"Ayıyı görünce yol veren siz olun"
-Kış uykusundan uyanan ayıların, kaybettikleri yağlarını
kazanmak için sıkça yiyecek aradıkları bu dönemlerde artan
insan-ayı karşılaşmalarının tehlikeli olabileceği bildirildi
-KTÜ Orman Fakültesi Y
TRABZON (A.A) - Zafer Sel - Kış uykusundan uyanan ayıların bu
dönemde sıkça yiyecek aradığından insanlarla karşılaşma ihtimalinin artabileceği,
böyle bir durumda kişinin soğukkanlılığını koruyarak geri çekilmesi gerektiği
bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi
ve Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, ayıların kış uykusundan uyandığını ancak halen uyku sersemliği ile
dolaşanlar olduğunu söyledi.
Uzun süren kış uykusunun ardından ayıların aç, bedenlerindeki yağın erimiş
olduğunu ifade eden Başkaya, hayvanların kış uykusunda kaybettikleri yağı bir an
önce kazanmaları gerektiğini, bunun için sıkça yiyecek aradıklarını, dolayısıyla
yerleşim yerlerine inebileceklerini belirtti.
İnsanların yıllardır ayıların yiyecek kaynaklarını bir şekilde yok ettiğini
dile getiren Başkaya, "Akarsularda balıkları iyice azalttık. Ayılar artık
derelerde yavrularına balık yakalamayı öğretemiyor. Bal kovanlarına
saldırıyorlar. Bunların çoğu ayıların açlık çekmesinden kaynaklanıyor. Ayıların
besin kaynaklarının korunması için çalışma yapmamız gerekir" dedi.
Ayı saldırılarının her zaman olacağını, insanların ayılarla karşılaştığında
nasıl davranacağını bilmesi gerektiğini ifade eden Başkaya, şöyle devam etti:
"Ayıyı öldürmenin cezası var. Koruma altında bir tür. Öyle olması da
gerekiyor. Saldırılar, yaralamalar, hatta ölümler olacaktır. Türkiyede ayıların
saldırısı sonucu yıllık ölüm vakası bir ya da ikidir. Bu rakam dünya
ortalamasının üstünde. Bu yıla kötü başladık. Bir süre önce Sakaryada ayı
saldırısı sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetti, geçtiğimiz günlerde bir
vatandaşımız da yaralandı."
-"Ayı geri çekilmesini bilen hayvandır"-
Başkaya, vatandaşın bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları ifade
etti:
"Yaylalarda, yüksek kesimlerde vatandaşlar türkü söyleyerek, ıslık çalarak,
ses çıkartarak yürümeli. Gürültülü dolaşmayı, nerede nasıl davranmayı bilmeliyiz.
Ayı ile karşılaşıldıktan sonra verilecek tepki kişiden kişiye değişir. Ben ayıyı
görürüm koşmaya başlarım, başkası görür olduğu yerde çakılı kalır, kimim dili
tutulur, herkesin tepkisi farklıdır. Ayıyı gördüğünüz zaman soğuk kanlı hareket
etmeli, özellikle yavrusu yanında ise daha dikkatli olmanız gerekir. Yol veren,
geri adım atan, yana çekilen siz olmalısınız. Hiç ileri gitmemelisiniz. Ayı geri
çekilmesini bilen hayvandır. Sizden korkmuştur, kalbi sizden daha da hızlı
atıyordur ama ayı korkusunu belli edecek bir hayvan değildir. Yiğit hayvandır.
Bağırması, ayaklarının üstüne kalkması korkusundadır. Onun için geri çekilen, yol
veren siz olun."
Ayıların özellikle yemek yerken, yavruları yanında olduğu zaman çok daha
fazla tehlikeli ve öldürücü olabileceğini belirten Başkaya, "Dağda, bayırda,
turistik gezilerini yaparken tüm vatandaşların dikkatli olmaları gerekiyor.
Ayılara karşı silah kullanılmasına kesinlikle karşıyız, ayı ile karşılaştığınızda
silah kullanma en son başvurulacak şeydir" dedi.
-"Tehdit oluşturmadığınızı anladığında gidecektir"-
Ayı ile karşılaşıldığında ilk yapılması gerekenin ses çıkarmak olduğunu
kaydeden Başkaya, şunları ifade etti:
"Bazen şarkı söylemek yetmeyebilir, belki de ayı sağırdır ama ses çıkarma
her zaman öneriliyor. Gürültü çıkarmalıyız. Düdük çok önemli. Düdük çalmalıyız.
Gürültü çıkararak ayıyı sahadan çıkarmak önemlidir. Ölü taklidi yapmak öneriliyor
ama bunu kim, nasıl yapacak. Ani hareket yapmamak, sopa, taş gibi şeyler
bulundurmamak gerekiyor. Ayı, bunları tehdit unsuru olarak algılayabilir. Eliniz
kolunuz boş geri çekilin, yana çekilen konumda olun. Yoksa ölü taklidi sadece
boğuşma sırasında olmalı. Gücünüz boğuşmaya yetmeyecek durumda ise ölü taklidi
yapabilirsiniz. Çünkü onun niyeti sizi yemek, bitirmek değildir, sizi tehdit
olmaktan çıkartmaktır. Sizin tehdit olmadığınızı anladığı zaman zaten çekip
gidecektir."
Yayıncı: Murat Kaban