Türkiye’de ise 2016’dan bu yana kalıcı saat uygulamasının etkileri tartışılmaya devam ediyor.
Avrupa’da kış saatine bugün geçiliyor. 24 Ekim’i 25 Ekim’e bağlayan gece saatler bir saat geri alınacak. Türkiye’de ise 2016 yılında yaz saatinin kalıcı hale getirilmesi ile tüm sene boyunca GMT +3 dilimi kullanılmaya başlandı.
Saatler neden ileri ve geri alınıyor?
Avrupa ülkelerinde 20. Yüzyılın başlarında enerji kaynaklarından tasarruf etmek ve gün ışığından azami ölçüde faydalanmak için yaz saati uygulamasına başlandı. Birinci Dünya Savaşı sırasında yaygınlaşan uygulama savaş sonrasında terk edildi.
1970’lerdeki petrol krizi ile birlikte Avrupa ülkelerinde tekrar Mart ve Ekim aylarında saatler iki kez değiştirilmeye başlandı. Benzer şekilde Türkiye’de de 1970’lerin başından itibaren saatlerin ileri-geri alınması uygulandı.
Türkiye neden kalıcı saate geçti?
Türkiye’de kış saati olarak batıdaki (İzmit) 30 derece meridyeninin yerel saati (GMT +2), yaz saati olarak ise doğudaki (Iğdır) 45 derece meridyeninin yerel saati (GMT +3) esas alınıyordu. 2016 yılında kış saati son kez uygulandı ve kalıcı yaz saati uygulamasına geçildi.
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından hazırlanan “Yaz Saati Uygulaması Güneş Işınımı, Güneşlenme Süresi ve Elektrik Tüketim Verilerine Bağlı Olarak Analizi ve Modellemesi” adlı rapora dayanarak yeni uygulamanın gerek elektrik tüketimi açısından tasarruf sağladığı, gerekse aydınlıkta kalma süreleri açısından daha olumlu olduğunu açıkladı. Dayanak gösterilen rapor gizli tutulup halka açılmadığından raporda kullanılan veri ve analizlerin bağımsız biçimde değerlendirilmesi mümkün olmadı.
2017-2018 yıllarında sabit saat uygulamasının sürüp sürmeyeceği tartışılırken yine İTÜ tarafından “Sabit Saat Uygulaması Değerlendirme Raporu” adıyla yeni bir rapor yayımlandı. Yine gizli tutulan ve halka açılmayan raporun detayları TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantılarında görüşüldü ancak halka açıklanmadı.
Kalıcı saat uygulamasının etkileri
Yaz saatinin kalıcı hale gelmesi ile birlikte özellikle kış aylarında nüfusun yoğun olduğu Türkiye’nin batısında yer alan Marmara ve Ege bölgelerinde çocuklar okula karanlık veya alacakaranlıkta gitmeye, emekçiler mesailerine gitmek için karanlıkta uyanmaya başladı.
Enerji tasarrufu ile ilgili olarak ise Elektrik Mühendisleri Odasının Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) elektrik tüketim istatistiklerini temel alarak yaptığı çalışmaya göre; kış saati uygulamasından vazgeçilmesi tasarruf sağlamadığı gibi tüketimi arttırıcı bir etki yarattı.
Kalıcı yaz saati uygulaması doğu bölgelerinde aydınlanma zamanı açısından çalışma / okul saatlerine uyumlu olmakla birlikte nüfusun ve büyük sanayi tesislerinin yoğun olduğu batı bölgelerinde yaşayan yurttaşlar için aynı ölçüde verimli olmadı.
Bilim ve Aydınlanma Akademisi yayınladığı raporda insanın fiziksel ve ruhsal iyilik halinin korunabilmesi için şartlardan birinin, doğal aydınlık-karanlık döngüsüne uygun bir biyolojik döngü olduğunu, bu döngümüzün gün ışığına, fakat özellikle sabah uyandığımızda günün ağarmış olmasına, bağlı olarak sağlıklı bir şekilde işleyebildiğine işaret edildi.