Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Salı gününden itibaren Müslüman bayanların Avrupa Birliği mevzuatına göre işyerinde başörtüsü ile çalışma haklarının olup olmadığına dair başvuruları incelemeye başladı. ABAD Fransa ve Belçika mahkemelerinden gelen benzer iki olayı incelemeye başladı. Davanın tarafları mahkemeye hukuki gerekçelerini açıklar delillerini ibraz ettiler. Mahkeme Müslüman bayanların Avrupa ortak yasalarına göre işyerinde başörtüsü ile çalışma haklarının olup olmadığına karar verecek.
Kararın önümüzdeki birkaç ay içerisinde verileceği bildirildi. ABAD'ın bakacağı ilk dosyada bir işyerinde bilgisayar programı tasarımcısı Müslüman bayanın peçeli çalışması sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesine karşı Fransız mahkemesinde açtığı davaya dayanıyor. Müslüman bayan işyerinde çalışırken bir müşterinin şikayeti üzerine iş sözleşmesi feshedilmişti. AB mevzuatına göre iş piyasasında bir kişinin dini veya dünya görüşü, özürlülüğü, yaş veya cinsel tercihlerinden dolayı ona karşı ayrımcılık yapılması yasak. Herkese eşit muamele yapılması gerekiyor. Ancak bazı meslek tercihi yapanlara mesleğin özelliği dolayısıyla kabulde ön şartlar getirilebiliyor ve bu eşit muamele hakkının ihlali sayılmıyor.
Fransız mahkemesi ABAD'dan bir müşterinin isteği üzerine çalışan işçinin peçesiz çalışmasının talep edilip edilemeyeceğini, böyle bir sınırlandırmayı işverenin işe alımda ön şart olarak belirleyip belirleyemeyeceğini AB mevzuatına göre yorumlayıp cevaplamasını talep ediyor.
Divan önündeki ikinci dosya ise Belçika mahkemesinden geliyor. Bu dosya da resepsiyon görevlisi bayanın işveren tarafından "işyerinde siyasi, felsefi veya dini simgelerle" yani başörtülü çalışılmasını yasaklaması üzerine açılan davada Belçika mahkemesinin ABAD'a görüş sormasına dayanıyor. Belçika mahkemesi ABAD'dan gerçekten de işyerinde bir Müslümanın başörtüsüyle çalışmasının yasaklanmasının ayrımcılık olup olmadığının yorumlayıp cevaplanmasını istiyor.
ABAD KARARLARI BAĞLAYICI
Merkezi Lüksemburg'da bulunan ABAD, AB mevzuatının ulusal mevzuattan önce gelmesi nedeniyle kendisine üye ülkelerin mahkemelerinin önlerine gelen olayla ilgili tereddüte düştükleri mevzuatın yorumlanması veya uygulaması konusunda gelen soruları inceleyip cevaplamakla yetkili bulunuyor. Bu tür mahkeme başvurularına "Ön karar başvurusu" deniyor. Başvurunun hukuki dayanağı ise Avrupa Birliği'nin İşleyişi Hakkında Anlaşma'nın (ABİA) 267. maddesi.
ABAD'ın inceleme sonunda mahkemelere vereceği cevap sadece bir görüş olmayıp ayrıca üye devlete ve ulusal mahkemelere verdiği emir nitelikli bir karar sayılıyor. Başvuruyu yapan ulusal mahkeme önündeki davayla ilgili karar verirken ABAD'ın yorumuna bağlı kalmak zorunda kalıyor. Hatta ulusal mahkemenin sorularına karşı ABAD tarafından verilen kararın, her zaman doğru yorum olarak değerlendirilen geriye dönük etkiye sahip özelliği bulunuyor. ABAD kararlarından olumsuz etkilenen hükümleri bulunan üye devletler, ABAD'ın yorumlamasına uygun olmayan bütün ulusal mevzuat hükümlerini değiştirmek zorunda.
Cihan CİHAN