Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor ile AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky, Osman Kavala'nın "hükümeti devirmeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesine sert tepki gösterdi.
Kavala'nın mahkum edilmesiyle 'en kötü tahminlerin doğrulandığını' belirten Amor ile Lagodinsky, yaptıkları yazılı açıklamada "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarına açıkça aykırıdır ve Avrupa Konseyi'nde devam eden ihlal davalarında doğuracağı sonuçları olacağı" belirtildi.
"Türkiye'de temel haklar ve hukukun üstünlüğünü savunanlar ve ülkenin AB'ye yakınlaşmasını görmek isteyenler için çok üzücü bir gün" denilen açıklamada "Bu karar, mevcut sistemin otoriter karakterini bir kez daha teyit etmekte ve temel haklar ile hukukun üstünlüğü alanında gerçek bir reform yapma konusundaki isteksizliği açıkça göstermektedir. Mahkemenin yargıç üyelerinden birinin iktidar partisi için milletvekili adayı olması, bu davanın siyasi müdahaleyle nasıl gölgelendiğinin bir başka şok edici örneğidir." ifadeleri kullanıldı.
ABD'den de Kavala kararına yönelik bir tepki geldi. Kavala'nın serbest bırakılması için Türkiye'ye çağrıda bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı, verilen kararın 'derin bir hayal kırıklığı' yarattığını açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü de, Kavala'ya verilen müebbet hapis cezasının "insan haklarına ağır bir darbe" olduğu açıklamasını yaptı.
15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada yargılanan Osman Kavala, 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. İnsan hakları örgütleri, Kavala'nın çürük kanıtlarla yargılandığını savunuyor. Kavala davası, uluslararası alanda da yakından izleniyor.
Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Kavala'nın haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle serbest bırakılmasını isteyen kararlarına uymadığı için Türkiye'ye "ihlal" davası açmıştı.
Öte yandan 47 üyeli Avrupa Konseyi'nin başlattığı ihlal süreci, Türkiye'nin oy hakkı veya Konsey üyeliğinin askıya alınmasıyla sonuçlanabilir.