Avrupa ile yaşanan gerginlikte ilk darbe Türkçe'ye geldi...

Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi alanında yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle tam üyesi olduğu Avrupa Konseyi (AK) ile ilişkileri son dönemde ciddi düzeyde gergin olan Türkiye’nin ‘büyük donör’ olmaktan vazgeçmesinin ilk kurbanı Türkçe oldu.
 Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkçe’nin çalışma dili olmaktan çıkarılması yönünde karar aldı. Karara gerekçe olarak tasarruf tedbirleri gösterildi.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre. AKPM’nin aldığı karar bağlamında, Genel Kurul ve komite toplantılarında Türkçe çeviri için ayrılan bütçe kalemi iptal edildi. Türkçe’nin resmi çalışma dili olmaktan çıkarılması Türkiye’nin 2016 öncesi sisteme dönmesi sonucunu doğurabilir. Türkiye, 2016 öncesinde çeviri masraflarını kendisi karşılayarak Türkçe çeviri yapılmasını sağlıyordu.

Türkçe’nin çalışma dili olması Türkiye’nin büyük donör olmasıyla doğrudan bağlantılıydı. Türkiye’nin bu statüden ani bir kararla vazgeçmesi AKPM’yi bütçede çok ciddi kemer sıkma önlemleri almaya itti. Türkiye’nin AK bütçesine katkısını düşürmesinin ocakta kesinleşmesinin ardından Türkçe’nin çalışma dili statüsüne son verilmesi için çalışmalara başlanmıştı. Bu doğrultuda rapor hazırlandı ve Türkiye’nin imajı açısından oldukça olumsuz olan bu karar alındı.

İKİ YILDA RADİKAL DEĞİŞİM

Türkiye’nin elde etmek için büyük çaba harcadığı, Almanya ve Fransa gibi ülkelerle mücadele etmek zorunda kaldığı ‘büyük donör’ statüsünden vazgeçmesi Strasbourg’da Ankara’ya yönelik bakışı daha da olumsuzlaştırdı. Ankara, 2015’te ‘büyük donör’ olma kararının gerekçesini Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla, “Demokrasi ile hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde insan haklarına geniş bir açıdan yaklaşan ve insan onuruna saygıyı ortak kültürümüzün öncelikli unsuru haline getiren AK’nin üye ülkelerde ortak değerlerin güçlendirilmesi bakımından oynadığı role verdiğimiz önemin somut göstergesi” ifadeleriyle açıklamıştı.

OLASI MÜCADELE ALANI

Ankara ile AK arasındaki bir başka mücadele alanının Türk delegasyonundaki parlamenter sayısı olması ihtimali de azımsanmayacak düzeyde. ‘Büyük donör’ olmadan önce Türk heyetinde 12 parlamenter yer alıyordu. Türkiye, AK bütçesine katkısını artırıp ilk altı ülke arasında yer alınca heyetteki parlamenter sayısı da 6 artırılarak 18’e yükseltilmişti. Gelinen aşamada bu sayının tekrar 12’ye düşürülmesi riski var. Türkiye, parlamenter sayısı konusu nüfusla bağlantılı olduğundan sayının korunmasının sağlanabileceği görüşünde.
20 Mart 2018 00:51
DİĞER HABERLER