Avukat Balaban: Mahkeme verdiğimiz delilleri bile dosyada kaybetmiş

Eskişehir'de terör örgütü yöneticisi ile üyesi olmak ve usulsüz dinleme iddialarından yargılanan polislerin avukatlarından Turgay Balaban, avukatların hiçbir talebinin bugüne kadar mahkemece kabul görmediğini, adeta göstermelik bir mahkeme süreci yaşandığını söyledi.

Müvekkillerinin yargılandığı örgütün adının bir yıldır konamadığını anlatan Balaban, "Meslek hiyerarşisi örgüt hiyerarşisi olmuş. Örgütün adını bile koyamıyorlar. Emniyetten belge istiyoruz, mahkeme reddediyor. Gizli belgeymiş. Sadece mahkeme görsün diyoruz, Sanıklar, üzerindeki şüpheyi nasıl yok edecekler. Belgeleri görmeden nasıl savunma yapacaklar. Fotokopilere göre dosya karara gidiyor. Öyle bir mahkeme ki, verdiğimiz delil listesini bile dosyada kaybetmişler. Acaba başka delilleri de yok etmiş olabilirler mi?" ifadesini kullandı.

26 polisin yargılandığı davanın 12. duruşmasının 2. oturumu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Tutuklu polis müdürü Mustafa Arık'ın tahliye talebi reddedildi. Avukat Turgay Balaban, yargılama sürecinde emniyet ve mahkemeyle ilgili yaşanılan sıkıntıları, ortaya çıkan tutarsızlıkları anlattı. Avukat Balaban, Emniyet İstihbarat Müdürlüğünün usulsüz dinleme iddiası davasında bazı belgeleri gizlilik ilkesine aykırı diye mahkemeye göndermediğini ifade etti.

"ADALET ADLİYEDEN KAÇIYOR"

Bu davanın siyasi olduğunu ve bazı kişilerce hesapların yapıldığını belirten Avukat Balaban, "Her dönem bu şekil siyasi yönü olan davalar olsa da, ne yazık ki adliyeye siyaset girdiğinde adalet oradan kaçıyor. Hak ve adalete ulaşmak için adil bir yargılama şart. Sanıklar üzerinden kariyer planlaması yapmak zavallılıktır. Her siyasi dava gibi bu davalarda elbet dönecek ve kumpasçılarını vuracak. Hiç ama hiç şüphemiz yok." diye konuştu.

'HİÇ BİR TALEBİMİZ KABUL GÖRMEDİ'

Avukatların bugüne kadar hiçbir talepleri mahkemece kabul görmediğini, mahkemenin ise adeta göstermelik bir mahkeme olduğu vurgusunu yapan Turgay Balaban, hala müvekkillerinin yargılandığı örgütün adının bile konamadığını vurguladı. Balaban, "Meslek hiyerarşisi örgüt hiyerarşisi olmuş. Örgütün adını bile koyamıyorlar. Demeye cesaretleri bile yok! Çünkü kendileri de biliyor." dedi.

"BELGEYİ GİZLİ DİYE REDDEDİYOR, GERÇEĞE NASIL ULAŞILACAK"

Sanıkların durumunu ortaya koyacak belgelerin istenmesi konusunda tutarsızlık ve komikliklerin yaşandığını kaydeden Balaban, fotokopi belgeyle davanın yürüdüğünü vurguladı. Avukat Turgay Balaban, sözlerini şöyle sürdürdü: "Emniyetten belge istiyoruz. Mahkeme reddediyor. Gizli belgeymiş. Sadece mahkeme görsün diyoruz. Tın! Peki, sanıklar, üzerindeki şüpheyi nasıl yok edecekler. Belgeleri görmeden nasıl savunma yapacaklar. Fotokopilere göre dosya karara gidiyor. Devrimci tutukluları ilk duruşmada tahliye eden, Refahyol döneminde Aczimendilere iltimas baskısına karşın, 'üzerime gelmeyin adliyenin önünde cübbemi yakarım' diyen muktedirlerden korkmaz Arif Hikmet gibi Yargıçlara hiç bu kadar ihtiyaç olmamıştı."

'VERDİĞİMİZ DELİL LİSTESİNİ BİLE DOSYADA KAYBETMİŞ'

Bu dava da, savunma hakkının kutsallığının da, adil yargılanma ilkesinin de hep kitaplarda kaldığını gördüklerini kaydeden Balaban, mahkemeye verdikleri delil listelerinin bile kaybolduğunu vurguladı. Avukat Turgay Balaban, "Öyle bir mahkeme ki, verdiğimiz delil listesini bile dosyada kaybetmişler. Acaba başka delilleri de yok etmiş olabilirler mi?" dedi.

Aleyhe olan delillerin toplandığını, lehe olanların ise hiçbir şekilde toplanmadığını ifade eden Balaban, "Zaten ne gerek var ki, lehe delil toplamaya. Sanıklar zaten paralel! Onların ne hakkı olabilir ki! Hiçbir şekilde adaletinize güvenmiyoruz." diye konuştu.

'CÜBBELER KİLİTLENMİŞ'

Bu dava dosyalarının AİHM'de Türkiye adına hep utanç vesikası olacağını dile getiren Avukat Turgay Balaban, sözlerini şöyle tamamladı: "Yazık, talimat, talimat, talimat. Vicdanlar kömürleşmiş. İnsanlık sükut etmiş. Cüppeler iliklendi ise kimi kime şikayet edeceksin."

CİHAN
23 Ocak 2016 11:47
DİĞER HABERLER