Atatürkün Balıkesir hutbesinin 105 yaşındaki tanığı

Atatürkün Balıkesir hutbesinin 105 yaşındaki tanığı -İvrindinin Gökçeyazı beldesinde yaşayan 105 yaşındaki Murat Akyar, Atatürkün 7 Şubat 1923de Zağnos Paşa Camiinde verdiği hutbeyi unutmuyor -Çanakkale Savaşlarında şehit olan
BALIKESİR (A.A) - Zafer Akpınar - Balıkesirin İvrindi ilçesi Gökçeyazı beldesinde yaşayan 105 yaşındaki Murat Akyar, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürkün 7 Şubat 1923te Zağnos Paşa Camiinde verdiği hutbeyi unutmuyor.
     AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, kimliğine göre 102 yaşındaki, çocuklarının ve kendisinin ise annesinin nüfusa geç yazdırması nedeniyle 105 yaşında olduğunu belirttiği Murat Akyar, uzun süren askerliğin ardından gittiği Çanakkale Savaşlarında şehit olan babasını hiç tanımadı. 37 yaşına geldiğinde Fatma Akyar (82) ile evlenen, yaklaşık 68 yıl aynı yastığa baş koyduğu eşinin hala bakımını üstlendiği Murat Akyar, yaklaşık 5 yıldır bacakları ve kollarındaki ağrılar nedeniyle evinden dışarı çıkamıyor.
     Tarla ve bahçelerden, arkadaşlarından 5 yıldır uzak kalan Akyar, kendisini ziyarete gelenlerden Gökçeyazı ve mahallesi hakkında bilgi alıyor. Bugüne kadar yokluk içinde zor şartlar altında yaşayan, tarlalarda günlük yevmiye ile çalışan, çobanlık yapan Akyar, hayat hikayesini AA muhabirine anlattı.
     Bugüne kadar çok kısa bir süre sigara kullandığını, alkolü ağzına hiç almadığını anlatan Akyar, şunları söyledi:
     Çalışmayla adam oldum. Çalışmayana para vermiyorlar. Çalışarak bu yaşa geldik. Tarla sürdük, çapa yaptık, bahçe belledik, buğday, arpa, sebze ektik, çobanlık yaptık. Yıllar önce para kazanmak için Zonguldaka bile gittim. Orada bir yıl kömür ocağında çalıştım. Az paraya çok çalıştırdılar, memleketime döndüm. Yoksulduk, istediklerimizi bulmak çok zordu. Zaten bugüne kadar birçok dönem yoklukla, kıtlıkla geçti. Kendi ürettiğimiz koyun sütünü, yoğurdu, peyniri, balı, pekmezi yedik. Yaz aylarında kuruttuğumuz domatesi, patlıcanı, kabağı, biberi kışın tükettik. Her şeyden önemlisi çalıştık, çalıştık.
    
     -Atatürkün Balıkesir hutbesi-
    
     Bugüne kadar başından birçok olayın geçtiğini ve sayısız anısının bulunduğunu anlatan Akyar, Büyük Önder Atatürkün 7 Şubat 1923de verdiği Balıkesir hutbesini de unutmadığını belirtti. Henüz 14-15 yaşlarındayken Atatürkün Balıkesire geleceği haberini aldıklarını kaydeden Akyar, Arkadaşlarla Balıkesire gittik. Atatürk, Paşa Camiinde vaaz verdi. Onu dinledik. Atatürkü o zaman görmüştüm, bir daha da unutmadım dedi.
     Eşi Fatma ile 68 yıl geçirdiklerini ifade eden Akyar, 6 çocuğumuz, 12 torunumuz var. Torunlarımızın da 4 çocuğunu gördük. 100 yaşına kadar neredeyse hiç ilaç kullanmadım. Artık bacaklar, kollar tutmuyor. Midem rahatsızlanıyor. Bu yüzden ilaç almaya başladım. Allaha şükür kalbimle ilgili bir sorunum yok diye konuştu.
     Eşi Fatma Akyar ise başlarında kimselerinin bulunmadığını, çocuklarının ilçe dışında yaşadığını söyledi. Eşinin çalışamaması nedeniyle üzgün olduklarını söyleyen Akyar, Çalışmak istiyor ama bacakları tutmuyor. 5 yıldır hep oturuyor, yatıyor. Yürümekte zorlanıyor. Allah, ona uzun ömür versin ifadelerini kullandı.
    
     -Hutbe-
    
     Zağnos Paşa Camiinin dış duvarında çerçeveli bir şekilde asılı da olan Atatürkün Balıkesir hutbesi şöyle:
     Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allahın selameti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kuran-ı Azimüşşandaki açık ve kesin hükümlerdir. İnsanlara manevi mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Haktır.
     Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allahın eviydi. Millet işlerini Allahın evinde yapardı. Hazret-i Peygamberin mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allahın huzurunda bulunuyoruz. Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesirin dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.
     Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lazımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Milli emeller, milli irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
    
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
10 Ocak 2013 12:20
DİĞER HABERLER