Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış:
-2014te iki seçim, 2015te bir seçim atlatacağız. Bu seçimler herhangi
bir seçim olmayacak. 2014teki yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimini
tetikleyecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi de inşa
KONYA (A.A) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen
Bağış, 2014te iki seçim, 2015te bir seçim atlatacağız. Bu seçimler herhangi
bir seçim olmayacak. 2014teki yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimini
tetikleyecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi de inşallah genel seçimi tetikleyecek.
Bunlar da 2023, dolayısıyla 2071 hedeflerine Türkiyeyi hazırlayacak iklimlerin
ortaya çıkmasına vesile olacak dedi.
Bağış, bir dizi ziyaret için geldiği Konyada, Büyükşehir Belediye Başkanı
Tahir Akyüreki makamında ziyaret etti. Daha sonra AK Parti İl Başkanlığına
geçen Bağış, burada İl Başkanı Ahmet Sorgundan parti çalışmaları hakkında bilgi
aldı.
Burada gazetecilere açıklama yapan Bağış, Türkiyenin önümüzdeki aylarda çok
daha farklı bir döneme gireceğini söyledi.
2014 ve 2015 Türkiyenin belki de en önemli dönüşüm dönemi olacak diyen
Bağış, şöyle devam etti:
2014te iki seçim, 2015te bir seçim atlatacağız. Bu seçimler herhangi bir
seçim olmayacak. 2014teki yerel seçimler Cumhurbaşkanlığı seçimini tetikleyecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimi de inşallah genel seçimi tetikleyecek. Bunlar da 2023,
dolayısıyla 2071 hedeflerine Türkiyeyi hazırlayacak iklimlerin ortaya çıkmasına
vesile olacak.
-Yüreğin yetiyorsa cumhurbaşkanlığına aday ol-
Bu seçimlerden en önemlisinin Türkiyenin tarihinde ilk defa bir numaralı
liderini halkın seçeceği cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu vurgulayan Bağış,
şunları kaydetti:
Bizim tarihimizde Türk hakanları, Türk sultanları savaşlarla konumlarına
geldiler ve sonra da babadan oğula devrederek, bu bir numaralı temsiliyet
makamını doldurdular. Cumhuriyetin ilanından sonra meclisin seçtiği, yani dolaylı
seçilmiş cumhurbaşkanlarımız yönetti. Hatırlamak bile istemiyorum ama maalesef
bazı dönemlerde darbelerle bu millete liderlik yapmaya kalkanlar da oldu. Bunları
da ilk fırsatta millet kışkışladı, geri gönderdi. Ama 2014ün Temmuzunda bu
millet ilk defa en üst düzey makamdaki yetkilisini kendisi direkt seçecek. Bu,
Türk milletinin tarihinde bir ilktir. O gün o seçimde bizim güçlü olmamız için
-AK Partinin hepimizin gönlündeki adayının kim olduğunu biliyoruz- onun
kazanabilmesi için bizim öncelikle o seçimden 4 ay önceki yerel seçimde çok
başarılı olmamız lazım. Öyle bir netice ortaya koymamız lazım ki ana muhalefet
partisinin genel başkanı, yavru muhalefet partisinin genel başkanı, sayın
Başbakanımızın, Genel Başkanımızın karşısına aday çıkarma konusunda bile tereddüt
yaşasınlar. Şimdiden yaşıyorlar. Türkiyenin ana muhalefet partisinin genel
başkanı tutmuş diyor ki; Sayın Recep Tayyip Erdoğana karşı, sayın Abdullah Gül
aday olursa, onu desteklemeyi düşünebiliriz. Kişi herkesi kendisi gibi bilirmiş.
Ömürleri boyunca iki kardeş gibi birbirlerine sahip çıkmış, dayanışma içerisinde
olmuş bu iki lider arasına sayın Kılıçdaroğlu fitne sokabileceğini zannediyor.
Yüreğin yetiyorsa çık ben adayım de. Yüreğin yetiyorsa cumhurbaşkanlığına aday
ol. Boyunun ölçüsünü sana gösterelim. Konyada, Manisada, İstanbulda, Ankarada
gösterelim. Ama yüreğin yetmiyor. CHP dönüp dolaşıp AK Partinin adayına karşı
önereceği aday yine AK Partili bir aday olsun istiyor.
-Fitne sokmak kimsenin harcı değil-
Bu durumun Türkiyede demokrasinin ve muhalefetin geldiği noktayı
gösterdiğini dile getiren Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milli Şairimiz ne demiş; tefrika girmedikçe bir millete düşman giremez,
toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Hiç kimsenin bu fitne oyunlarına
geleceği yok. Sayın Başbakanımız da sayın Cumhurbaşkanımız da Türkiyeye şu son
10 yılda çok şey gösterdiler. Kardeşlik hukuku nedir, dayanışma nedir, birbiri
için özveride bulunmak nedir, bunu defalarca gösterdiler. Yine gösterirler. Sayın
Cumhurbaşkanımız, sayın Başbakanımızın arasına fitne sokmak kimsenin harcı değil.
