7 aydır tutuklu olan gazeteci ve avukat Gültekin Avcı hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Savcı İrfan Fidan’ın hazırladığı iddianamedeki tek delil Avcı’nın İran Ajanları ve Mut’a nikahı hakkında kaleme aldığı 6 köşe yazısı.
Avcı'nın ‘Mut'a nikâhını fuhuşla özdeşleştirmesi ve Türkiye'de yaygınlaşmasına yönelik yazılar yazması suç olarak gösterildi. Avcı, 6 köşe yazısı nededeniyle ağırlaştırılmış müebbet ve 75 yılla yargılanacak.
İranlı ajanların Türkiye'deki faaliyetleri ve Mut'a nikâhı üzerine yazılar yazdığı gerekçesiyle tutuklanan Gazeteci Gültekin Avcı hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Savcı İrfan Fidan'ın, hazırladığı 33 sayfalık iddianamede delil olarak sadece 26 Eylül ve 10 Ekim 2013 tarihleri arasında Avcı'nın yazdığı yazıların yer alması dikkat çekiyor. Avcı hakkında, yazdığı yazılar nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 75 yıla kadar hapis isteniyor.
FUHUŞLA NEDEN ÖZDEŞLEŞTİRDİN
Gültekin Avcı iddianamede Bugün Gazetesi'ndeki köşesinde ahlaki yozlaşmayı tetikleyen ‘Mut'a nikâhının Türkiye'de yaygınlaşmasına yönelik yazılar yazması suç olarak değerlendirildi. İddianameye göre; Mut'a Türk Ceza Kanunu'nun konusunu oluşturmuyor. Ayrıca Avcı'nın Mut'a kavramını fuhuşla özdeşleştirmek suretiyle algı oluşturmaya çalıştığı vurgulandı.
6 KÖŞE YAZISI DARBE GEREKÇESİ
Gazeteci Gültekin Avcı, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görevini yapmasını engellemek suçundan yargılanacak. İddianamede suç olarak Avcı'nın 26-30 Eylül, 01-07-08-10 Ekim 2013 tarihlerinde kaleme aldığı yazılar gösterildi. Söz konusu yazılar; ‘İstihbaratta Acem Hatunlar', ‘Acem İstilası Karşısında İstihbarattan Beklenen', ‘Savak'tan Vevak'a İran İstihbaratı', ‘İstihbaratta Mut'a Operasyonları 1 ve 2', ‘Mut'a Arşivlerinde Kimler Var' başlığı ile dosyada geniş yer aldı.
YASA DIŞI KAYIT DOSYADA
İddianamede Gültekin Avcı, Terör örgütü Selam-Tevhid Kudüs Ordusu'na yönelik soruşturmada görev alan emniyet mensupları ile irtibatlı gösterilmeye çalışıldı. İddianamenin başında özetle Selam ve Tevhid davasından yargılanan emniyet ve askerlerin dosyasından bahsedildi. ‘Tahşiye Kumpası' iddiası ile açılan dava dosyasına da atıf yapılan iddianamede, Avcı'nın Fethullah Gülen Hocaefendi'den aldığı talimat doğrultusunda yazı yazdığı iddia edildi.
MİT'İN ÇÜRÜTTÜĞÜ TAHŞİYE İDDİASI
Avcı'dan bağımsız iki kişinin arasında geçtiği anlaşılan, yasa dışı ortam dinlemesi yoluyla elde edildiği ifade edilen ses kaydı delil olarak gösterildi. Savcı Hasan Yılmaz'ın hazırladığı ‘Tahşiyecilere Kumpas' iddiası ile hazırlanan iddianamede Fethullah Gülen'in bir vaazından yola çıkarak Tahşiye Grubu'na yönelik operasyon gerçekleştiren polislerin talimat aldığı iddiası delil mahiyetinde gösterildi. Hâlbuki bu iddia MİT'in hazırladığı ve Genelkurmay'a gönderdiği belgelerle çürütülmüştü. Avcı'ya atılan suçlama, çürütülen bir iddiaya dayandırıldı.
ÖRGÜTE ÇOCUK ŞUBE Mi BAKSAYDI
TAHŞİYE Grubu soruşturmasını ve Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturmasını aynı ekibin yürütmesini şüpheli bulan Savcı Fidan, Avcı'nın iddianamesinde söz konusu suçlamayı gerekçe gösterdi. Terörle Mücadele Şube ve İstihbarat Şube'de görev alan emniyet mensuplarının, Tahşiye ve Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturmalarında çalışması dikkatini çekti. Bu soruşturma dosyasına Çocuk Şube ve Mali Şube'de çalışan emniyet mensupları bakmış olsaydı şüphe vasfı ortadan kalkmış olacaktı.
ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