Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Başkanı (ATÖF), Türkiye'den ülkeye gelen öğretmenlerin dil sorunu nedeniyle eğitim sistemine yeterince adapte olamadıklarını belirtti. Tuna, "Bir de yanlış politika olarak Alman makamlarına ısrarla 'öğretmen atamayı bize bırakın' diyen Türk hükümetinin, yeteri kadar öğretmen atamaması Türkçe'nin arada kaybolup gitmesine zemin hazırlıyor." dedi.
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Başkanı (ATÖF) Yücel Tuna anadil dersleri ve Türkçe öğretmenlerinin durumu hakkında konuştu. Velilerde anadil bilinci uyandırmak istediklerini dile getiren Tuna, Türkçe derslerine öğretmen ataması yapılmaması, zaman zaman basına da yansıdığı şekliyle bazı okullarda Türkçe ya da anadilin konuşulmasının yasaklanması gibi durumları, Türkçe'ye yönelik kasıtlı bir tutum olarak değerlendirdi.
Tuna konuşmasına şöyle devam etti: "Türk hükümetinin de bu konuda yanlış bir kararla bazı eyaletlerde, bugüne kadar Alman makamları tarafından atanan Türkçe öğretmenlerinin atanma işlerinin kendi üzerlerine yıkılması için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini görüyoruz. Bu çok yanlış bir şey. Türk hükümeti 'Alman makamların atadığı öğretmenleri biz denetleyemiyoruz, ne öğrettiklerini de bilmiyoruz' diyorlar. Bu gerçekleri yansıtmıyor. Burada çalışan öğretmenlerin 'Rahmenplan' dediğimiz 'öğretmen kılavuzu' var. Bunun dışına çıkamıyor öğretmen, aynı zamanda denetleniyor. Bu yanlış ısrarın zararını biz Hessen'de yaşadık. Son yedi yılda 200 öğretmen sağlık ve yaşlılık nedeniyle görevden ayrıldı. Bunun yerine 'öğretmen atamayı ısrarla bize bırakın' diyen Türk hükümeti ancak 34 öğretmen atayabildi. Bu, bir zamanlar yüzde 70 gibi Türkçe derslerine katılımı sağladığımız bir eyalette katılımı yüzde 16- 17'lere düşürdü. Çünkü en fazla bir öğretmen bir saat ders verir hale geldi ve 7- 8 okula gitmek zorunda kaldı. Veli de bunun verimsiz olduğunu, başarısız olduğunu görünce çocuğunu göndermekten vazgeçti."
"Türkiye'den gelen bir öğretmen taşıma suyla dönen bir değirmen gibi oluyor" diyen Tuna, "Türkiye'den atanan öğretmenler hem buradaki sistemi hem de Almanca bilmedikleri için adeta üvey evlat muamelesi görüyor. Kendilerini yabancı hissediyorlar bazen öğretmenler odasına bile sokulmadığı anlar oluyor. Özellikle son yıllarda atanan öğretmenlerin hemen hemen hiç biri Almancaya hakim değil. Onun için gerek öğretmen arkadaşları ile gerekse okul idaresi ile bile iletişim kuramıyor. Öğretmenliği tartışılır hale geliyor. Türkiye'de yabancı dil olarak zaten daha çok İngilizce tercih ediliyor. Almanca ise birinci derecede değer görmüyor adeta üvey evlat maumelesi görüyor. Öğretmen dil bilmediği ve Alman makamları tarafından denetlenmediği için okul idaresi sahip çıkmıyor. Türkçe dersi için sınıf verirken bile sanki bunu bir lütufmuş gibi sunuyor. Öğretmenimiz dil bilmediği için kendini savunamıyor. Bu yüzden kabul görmeyen, kendini anlatamayan, öğretmenler odasına bile alınmayan çok sayıda öğretmen üzüntüden geri dönüyor. Ekonomik kaygıyla buraya gelen öğretmenlerin bir kısmının bile zorla geri döndüğünü gördük." açıklamasında bulundu.
TÜRKÇE ÖĞRETMENLERİ ALMANYA'DA YETİŞENLERDEN OLMALI
Tuna, Almanya'da ders verecek Türkçe öğretmenlerinin iki dili iyi konuşan, kültürünü bilen Türk kökenli ve Almanya'da yetişmiş olması gerektiğine dikkat çekti ve "Hatta bizim bu konuda bir çabamız bir önerimiz var. Eğer burada yetişmesinden dolayı bir öğretmen aksanlı bir Türkçe konuşacaksa o zaman o öğretmenin en azından bir sömester yada eğitimini Türkiye'de anlaşma yapılacak bir üniversitede tamamlamasını öneriyoruz. Bu da sağlıklı bir yol." dedi.
"Biz şu anda yer yer iki dilli yani Türkçe-Almanca anaokullar açılması için çaba sarfediyoruz" diyen ATÖF Başkanı, "Frankfurt'ta Anakent Belediyesi, AWO, TGH gibi sivil toplum kuruluşlarının (STK) desteğiyle geçtiğimiz yıl iki dilli anaokulu açtık. Bunu şimdi eyaletin diğer kentlerinde yaygınlaştırmaya çalışıyoruz." ifadesini kulandı.
"Hala Almanya'da çok sayıda eğitim ataşesi eksikliği var." şeklinde konuşmasına devam eden Tuna, "Eğer bir ülke yurtdışındaki vatandaşlarının eğitimine önem veriyorsa o zaman o ülke ilk önce yurtdışındaki ataşeliklerini tamamlamalı, atama yapması lazım. 10 yıldan beri eğitim ataşesi olmayan yerler var. En fazla Türk vatandaşın yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya'da bildiğim kadarıyla tek bir eğitim ataşesi yok." tespitinde bulundu.
Hamburg'daki Türkçe öğretmen eğitiminin sona ermesinin kabul etmediklerine dikkat çeken Tuna, "Bu uygulamayı protesto ettik ve imza kampanyası başlattık. Burada da Hamburg Türk Toplumu, TÖDER ve bu konuya hassas olan STK'lar imza kampanyasına destek verdi." dedi.
Cihan CİHAN