İkisinin de etrafında çalışan arkadaşlarımız var. Bu konularda son derece
bilinçlidirler. Bize düşen görev ise 2014ün Mart yerel seçimlerinde tarihi
zaferi gerçekleştirip, 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde de farklı düşüncelerimiz,
farklı adaylarımız, farklı görüşlerimiz olabilir. Ama o seçimde tek yumruk olup,
Türkiyeye istikrarı sağlayacak yönetimi inşallah sağlamamız lazım.
Bağış, Türkiyede derenin kenarında oturmakla bilinen bazı köşe yazarlarının
bulunduğunu belirterek, şunları ifade etti:
Geçenlerde açık açık yazdılar; bu muhalefetle bir şey olmaz, varsa yoksa
tek çaremiz sayın Abdullah Gül ile sayın Recep Tayip Erdoğanı birbirine
düşürmek. Sayın Recep Tayyip Erdoğanı sayın Fethullah Gülenle çarpıştırmak. Ne
Fethullah Gülen, ne sayın Recep Tayyip Erdoğan, ne sayın Cumhurbaşkanı o küçük
ayak oyunlarına tenezzül edecek, bu fitne çabalarına pirim verecek insanlar
değiller. Hepsi ülkelerini çok seven, hepsi ülkelerinin birlik ve beraberliği
için yüreklerini ortaya koymuş ve bugüne kadar çok çileler çekmiş insanlardır.
Onun için ben ana muhalefete Konyadan, sevginin, dayanışmanın, hoşgörünün
başkentinden, Hz. Mevlananın huzurundan bir mesaj göndermek istiyorum. Sayın
Kılıçdaroğlu, gel Şeb-i Arusa da biraz edep öğren. Biraz ülkenin birliğini
beraberliğini sağlamak için fikir al.
-Başkanlık sistemi-
Başkanlık sistemi konusundaki tartışmalara da değinen Bağış, şöyle devam
etti:
Bunlar biliyorsunuz başkanlık sistemini de bir türlü kabullenemiyorlar.
Tartışalım diyoruz. Tarih boyunca bizim kültürümüzde olan sistem bu. Atatürk ilk
cumhurbaşkanı seçildiğinde, meclis kendini cumhurbaşkanı seçtiğinde ilk olarak ne
yapmış. Rahmetli İnönüyü başbakan olarak atamış. Demek ki bu ülkede atanmış
başbakanların olduğu dönemler yeni olmayacak. Atatürkün başlattığı bir şey.
İnönünün başbakan olarak atanma sürecinde de aynı süreç yaşanmış.
Cumhuriyetimizin kurucuları başkanlık sistemiyle gelmiş insanlar. Yavru
muhalefetin kurucusu rahmetli Türkeşin kitaplarına bakıyorsanız, başkanlık
sistemi bu millet için en doğru sistemdir diyor. Ama bugünkü liderler istemiyor.
Neden istemiyor, çünkü milletin teveccühüne sahip olan bir AK Parti var. Bizim
onun karşısında bir şansımız yok. Belki bir koalisyonla Türkiyeyi yeniden
buhranlı dönemlere taşırız, yeniden krizlerin, yoksulluğun, yasakların,
yolsuzlukların ayyuka çıktığı dönemlere taşırız düşüncesiyle başkanlık sistemine
karşı çıkıyorlar.
Bağış, başkanlık sistemlerinde istikrarın güvence altında olduğunu
belirterek, Başkanlık sisteminde koalisyonların olabilme ihtimali yoktur. Bunu
istemedikleri için, koalisyon sistemlerinin o bulanık suda balık avladıkları
karanlık günlerin yeniden Türkiyeye gelmesi için buna karşı çıkıyorlar diye
konuştu.
AK Parti olarak kapı kapı dolaşıp bu sistemin doğru noktalarını
anlatacaklarını, sonra da halka gideceklerini aktaran Bağış, Halkımız ne derse
o olacak. Biz milletin limanında her zaman huzur bulduk. Her sıkıştığımızda
sadece Yaradana ve halkımıza sığındık. Onun dışında başka hiçbir güç odağı
tanımadık. Bundan sonra da tanımayız dedi.
Daha sonra KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlakı ziyaret
eden Bağış, ziyaretin ardından Konyadan ayrıldı.
Muhabir: İbrahim Yozoğlu
Yayıncı: Ahmet Kayır