Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi öncülüğünde aralarında Hasan Cemal, akademisyen ve yazar İsmail Beşikçi ve Prof. Baskın Oran’ın da bulunduğu 60’dan fazla aydın, sanatçı, yazar ve aktivist ‘Yetti Artık – Erdoğan Rejimi’ne İhtar’ başlıklı bir bildiri yayımladı.
Bildiride, ‘Erdoğan Rejimi’nin ülkeyi yaşanmaz bir sona doğru götürdüğü belirtildi. Yargıtay ve Danıştay’da köklü değişik öngören yasa tasarısından alkol içildiği gerekçesiyle basılan plak evine kadar birçok konuya değinilen bildiride “Erdoğan Rejimi ülkeyi korkunç bir sona götürüyor. Durdurulamayan bir felakete. Yaşanamaz bir Türkiye’ye.” dendi.
Korkunç sona doğru…
‘Yetti Artık – Erdoğan Rejimi’ne İhtâr’ başlığıyla yayımlanan ve change.org’da imzaya açılan bildiri özetle şöyle: “Erdoğan Rejimi ülkeyi korkunç bir sona götürüyor. Durdurulamayan bir felakete. Yaşanamaz bir Türkiye’ye. Arttıkça artan rezaletler bu ülkede hâlâ kim ve ne kalmışsa süpürüp götürecek. Erdoğan Rejimi kendini bunun dışında tutabileceğini sakın sanmasın.
Üniversitelerin ödü kopuyor
Üniversitede ders vermek bile kabus oldu. Öğrenci kılığındaki yaratıklar hocanın konuşmasını kaydedip muhbir vatandaşlığa soyunuyor. Ve şimdiye kadar üniversitedir diye bildiğimiz o binalar kompleksi de utanmıyor, hocayı işten atmayı kendine yedirebiliyor. Üniversitelerin ödü kopuyor. TBMM boşaltılıyor. İkinci büyük muhalefet partisinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Polis yarın kapılarında. Zaten eşbaşkanın evi basıldı bile. Yargıtay ve Danıştay diz çöktürülmek üzere boşaltılıyor, yerlerini Erdoğan Rejimi dolduracak. Sıradaki: Anayasa Mahkemesi. Yargı bitmiştir. Umut bitmiştir.
Gazetecileri hapsetmek yetmedi
Gazetecileri hapsetmek ve işten attırmak yetmiyor, artık doğrudan hedef Erdoğan Rejimi’nin yaptıklarını belgeleyen STK yöneticileri. Özgür Gündem’e sembolik genel yayın müdürlüğü yaptılar bahanesiyle tutuklananlar arasında Cizre bodrumlarında öldürülenlerin otopsisine giren Prof. Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve insan hakları ihlallerini raporlaştırıp İngilizce yayınlayan Erol Önderoğlu yer alıyor.
Sırf inat diye yapıyor
Ne kadar büyük toplumsal tepki doğuran iş varsa, Erdoğan sırf inat diye yapıyor: Taksim’e Topçu Kışlası adı altında AVM, Cumhuriyet Anıtı’nı ve 1880 tarihli Aya Triada kilisesini bastıracak cami, mevcut Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkıp uygun bir külliye. Türkiye’nin yurt dışı itibarı hiç bu kadar sürünmedi yerlerde. Hiçbir zaman bu kadar aşağılanmadı. Bu gidiş durmayacak. Turizmden başlamış olan ekonomik çöküşü de hızlandıracak. Türkiye’nin dibi gümm diye kayaya oturacak.