Avukattan mahkemeyi şok eden soru

Avukattan mahkemeyi şok eden soru
Tutuklu polis müdürü Mustafa Arık'ın avukatı Turgay Balaban, usulsüz dinleme iddiası operasyonu davasında, mahkeme heyetinden ilginç talepte bulundu.

Turgay Balaban, polislere yönelik operasyonun siyasi baskı sonucu algı amaçlı yapıldığını belirterek, devlet kurumları ve yargının öyle bir hale getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin tahliyesi için kime başvuracaklarını bilemediklerini kaydetti. Balaban, şimdi tahliyeyi AKP il başkanından mı yoksa millet adına karar veren mahkemeden mi? talep edeceklerini şaşırdıklarını vurguladı.

Eskişehir'de usulsüz dinleme operasyonu kapsamında gözaltına alınan aralarında müdür, müdür yardımcısı, amir, başkomiserin yer aldığı 26 polisin yargılanmasının 5. gününde duruşmada ilginç gelişmeler yaşandı. Tutuklu eski İstihbarat Müdürü Mustafa Arık'ın avukatı Turgay Balaban, savunmasında Türkiye'de istihbarat mevzunun bilinmediğini anlattı. "Emniyet Genel Müdürlüğündeki savunmada gördük ki, İçişleri Bakanlığının Müsteşarı bile dinleme mevzuatını bilmiyor." dedi. Mahkeme başkanı devreye girerek, "Doğru gerçekten bilinmiyor ve bilmiyoruz." dedi.

"Dönemin Başbakanı ya da paralel demeye de korkar oldum. Bir algı oluşturuldu." diyen Av. Balaban, "2010'da Devlet Denetleme Kurulu bu kanunu incelediğinde bu yasanın polise bir beden büyük olduğu kanısı ortaya çıktı. Buna rağmen müvekkillerim hiçbir şekilde yasanın dışında bir dinleme yapmamıştır. Bu kanuna göre dinlenemeyecek insan yok." dedi.

'17/25 ARALIĞI ÖRTMEK İÇİN ADINI HALA KOYAMADIKLARI ÖRGÜT TÜRETTİLER'

Müvekkilinin örgüt lideri kapsamında iddianamenin kabulü ile tutuklandığını hatırlatan Balaban, "Örgüt deniyor ama bir türlü ismi, yapısı, amacı ortaya konulmuyor. Bu örgüt nedir, söyleyin adını koyun bilelim." dedi. Balaban, şöyle dedi: "Eğer paralel yapı diyecekseniz bu söylemi kabul etmiyoruz. Siyasi bir söylemin hukukta karşılığı olamaz. Örgüt hiyerarşisi olarak ortaya konulan husus, zaten hiyerarşik bir yapı olan emniyet teşkilatının emir komuta ilişkisidir. Örgütün üyeleri de şubede çalışan diğer polisler gösterilse de bu çalışanları müdür kendisi değil, devlet atıyor. Örgütün amacının ise maddi çıkar sağlamaya yönelik olması lazımken bu örgüt ne hikmetse toplumun huzurlu bir şekilde yaşaması ve devletin bekasını amaç edinmiş."

İsmi hukuken hala konulamayan sözde örgütün 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonucu ortaya atıldığını vurgulayan Balaban, "Yahu örgütle alakalı kanaatten öte ortaya somut deliller koyun, tarafsız ve adil olun, insanlara çifte standart uygulamayın." dedi.

'HER ŞEYİ DEŞİFRE EDERSEM BARANSU GİBİ TUTUKLANIRIM'

"Ben burada her şeyi deşifre edemem, edersem de Mehmet Baransu gibi buradan çıkışta tutuklanırım." diyen Av. Balaban, "Bu insanlar birileri eğer takip edilmesi gerekiyorsa elbette takip edecek. Polis suçluları takip etmezse, suçla, suçluyla, terörle nasıl mücadele edilecek. Şikayetçi olanların büyük bölümü zaten mahkemenizce önceden yargılanan şahıslar, müvekkilim kendisine verilen yetki ve yasalar çerçevesinde mahkeme kararıyla dinleme yapmıştır." diye konuştu.

'TAHLİYE İÇİN KİME BAŞVURACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK'

Balaban, müvekkilinin serbest yargılanması gerektiğini kaydetti. Av. Balaban, "Sayın başkan, toplanmayan delil nedir merak ediyoruz. Üstelik müvekkilim meslekten ihraç edildi. Delilleri yok etme ihtimali yok. Adli kontrol uygularsanız kaçma şüphesi de kalmaz, tutuklama bu sebeplerle yapılır. Müvekkilim cezaevindeyken ailesini lojmandan çıkardılar. Üç çocuk babası, eşi çalışmıyor, ailesini geçindirmek zorunda, bu nedenle tutuklama tedbir olmaktan çıktı adeta zulme dönüştü." şeklinde konuştu.

Polislere yönelik operasyonun siyasi baskı sonucu algı amaçlı yapıldığını kaydeden Balaban, devlet kurumları ve yargının öyle bir hale getirildiğini, müvekkilinin tahliyesi için kime başvuracaklarını bilemediklerini anlattı. Mahkeme heyetine soran Balaban, şimdi tahliyeyi AKP il başkanından mı yoksa millet adına karar veren mahkemeden mi? talep edeceklerini şaşırdıklarını belirtti.

'MAĞDUR VE MÜŞTEKİ BAĞLANTILARI İÇİN LOG KAYITLARINI İSTİYORUZ'

Balaban, mağdur ya da müşteki konumundaki insanlar ile bağlantıların ortaya çıkması için bu kişilerin suç isnat edilen tarihlere ilişkin tüm telefon görüşme detayları ile İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan log kayıtlarının istenmesini talep etti. Balaban, "Kişiye özel bilgi notları İstihbarat Daire Başkanlığında vardır. Bu kayıtları istiyoruz. Dinlenen 116 kişinin telefon kayıtlarını, otel bilgi kayıtlarını, yurt dışı giriş çıkış kayıtlarını istiyoruz. Gerçekten irtibatı var mı yok mu o zaman anlaşılacak." şeklinde konuştu.

ZAMAN

04 Temmuz 2015 16:06
DİĞER HABERLER