İtalyan hükümeti ise bu talebi reddederek revize edilmiş bir bütçe yerine aynı rakamları içeren bütçeyi yeniden Komisyon'a sunmuştu.
Yüksek kamu açığına rağmen bütçe harcamalarını artıran tasarı
Kamu borcu, gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 131'i kadar olan İtalya'nın 2019 bütçe taslağında bütçe açığı yüzde 2,4, büyüme tahmini ise yüzde 1,5 olarak öngörülüyor.
Avrupa Komisyonu, bütçe açığının fazla yüksek, büyüme tahmininin de fazla iyimser olduğunu savunuyor.
Avrupa Komisyonu'ndan bugün yapılan açıklamada, İtalya'nın bütçesini değiştirmeme kararı üzerine yüksek borca dayalı olarak "aşırı bütçe açığı prosedürü" (EDP) sürecinin işletilmesine karar verildiği belirtildi.
Avrupa Komisyonu'nun Ekonomik ve Mali İşler Komiseri Pierre Moscovici bugün düzenlenen basın toplantısında, İtalya hükümetinin bütçeyi değiştirmeyi reddetmesinin "mantıklı ve kaçınılmaz sonucu" olarak bu kararı aldıklarını söyledi.
Moscovici, aşırı bütçe açığı prosedürünün henüz resmen başlatılmadığını, bunun için AB üyesi ülkelerden onay gerektiğini de vurguladı.
Aşırı bütçe açığı prosedürü nasıl işleyecek?
AB ülkelerinin, Komisyon'un aşırı bütçe açığı prosedürünü başlatma kararıyla ilgili görüşlerini 2 hafta içinde bildirmesi gerekiyor.
Üye ülkelerden de onay gelirse prosedür resmen başlatılacak ve İtalya'ya borç ve bütçe açığını düşürmesi için yeni tavsiyelerde bulunulacak.
Bu süreçte de anlaşma sağlanamazsa İtalya'ya yaptırım ve cezaların uygulanması da gündeme gelecek.
Bu olası disiplin işlemleri arasında AB fonlarının bloke edilmesi ve para cezaları da yer alabilir.
Moscovici, aşırı bütçe açığı prosedürü yoluna girilmesi halinde detayların daha sonra açıklanacağını belirtti.
İtalyan basını ve uzmanlarsa bu sürecin aylar sürebileceğini belirtiyor. Daha önce hiçbir Euro bölgesi ülkesine karşı, bütçe kuralları ihlali nedeniyle ceza verilmediğine de dikkat çekiliyor.
Bu arada, gelecek Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılacak olması nedeniyle sürecin daha da karmaşıklaşabileceğine de dikkat çekiliyor.
Bazı analistler, Avrupa Komisyonu'nun bu seçimler öncesinde AB karşıtı popülistlerin elini güçlendirebilecek kararlar almaktan çekinebileceğini vurguluyor.