istanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in Tahşiye davasıyla ilgili açıklamaları yankı uyandırdı. Yılmazer açıklamasında, Emniyet Müdürü Ahmet Öztürk’ü tutuklayan hakimin ifade dahi almadan karar verdiğini belirtmişti.

Özgür Düşünce'den Bilal Şahin'in haberine göre, Öztürk’ün tek suçunun kendisini hapiste ziyaret etmek olduğunu ifade etmişti. Öztürk’ün avukatları Yılmazer’i doğruladı. Avukatlar bu kararla hakimlere gözdağı verilmek istendiğini savundu.

Hidayet Karaca’nın Avukatı Fikret Duran, tutuklama kararlarının yukarıdan gelen listelere göre yapıldığı iddiasının kuvvetlendiğini belirtti. Duran, “Hâkim’in bu sözleri ‘Kaç İsmail Kaç’ vakasını da doğruluyor. Kamuoyunun ciddi bir kesiminin özellikle iki yıldır devam eden bu operasyonlarda deliller ışığında değil yukarından gelen listelerdeki isimlerin tutuklandığı, kimilerinin de serbest bırakıldığı tezini güçlendiriyor” dedi.

Soruşturma boyunca Sulh Ceza Hakimleri’nin dosya içeriğini incelemeden karar verdiğini belirten Duran, “Dilekçeleri ve dilekçe eklerinde sunulan belgeleri okumadan sadece Cumhuriyet Savcılarının tutukluluğun devamı yönündeki mütalaasıyla karar verdiler. Şayet yasa koyucu savcının talimatıyla sulh ceza hâkiminin karar vermesini isteseydi bunu CMK’ya, TCK’ya açıkça yazardı. Burada yetki inisiyatif hâkimdedir. Fakat hâkimler bu inisiyatifi kullanmaksızın savcının mütalaasıyla hareket ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Tutuklu yargılanmanın sebebini hakimlerinin inisiyatif almamasına bağlayan Duran, “Bu yüzden tutukluluk bir tedbir olmaktan çıkıp cezalandırılmaya dönüşmüş oluyor. Ahmet Öztürk ve Hidayet karaca kendileri adliyeye ve savcılığa geldiler. Bu insanların kaçma şüphesi olmaması için ne yapmaları gerekiyordu. Kaçma şüphelerinin olmaması için gelip yedi gün, on gün emniyet müdürlüğü bahçesinde mi yatması gerek” ifadelerini kullandı.

Ahmet Öztürk’ü tutuklayan hakimin, ‘Ben senin ifadeni, beyanlarını dikkate almaksızın tutuklama kararı veriyorum” dediğine şahit olan Avukatlardan Yurtkan Yücel, yapılan uygulamanın Anyasa ve hukuka aykırı olduğunun altını çizdi. Yücel, “Tutuklama kararını veren hakim, ‘benden önceki hakim yakalanman hakkında karar çıkarmış o yüzden seni tutuklayacağım’ diyebiliyor. Bu durumda anayasal suç işlenmiş oluyor. Hâkim hakime talimat vermiş pozisyonu oluşuyor” dedi. Aynı yöntemin son dönemde istikrarlı bir şekilde kullanıldığını hatırlatan Avukat Yücel, ifade dahi almadan tutuklamaya sevk etmenin yeni bir yöntem olarak kullanıldığını belirtti.

Ahmet Öztürk’ün Ali Fuat Yılmazer’i ziyaret ettiği için tutuklanma olasılığına da dikkat çeken Yücel “Şöyle bir yaklaşım olduğu muhakkak. Bunlara dokunanı ve yaklaşanları yakarım. Ahmet Öztürk her seferinde kendisi geldi.

Tutuklanmasını gerektirecek bir şey yoktu. Böyle olunca başka bir sebep aramak gerekiyor. Tutuklu hakimler var aynısın yaparız diyerek hem polislere hem hakim ve savcılara bir şekilde mesaj verildiği akıllara geliyor” dedi. ‘KAÇ iSMAiL’ VAKASI 22 Temmuz operasyonunda hakimin odasında avukatlara yakalanan ve tutuklanacak kişilerin listesini getirdiği iddia edilen İsmail isimli kişi, hakimin ‘Kaç İsmail’ uyarısı ile koşarak uzaklaşmıştı. Adliyede yaşanan bu garip olay uzun süre tartışılmıştı.