RAPORA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ (https://www.drgokhangunes.com/uncategorized/finlandiyadan-cok-onemli-turkiye-raporu/)

HRD 2020’DEN BERİ BU KONUYA ÇALIŞIYOR

Demircioğlu, “Halihazırda 2020 sonrası biz zaten dernek olarak erkeklere yapılan cinsel işkencelerle ilgili bir çalışma başlatmıştık. Yaptığımız çağrıyla çok sayıda mağdur bize ulaştı ve hem işkencecilerle ilgili hem de mağdurlarla ilgili hukuki süreçleri takip etmeye başladık. Deyim yerindeyse Avrupa kazan biz kepçe dolaştık ve kuyumcu titizliğiyle çalışma yaptık. Evrensel yargı çerçevesinde de bu işkencecilerin soruşturulması amacıyla Avrupa’daki mahkemelerle ilgili hukuki süreci takip ediyoruz. Yüzlerce kişiyle bu konuları görüşen biri olarak elbette ki bütün kadın mağdurların bir anda çıkıp bunu açıklamalarını istemek gerçekçi olmadığını biliyorum. Bu hususta mağdur olan kadınların da bize konuyu ulaştırmaları ve hukuki takibini isterlerse bizim üzerimizden de yapabileceklerini belirtmek istiyorum” dedi.

AYM KOMİK BİR SANSÜR UYGULUYOR

Demircioğlu Türkiye’de mahkemelerin özellikle Anayasa Mahkemesi’nin erkeklere yönelik cinsel işkencelerle ilgili verdiği kararları da anlattı. Mahkemenin devleti koruma içgüdüsüyle konuya yaklaştığını anlatan HRD Genel Sekreteri, cinsel saldırıya maruz kalan erkeklerle ilgili verilen kararlarda sansür uygulandığını söyledi:

''Başvuran mağdur kişiye (AYM tarafından) 45.000 lira manevi tazminata hükmedilmiş. Ama kararda tecavüz, işkence kelimelerini kullanmamakla beraber, başka şeyler uydurarak hak ihlali kararı verilmiş. Baştan sona komedi. Raporlarda bu kişinin başına ne geldiği açıkça belli ama Anayasa Mahkemesi bile bunu alenileştirmemeye yönelik tutum içinde. Copla başta olmak üzere erkeklere tecavüz vs olaylarının ortaya çıkmaması için sansür uyguluyor. Bu kişilerin nasıl mağdur edildiği zaten açık. Biz bunları mağdurlarla görüşmemizde de zaten raporlaştırdık. Ancak takdir edersiniz ki bir hanımefendiden bir kadından bunları açık açık anlatmasını, dava açarak bunlara karşı duracaklarını beklemek de kolay değil. Biz bu tür olayların yaşandığını net şekilde biliyoruz ama bunların hukuki sürecini başlatmak da ancak mağdurların kendi vereceği rızaya ve vekaletnameye bağlı. Biz Avrupa'daki bütün dernekler olarak bize bu tür şikayetlere ulaştığında sonuna kadar takibini yapacağız.”