkında bir soruşturma açtı.” dedi.
Adana’da gerçekten hukuktan yana, hukukun üstünlüğüne inanan hakimler sayesinde müvekkillerinin suçsuz oldukları için tutuklanmadığını söyleyen Gayıranal,
“Tabi bu gören birileri bu sefer ‘bu insanları nasıl tutuklarız’ diye düşünmüş olacaklar ki Adana’daki olayı bir şekilde İstanbul'a bağlayıp, ki İstanbul savcılığının yer bakımından yetkisi yoktur, İstanbul savcılığı Adana’da vuku bulmuş bir olay için soruşturma yetkisine sahip değil. Ama ne yaptılar bir Selam dosyası var. Bugünlerde ‘sözde’ Selam tevhit örgütü dosyası oldu. O dosya ile bu şahısları bağlantılandırmak suretiyle alıp İstanbul’a getirdiler.” diye konuştu. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müvekkillerin zaten yargılandığı bir olayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tekrar soruşturma konusu yapıldığını vurgulayan Gayıranal, “Orada başaramadıkları tutuklamayı bin bir türlü kumpas ile halihazırda Anayasa Mahkemesi’nde anayasaya aykırılığı konusunda iptal davası devam eden sulh ceza mahkemeleri eliyle bir şekilde sevk edilen 32 müvekkilden 17 tanesi tutuklandı.” ifadelerini kullandı.
Gayıranal, “Er ya da geç hukuk ve adalet yerini bulacak ve bugün birilerine kumpas kurmak için yaptıkları yasalar bu kumpas kuranlara geri dönecektir. Bu bir tehdit değildir.” şeklinde konuştu. Savcılık tarafından askerlere üç tane ilginç soru sorulduğunu belirten Gayıranal,
“Fethullah Gülen ve Emre Uslu’yu tanıyıp tanımadıkları, 17 Ekim 2013’te Samanyolu TV’de yayınlanan Şefkat Tepe adlı dizideki bir kısım repliklerin şahıslar tarafından talimat olarak algılanıp algılanmadığı. Bu müvekkillere sorulmuş, cevaplarını vermişler. Fakat ne gariptir ki sorguya sevk edildikten sonra müvekkillere bu bahsedilen sorular ve suçlamalarla alakalı bir sevk söz konusu olmamıştır. Sevk tamamen 312 (darbe) ve 314/2’den (örgüt üyeliği) yapılmış. Sorgu aşamasında müvekkillere ne Fethullah Gülen Hocaefendi, ne Samanyolu Tv ne de Şefkat Tepe ile alakalı soru sorulmamıştır.” dedi.
Bununla ne yapılmak istendiğini belirten Gayıranal, “Artık bir hastalık, paranoya oldu. Herkesi her şeyi paralele ve bu ülkede hizmet camiası, cemaat olarak bilinen camiaya bağlamaya çalışmaktadırlar. Artık gına getirdi. Fakat başaramıyorlar. Tabi onun arkasında duramıyor, savcı buna ilişkin sorular sorarken cesaret gösterip bunları sevk maddelerine ekleyemiyor.” ifadelerini kullandı. Tutuklama kararının açıklanmasından sonra duygusal sahnelerin yaşandığını kaydeden Gayıranal, “Tutuklanan müvekkiler suçsuz olduklarını bildikleri için rahattılar, gülüyorlardı. Serbest kalan arkadaşları ağlıyor ve onları alkışlıyordu.” diye konuştu.
CİHAN