Asrın Güreşçisinden Kırkpınar açıklaması
-Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Yerlikaya:
Bakın ben yine elimi uzatıyorum. Gel yol yakınken istişare
edelim
-Türkiyede 650 yıllık geleneğe devletimiz zaten bugüne
kadar sahi
ERZURUM (A.A) - Ayşe Yıldız - Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı
Hamza Yerlikaya, Bakın ben yine elimi uzatıyorum. Elim havada bekliyorum.
Güreşi, Kırkpınarı daha nasıl canlı hale getirebiliriz, oradaki ortamı nasıl
güzelleştirebiliriz- Gel yol yakınken istişare edelim dedi.
Hamza Yerlikaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Edirne Belediye Başkanı
Hamdi Sedefçinin Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile ilgili her gün yeni bir
söylemle çıktığını, her gün yeni bir fikirle uyandığını söyledi.
Belediye başkanının, kurumsal ağalıktan bahsettiğini anımsatan
Yerlikaya, Bu kurumsal ağalık nasıl olacak- Yani bir firma geldi, ağalığı aldı.
O firma mı olacak ağa- Yani bunun altı nedir üstü nedir- Tahmin ediyorum ki
belediye başkanımız şu anda ne söylediğinin de çok farkında değil. Çırpınıyor, bu
girdaptan çıkmak istiyor ama girdaptan da çıkamıyor diye konuştu.
Başkanın usul ve üslubunun yanlış olduğunu savunan Yerlikaya, şunları
kaydetti:
Devlet adabına, devletin yönetim şekline uygun değildir. Yok kurumsal
ağalık, yok isim hakkı satmak, yok bilmem ne vermek gibi kendi başına buyruk,
ben yaptım oldu der gibi bunları yapmasını doğru görmüyorum. Ben tez zamanda bu
tarz kararlardan geri döneceği kanaatindeyim. Biz ilk başta da söyledik,
istişare yapmadan bir şey yapmayın dedik. Buyur istişare edelim, oturalım,
belediyesi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, o ilde yapıldığından dolayı
valisi, Güreş Federasyonuyla.
Alıyor, bölüyor, parçalıyor, veriyor taraflara. Biz hiçbir tarafında
yokuz. O zaman sen nasıl güreşçi bulacaksın orada- diye konuşan Yerlikaya,
Belediye başkanının, benim sırtıma yük, külfet gibi söylemleri var. Doğrudur,
olabilir. O zaman müsaade et biz yaparız, problem yok ifadelerini kullandı.
Yerlikaya, şöyle devam etti:
Türkiyede 650 yıllık geleneğe devletimiz zaten bugüne kadar sahip
çıkıyordu, bundan sonra daha güçlü sahip çıkacaktır. Gelenekten bahsediyoruz.
650 yıllık bir gelenek milyar dolarla satın alınabilir mi- Böyle bir gelenek
Avrupanın bir şehrinde olsa bizim belediye başkanımız gibi çok rahat davranırlar
mı- Biraz düşünmek lazım. Söylemiş olduğumuz kelimeleri iyi seçmek lazım.
Maalesef belediye başkanımız bunu seçmiyor. Bizim kızdığımız nokta budur. Yayın
hakkına, böyle güçlü bir kanalın almasına kızmıyoruz, kızmayız da. Gerçekten
güzel bir olay, hoşumuza da gitti. Hatta minderi de alabilse. Yani böyle güzel
bir kanalın almasından şeref duyduk, iyi bir şey. Buna itirazımız asla olmadı,
olmayacak da. Fakat yok onu vereceğim yok bunu vereceğim dedikodu, polemik
yaratmak.
-Çok büyük derbi maçları bile 200 lira değil-
Türkiyede sadece Kırkpınarın 200 lira verilerek izlendiğini dile getiren
Yerlikaya, Çok büyük derbi maçları bile 200 lira değil. Milletle alay eder
gibi, şaka yapar gibi oyun oynar gibi, ondan sonra da cebimden çıkıyor diyor.
Nereden çıkıyor. Fakat güreşten kazandığın parayla bir gün önce konser
veriyorsun dedi.
Yerlikaya, 650 yıldan beri bu geleneğin aynı şekilde binlerce seyircisi
vardı. Yine binlerce seyircisi var. Bir 650 yıl sonraki durumda da yine aynı
olacak. Başkanımızın güreşçinin ortamını, seyircinin daha rahat seyretmesini,
güreşçinin daha iyi bir ortamda güreşini idame etmesine yönelik bir çalışması
yok. Para götüreyim, kazanayım çalışması var. Bu bizi üzüyor diye konuştu.
Hamza Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
Bu gelenek nasıl daha canlı hale gelebilir, nasıl seyri
güzelleştirilebilir- Oraya gelen seyircilerimiz nasıl daha rahat oturabilir, bu
gelenek nasıl daha nezih bir ortamda yapılabilir- Hesabı yok, isim hakkını
vereyim para alayım, yayın hakkını vereyim parayı alayım. Federasyon nerede-
Hiçbir yerde. Federasyona soran var mı, yok. Bakın ben yine elimi uzatıyorum.
Elim havada bekliyorum. Güreşi, Kırkpınarı daha nasıl canlı hale getirebiliriz,
oradaki ortamı nasıl güzelleştirebiliriz- Gel yol yakınken istişare edelim.
Sadece ben kızmıyorum UNESCO da kızıyor. Üniversite hocalarının ortak açıklaması
var, hepsi kızıyor.
Yayıncı: Emine Konuk