Sağlık Devlet Danışmanı Ulrike Königsberger-Ludwig, bu kişinin iyileştiğini ve başka vaka olmadığı için varyantın yayılmadığını söyledi.

Euronews'te yer alan habere göre Ganserndorf kasabasında görülen vakanın ardından yerel yöneticilerin anında önlem alıp bu kişiyi karantinaya alması sayesinde, bu varyantın kimseye bulaştırmadığı bildirildi. Bu kişinin, daha sonra ülkesine döndüğü aktarıldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ilk olarak Peru'da görüldüğünü duyurduğu varyantı, haziranda "izlenmesi gereken varyant" olarak kategorize etmişti.

Laboratuvar çalışmaları, Lambda varyantının aşıların ürettiği antikorlara dirençli olduğunu ortaya koymuştu. Lambda varyantı şu ana kadar Avusturya ile birlikte 41 ülkede tespit edildi.

Koronavirüsün Delta varyantı sebebiyle Avrupa ülkelerinde vaka sayıları artarken, ilk olarak Güney Amerika'da görülen, "C.37" olarak adlandırılan Lambda varyantı da dünyada yayılmaya devam ediyor. Bu varyantın, Delta gibi daha bulaşıcı ve belirli aşılara karşı daha dirençli olabileceği düşünülüyor.

Santiago'daki Şili Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada araştırmacılar, C.37 olarak da bilinen Lambda varyantının Alfa (İngiliz) ve Gama (Brezilya) varyantlarından daha hızlı enfeksiyon kapasitesine sahip olabileceğini gösterdi.

Araştırmada, "Verilerimiz ilk kez Lambda varyantının Spike proteininde bulunan mutasyonların daha fazla bulaşıcılık sağladığını ve onu CoronaVac aşısının sağladığı antikorlara karşı daha dayanıklı olduğunu gösteriyor" ifadesi yer alıyor.

Söz konusu Çin aşısı RNA teknolojisini kullanan bir aşı değil, rekombinant proteinlerle geleneksel aşılardan biri. Şu an için başka hiçbir unsur, bu varyantın diğer aşılara karşı daha dirençli olduğunu kanıtlamış değil.

Araştırmacılar, henüz bilim camiası tarafından değerlendirilmeyen bu çalışmada, "Bu varyantın Peru, Ekvador, Şili ve Arjantin'de hızla yayıldığını düşünürsek, Lambda'nın bir endişe verici varyantı olma olasılığının yüksek olduğuna inanıyoruz" dedi.