AVM davasında 7 sanığa 57 yıl ceza

Esenyurt'ta 11 Mart 2012'de meydana gelen 11 işçinin hayatını kaybettiği AVM inşaatında çıkan çadır yangını davası, Bakırköy 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17'nci duruşmada karara bağlandı. Yargılanan 13 kişiden 6 yönetici beraat ederken, 7 sanık taksirle ölüme neden olma suçundan toplam 57 yıl ceza aldı.

Esenyurt'ta 11 Mart 2012'de bir AVM inşaatı şantiyesinde işçilerin kaldığı çadırda çıkan yangında 11 işçi yanarak hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada 13 kişi hakkında 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' ve 'Taksirle yangına neden olma' suçlarından toplam 23,5 yıla kadar hapisleri istendi. Bakırköy 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 17'nci duruşmada dava karara bağlandı. Duruşmada söz alan mağdur avukatları savcının önceki celse verdiği mütalaanın kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını, çadırlarda yangın çıkacağının daha önce tespit edildiğini bu nedenle sanıkların olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmalarını talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kaldem Firması'nın hakediş mühendisi Kaan Akarsu, demirci ustaları Sezgin Atalay, Süleyman Aslan, Arif Korkmaz ile Kayı firması şantiye şefi Erdal Gümüş ve Marmarapark AVM Genel Müdürü Andreas Michael Hohlmann'ın olayda kusurları bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.

Mahkeme, sanıklar Kaldem Firması ortakları Mehmet Altun, Abdullah Altun, Kadir Altun ve elektrik teknikeri Şaban Bakırcı'nın olayda 1. derece asli kusurlu bulunduğundan 10'ar yıl hapisle cezalandırılmalarına karar verdi. Sanıklardan Kaldem Firması iş sağlığı güvenliği sorumlusu Cem Yıllar ve Miratek Firması iş sağlığı güvenliği sorumlusu Ömer Faruk Gülmez olayda 1. derece tali kusurlu bulundukları gerekçesiyle 6 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Heyet, TAPAS inşaat iş sağlığı güvenliği sorumlusu Hikmet Tezcan hakkında olayda 2. derece tali kusurlu bulunduğundan 5 yıl hapsine karar verdi.

Kararın ardından mağdur aileleri ve avukatları adliye önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Gökhan Küçük şöyle konuştu: "11 Mart 2012'de İstanbul'un ortasında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından dolayı Marmarapark AVM yapılırken 11 işçi cayır cayır yandı. Mevcut yerde Marmarapark alışveriş merkezi yapıldı. Marmarapark AVM uluslararası çok ortaklı Ece Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile aynı şekilde iş yapan ve onlar tarafından işletilen bir AVM'dir. Ve bu şirketler başka bir şirkete, Kayı İnşaat dediğimiz şirkete AVM'yi yaptırdılar. İşte bu esnada barınma koşulları insanlık dışı olan çadırlarda elektrik kablolarının açıkta olduğu, 10 kişinin yatacağı yerde 40 kişinin yattığı bir ortamda elektrik kaçağından dolayı 11 tane insanımız aramızdan ayrıldı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bugün vermiş olduğu karar adaleti tesis ettirmekten çok çok uzak. Bu dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin önüne gidecek. Bu dairenin üzerinde büyük bir sorumluluk var. Bu dosyada gerçek sorumlular ceza almamıştır. Mahkeme kararından kimler ceza aldı onları araştırın. Dolayısıyla bu gün verilen karar bizler açısından adaleti tesis etmekten uzak bir karardır."

OĞLUM BABASININ KUCAĞINDA DEĞİL MAHKEME KAPILARINDA BÜYÜDÜ

Olayda eşi Ahmet Yağal'ı kaybeden Semra Yağal da "Eşimi bu olayda kaybettiğimde 1 aylık hamileydim. Oğlum babasını hiç tanımadı. Ona babasının ismini verdim. Şimdi 3 yaşında. Oğlum babasının kucağında değil mahkeme kapılarında büyüdü. 2012'de yaşadığımız acıyı bugün bir kez daha yaşadık. Ülkede hayvana değer veriliyor, insana ve işçiye değer verilmiyor. Naylon çadırlara sarılarak göz göre 11 işçiyi yaktılar. Sorumlular cezalandırılmadı. Hala da bu olaylar devam etmekte. Buna bir dur demek lazım. Buradan devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Artık yeter diyoruz. Gerekli cezayı gerekli kişilerin almasını istiyoruz. Bundan sonraki Ahmetler babasız kalmasın. Bundan sonraki anneler evlatlarını kaybetmesin." ifadelerini kullandı. CİHAN
09 Temmuz 2015 18:23
DİĞER HABERLER