Avrupa'daki bazı Ortodoks Kiliseleri, Rus Ortodoks Kilisesi'nden ayrılarak İstanbul’da bulunan Fener Rum Patrikhanesi'ne katılma kararı aldı.
Ukrayna'nın işgaline tepki gösterdikleri için tehdit edildiklerini belirten Amsterdam'daki Rusya Ortodoks Kilisesi rahipleri, Fener Rum Patrikhanesi'ne katılma kararı aldı. Kilise konseyi, dört rahip ve diyakozun bu kararına destek vererek, cemaatin de 26 Mart'ta yapılacak toplantıda din adamlarını takip etmelerini tavsiye etti.
Hollanda'daki Ortodoks kilisesi cemaati, Rusya Ortodoks Kilisesi ruhani lideri Patrik Kirill'den, Ukrayna'nın işgaline son verilmesi yönünde bir çağrıda bulunmasını talep eden bir bildiri hazırlamıştı. Ancak Patrik Kirill, Ukrayna'nın işgaline tam desteğini açıkladı. Bunun üzerine Hollanda'daki kilisenin cemaati ve rahipleri, Patrik Kirill'in işgale destek veren tutumunu kabul etmediklerini belirtti.
BBC Türkçe'nin Lahey muhabiri Yusuf Özkan'ın haberine göre cemaat, Lahey'deki Rusya Ortodoks Piskoposu Elisey'e, işgale yönelik desteği nedeniyle artık ayinlerde Patrik Kirill'in adının anılmayacağını bildirdi. Kilisede, ayin öncesi manevi lider patriğin adını anmak bir gelenek. Bu yapılmazsa kilisenin bölüneceği yönünde bir inanış var.
Nederlend Dagblad gazetesine göre, kilisesinin bu kararı üzerine, Lahey'deki Piskopos Elisey, geçen pazar günü ayin öncesi Rusya Büyükelçiliği'ne ait diplomatik plakalı bir araçla Amsterdam'daki kiliseye geldi. Çünkü, eğer kilisede piskopos varsa, doğal olarak ayinlere o başkanlık ediyor. Elisey'in davranışını "baskın ve göz dağı" olarak değerlendiren Amsterdamlı din adamları, Patrik Kirill'in adını anmamakta ısrar etti. Bu görevi başka cemaatten olan bir rahip yerine getirdi. Piskopos Elisey'in, özel sohbette rahiplerin bu tutumunun "sadece kilise için değil Rusya Dışişleri Bakanlığı için de endişe kaynağı olduğu ve Moskova'nın kiliseyi dikkatle izlediğini" söylediği belirtildi.
Geçen salı günü de Kilise duvarlarına Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin simgesi olarak kabul edilen "Z" harfi çizildi.
Amsterdam'daki 4 rahip ve diyakoz, "Hem Rus devleti hem de piskopos tarafından baskı altına alındıklarını" savunarak, ruhsal olarak güvenli bir ortam bulunmadığı gerekçesiyle oybirliğiyle Rusya Ortodoks Kilisesi'nden ayrılma kararı aldı. Amsterdamlı din adamları, Fener Rum Patrikhanesi'nin temsilcisi olan Belçika, Hollanda ve Lüksemburg Metropolitan Athenagoras'ın piskoposluğuna dahil edilmeleri için başvurdu. Metropolit, başvuruyu değerlendirmeyi kabul etti ve Başpiskopos Elisey'den kanuni bir tahliye mektubu talep etmeyi kararlaştırdı.
KİLİSE BİR SÜRE KAPALI KALACAKKilise konseyi, din adamlarının Rusya Ortodoks Kilisesi'nden ayrılma kararına destek vererek, cemaatin de onları izlemesi önerisinde bulundu. Bu öneri, 26 Mart'ta yapılacak özel bir toplantıda değerlendirilecek. Bu toplantıya kadar kilise, güvenlik gerekçesiyle kapalı kalacak.
Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne 2019 yılında bağımsızlık verilmesi nedeniyle Fener Rum Patrikhanesi ile Rusya Ortodoks Kilisesi arasında ortaya çıkan gerilimin, Amsterdam Kilisesi'nin kararıyla daha da artacağı belirtiliyor. Dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, 2019'daki seçimleri öncesi geniş halk desteği sağlamak bağımsızı kilise hayalini gerçekleştirmek için harekete geçmişti.
UKRAYNA ORTODOKS KİLİSESİ 2019'DA BAĞIMSIZLIĞINI KAZANDIYüzyıllardır Moskova Patrikhanesi'ne bağlı olan Ukrayna Ortodoks Kilisesi, 5 Ocak 2019'da Fener Rum Patriği Bartholemeos tarafından imzalanan "tomos" adlı kararname ile bağımsızlığını kazandı. Bu karar Moskova Patrikhanesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirdi. Moskova, bağımsızlık kararını tanımadığını açıkladı. Uzmanlar, bunun sıradan bir dini anlaşmazlık değil, "Rusya ile Batı'nın Ukrayna'yı kendi eksenine çekme mücadelesinin bir parçası" olarak değerlendirmişti.
İstanbul ve Moskova'daki patrikhaneler arasında yetki tartışması da sürüyor. Ortodoks dünyasında "eşitler arası birinci" (primus inter pares) kabul edilen Fener Rum Patrikhanesi, kiliselere bağımsızlık tanıma hakkını yalnızca kendisinde görüyor. Moskova ise, Fener Rum Patrikhanesi'nin yetkilerini aştığını, bağımsızlık kararının kiliselerin kendi içinde alınması gerektiğini savunuyor.