Anayasa Mahkemesi Ankara Beştepe'ye yapılan sarayla ilgili bireysel başvuru yapılamayacağına hükmetti
Anayasa Mahkemesinin, Atatürk Orman Çitfliği arazisine yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili bireysel başvuruları reddine ilişkin karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda “Bireylerin kendi bireysel haklarının ihlal edildiğini ileri sürmeksizin, toplumun menfaatlerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma haklarının olmadığı” ifade edildi.
Anayasa Mahkemesinin, Atatürk Orman Çitfliği arazisine yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili bireysel başvuruları, kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle reddine ilişkin karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararda, bazı sivil toplumu kuruluşlarının, “AOÇ arazisinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapımıyla ilgili nazım imar planları ve uygulama projeleriyle ilgili mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanmamasını” Anayasa Mahkemesine taşıdığı hatırlatıldı.
Başvurucuların, AOÇ arazisi üzerinde uygulanması kararlaştırılan plan ve projelerin kentsel tarım modelinin ilk örneği olan AOÇ’nin tarihsel kimliği ve amacına aykırılık teşkil ettiği, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama haklarının ihlal edildiğini ileri sürdüğü anlatıldı.
Bireysel başvuruda “mağdur” kavramının, davada menfaat veya dava ehliyeti gibi kurallardan bağımsız şekilde yorumlandığı belirtilen kararda, bireylerin kendi bireysel haklarının ihlal edildiğini ileri sürmeksizin, toplumun menfaatlerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma haklarının olmadığı ifade edildi.
Somut olayda, başvurucuların ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kamu gücü işleminin, AOÇ arazisi üzerinde uygulanması kararlaştırılan nazım imar planları, ulaşım şeması ve ulaşım uygulama projesinin kabul edilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin işlemi olduğu anımsatılan kararda, bu işlem nedeniyle başvurucuların mağdur statüsüne sahip olup olmadığının tespitinin gerektiği belirtildi.
Başvuruda, kamu yararı temelli genel ifadelere yer verildiği ancak ihtilaf konusu meclis kararı ile uygulamaya geçirilen plan ve projeler nedeniyle bireysel olarak doğrudan maruz kalınan sağlık, mülkiyet, özel hayat gibi hususlara yönelik somut bir etkiden bahsedilmediği anlatılan kararda, şu ifadeler kullanıldı:
“Buna göre, başvuruya konu meclis kararı ile AOÇ arazisi üzerinde uygulamaya geçirilen plan ve projelerin, başvurucuların güncel ve kişisel olarak doğrudan etkilediğinin başvurucular tarafından ortaya konulamadığı görüldüğünden başvurucuların mağdur statülerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle başvurucuların ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri hususların mağduru olmadıkları anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin ‘kişi yönünden yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.”
AA