Türkiye doğumlu Amerikalı akademisyen ve eski CIA danışmanı Hanrey Barkey’in, Osman Kavala ile irtibatına dair yaptığı son açıklama, gündemi sarstı.
ETHEM ÇELEBİ
Türkiye doğumlu Amerikalı akademisyen ve eski CIA danışmanı Hanrey Barkey’in Osman Kavala ile irtibatına dair yaptığı son açıklama, gündemi sarstı. İşadamı Osman Kavala’nın ömür boyu hapse çarptırılma gerekçelerinden biri olan Karaköy Lokantası’nda yemek yedikleri iddiasını yalanladı ve o yemeğin gerçek mahiyetini yıllar sonra açıkladı Barkey.
Meğer Barkey o akşam Osman Kavala ile değil, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile yemek yemiş.
Osman Kavala’nın mahkum edildiği davanın iddianamesinde, 15 Temmuz’dan 3 gün sonra, 18 Temmuz 2016 akşamı yenen o yemeğe büyük önem atfedilmiş ve şu ifadelerle yer verilmişti: “Mehmet Osman Kavala'nın, darbe girişiminden hemen sonra 18 Temmuz 2016 tarihinde şüpheli Henri J. Barkey ve Splendid Otel'deki toplantıya katılan Sylvia Tiryaki, Marwa Daoudy ile Beyoğlu ilçesindeki Karaköy Lokantası'nda akşam yemeğinde görüştükleri, sonrasında da şüpheli Henri J. Barkey'in yurtdışına çıktığı tespit edilmiştir.”
Osman Kavala ömür boyu hapse mahkum oldu, 15 Temmuz sonrası kurulan dikta rejimi devletin tüm kurumlarını dönüştürdü. Hizmet Hareketi gönüllüleri de Hanrey Barkey üzerinden CIA ile işbirliği yapmakla suçlandı. Tüm bunlar olurken, savcıların ve Havuz medyasının büyük delil olarak sunduğu o yemeğe dair gerçekler açıklanmadı, taraflar susmayı tercih etti. Taki birkaç gün önce Hanrey Barkey, yemek yediği ismi açıklayana kadar.
Savcıların halka açık ve hele de gazetecilerin ve sanat dünyasından insanların uğrak mekanı olan bir lokantada yenen akşam yemeğinden darbe senaryosu çıkarmasının muhakeme edilir bir tarafı yok. O kerteyi çoktan geçtik. Mühim olan, saray savcılarının ve medyasının ne söylediği değil elbette. Önemli olan, sadece Osman Kavala’nın değil, milyonlarca insanın mağdur edilmesine gerekçe yapılan bir hadisenin gerçek yüzünün aydınlatılmamasıydı.
Osman Kavala, Hanrey Barkey’le ile yemek yemediğini söyledi ama o akşama dair detay vermedi. Hanrey Barkey de daha önceki açıklamalarında Osman Kavala ile değil, tanınmış bir Türk gazeteci ile yemek yediğini açıkladı ancak o da isim vermedi. Aslı Aydıntaşbaş ise tamamen sessizliğe büründü. Herkesin gözünün önünde yenen veya yendiği iddia edilen bir akşam yemeği üzerinden kıyametler koptu, “Büyükada’da darbe toplantısı” denilerek birçok insan tutuklandı ama Aslı hanımın gıkı çıkmadı.
Osman Kavala ile Hanrey Barkey, Aslı Aydıntaşbaş’ın başına bir iş gelmesin diye susmuş. Aslı Aydıntaşbaş da aynı gerekçeyle sesini çıkarmamış. Aslı hanım o akşam yemeğine dair en küçük bir açıklama yapmadı ama aslında tamamen sessizliğe bürünmüş değil. Erdoğan’a kimi zaman destek çıkan açıklamalar da yapıyor. Kısa süre önce Nevşin Mengü’nün Youtube kanalında, şen kahkahalar eşliğinde, günümüzde Türkiye’de sistematik işkencenin kalmadığını söylemişti.
“Aslı hanımın “makbul gazeteci” payesi kazanıp, Erdoğan rejimini temize çıkaran açıklamalar yapmasında, Hanrey Barkey ile yediği o akşam yemeği nedeniyle yaşadığı korkunun etkisi var mıdır?” diye bir soru geliyor akıllara. Elbette bu sorunun cevabı Aslı Aydıntaşbaş’ın kendisinde. Aydıntaşbaş’ın cevap vermesi gereken bir soru daha var. Hanrey Barkey, o akşam yemek yediği ismin Aslı Aydıntaşbaş olduğunu neden bugüne kadar açıklamadığı yönündeki soruya şu cevabı verdi: “O zamanlar Aslı’nın savcılarla kendini korumak için önlem aldığını bilmiyordum.”
Başlı başına skandal bir iddia bu. Barkey, Aslı Aydıntaşbaş’ın o akşam yemeği konusunda savcılarla görüşüp kendisini korumaya aldığını iddia ediyor. Aslı Aydıntaşbaş, Barkey’in bu iddiasını henüz yalanlamış değil. Bu iddia, tabii ki doğruysa, bir dizi soruyu beraberinde getiriyor.
Aslı hanımın yıllardır susmasının sebebi, savcılarla kendisine dokunulmaması koşulyla yaptığı bir anlaşma mıydı? Savcılar o yemek üzerinden istedikleri algı ve adli operasyonları yapacaklar, Aslı hanım da gerçekleri açıklamayarak onlara yol mu verecekti? Bu sayede kendisini topuzun altına girmekten kurtarmış mı oldu Aslı hanım? “Türkiye’de sistematik işkence yoktur” şeklindeki açıklamasının temelinde de savcılarla olan irtibatı mı vardı?
Aydıntaşbaş tutuklanmaktan korktuğu için konuşmamış olabilir, doğrudur. Nitekim havuz medyasının son birkaç gündür kendisiyle ilgili yaptığı yayınlar, bu korkuyu haklı çıkarıyor. Ancak tutuklanmaktan korkuyorsa, pekala Türkiye dışına çıkıp gerçekleri açıklayabilirdi. O yurtdışına çıkma zahmetine katlanmasın diye, Osman Kavala ve milyonlarca insan binbir çeşit haksızlık ve hukuksuzluklara maruz kalmamalıydı. Sıraladığım soruların cevapları, Aslı Aydıntaşbaş’ta. Cevap verecek mi, yoksa her zaman olduğu gibi kulağının üstüne mi yatacak, göreceğiz…