Anayasa Mahkemesi, 24 Şubat 2017’den bu yana tutuklu olan KHK’lı polis Zekeriya Sevim’in, tanıklarla yüzleştirilmediği ve onlara soru sorma imkanı tanınmadığı için adil yargılanmadığına hükmetti. Karar önemli, zira birçok kişi benzer tanık ifadeleriyle Türkiye'de tutuklu bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve işkence gören öğretmenler Ahmet Aşık, Eyüp Birinci ve avukat Mustafa Özben kararından sonra bir hak ihlali kararı daha verdi.
KHK’lı polis Zekeriya Sevim’in adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirten Yüksek Mahkeme, Sevim’in yeniden yargılanmasına hükmetti. Kararın örneğinin Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini istedi. Sevim’e tazminat ödenmesi ise reddedildi.
Kararın gerekçesinde, “Anayasa’nın 36 maddesine göre; herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denildi. Kararın emsal olması gerektiğini belirten avukat Yaşar Demircioğlu, “Garson” gizli tanık beyanıyla bugüne kadar birçok insan mahkum edildiğini söyledi.
30 HAZİRAN’DA VERİLEN KARAR BUGÜN YAYINLANDI
Anayasa Mahkemesi (AYM), mahkemede dinlenmeyen iki tanığın beyanlarıyla tutuklanan polis memuru Zekeriya Sevim’in başvurusunu karara bağladı. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine hükmeden AYM, yeniden yargılama kararı verdi. Resmi Gazete’de yayımlanan AYM’nin kararı, tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmediği birçok olay ve davada emsal olacak.
Artvin- Hopa İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapan Zekeriya Sevim, Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 24 Şubat 2017’de tutuklandı. Hakkında iddianame hazırlandıktan sonra D.B.C. isimli kişinin Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde tanık sıfatıyla verdiği ifade dosyaya girdi. Bir başka dosyada sanık olan F.S isimli ikinci tanığın etkin pişmanlık kapsamında Sevim hakkında verdiği ifade de dosyaya dahil edildi. İki ifadede de Sevim’in dini sohbetlere katıldığı, Bylock kullanıcısı olduğu, Gülen Hareketi üyesi olduğu iddia edildi. Sevim, her iki tanığın ifadelerini de reddetti.
8 YIL BİR AY CEZA VERİLDİ
Zekeriya Sevim’in avukatı, hem mahkeme aşamasında hem İstinaf’ta hem de Yargıtay aşamasında “iki tanığa da soru soramadıklarını ve bu kişilerin mahkeme huzurunda dinlenmediğini” söyledi, mahkumiyet kararının haksız olduğunu belirtti. Artvin Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Haziran 2017’de Sevim hakkında örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 8 yıl 1 ay 15 gün ceza verdi. Gerekçeli kararda Sevim aleyhine verilen iki tanık ifadesi de yer aldı. Hem Bölge Adliye Mahkemesi hem de Yargıtay’ın onama kararlarında tanık ifadelerine yönelik itirazlar dikkat alınmadı. Bunun üzerine Sevim, avukatı Melike Öztürk aracılığıyla 14 Haziran 2018’de AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Zekeriya Sevim, başvurusunda “iki tanığın ifadelerinin mahkemede alınmaması nedeniyle tanıklara soru soramadığını, aleyhindeki beyanların itibar edilemez noktalarını ortaya koyamadığını, sorularla kendi lehine sonuç çıkarabilme imkanı verilmediği ve böylelikle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini” öne sürdü. Konuya ilişkin görüşü sorulan Adalet Bakanlığı ise “başvurucunun dosyadaki delillerin doğruluğunu ve geçerliliğini tartışıp karşı beyanlarını sunabildiği” yönünde savunma yaptı. AYM, anayasanın 36. maddesinde düzenlenen “adil yargılama hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine” hükmederek, yeniden yargılama yapılmasını kararlaştırdı.
AYM, tanıkların duruşmada dinlenmemesinin geçerli bir nedeninin olup olmadığının mahkemece belirtilmeyerek, tanık sorgulama imkanından yararlandırılmamasının gerekçelendirmesi yükümlüğünün yerine getirilmediğine dikkat çekti. Mahkemenin, tanık beyanlarının güvenilirliği konusunda başvurucudaki şüphelerini gidermediğini belirten AYM kararında, “Duruşmadan dinlenmeyen tanığın ifadesine dayanılmak suretiyle mahkumiyet hükmü kurulmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşılmıştır” denildi.