“Mafya-Siyaset-Ticaret İlişkisi” raporunda, Sezgin Baran Korkmaz'ın Türkiye’den kaçmaması halinde devletin kasasına girecek 17 milyon dolardan bahsedildi. Korkmaz’ın kaçmasına sebep olan ise AYM Üyesi İrfan Fidan ve Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz'dı
Gerçek Gündem'den Furkan Karabay'In haberine göre, CHP’nin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek tarafından “Mafya-Siyaset-Ticaret İlişkisi” başlıklı bir rapor hazırladı.
Raporda, hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in sosyal medya paylaşımlarıyla ortaya çıkan yolsuzluk, rüşvet ve siyasilerin de adının karıştığı uyuşturucu ticaretine dair iddialara yer verildi.
Raporda, Sedat Peker’in, rüşvet-yolsuzluk-uyuşturucu iddialarının merkezinde olan siyasilerle, devlet görevlilerinin irtibatlı olduğu SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz hakkında ayrıntılar ise dikkat çekici.
SEZGİN BARAN KORKMAZ VE KARA PARA
“Sedat Peker’in iddiaları sonrası oluşan uyuşturucu, rant, F*tö borsası, şantaj üzerine kurulan mafya, ticaret, siyaset üçgeninin Türkiye’de de siyasi iktidarın mensubu olduğu kişiler ve onlara yakın iş insanları üzerinden yapıldığını göstermiştir” tespiti yapılan raporda, Korkmaz’ın kara para aklama ağı ve ABD’ye teslim edilişinden bahsedildi.
İlk olarak gazeteci Barış Terkoğlu'nun gündeme getirdiği raporun ikinci kısmında, “Kara para aklama” suçlamasıyla Türkiye’de de soruşturulan ve Aralık 2020’de yurt dışına kaçan Korkmaz’ın, Avusturya’dan ABD’ye iade sürecinden sonra yaşananlara değinildi.
ABD hazinesini dolandırarak 500 milyon doları ülke dışına çıkardığı belirlenen “Kingston Kardeşler”in 132 milyon dolarını akladığı belirlenen Korkmaz, Türkiye’deki soruşturmanın ardından kaçtığı Avusturya’da, 19 Haziran 2021'de tutuklanmıştı.
ABD’YE İADE EDİLDİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Hakkında hem Türkiye’de hem de ABD’de soruşturma yürütülen Korkmaz’ın iadesi iki ülke tarafından da talep edilmişti. Avusturya Adalet Bakanlığı ise 12 Temmuz 2022’de Korkmaz’ı kesin olarak ABD’ye iade etme kararı almıştı.
ABD’de 225 yıl hapis istemiyle dava açılan Korkmaz’a 12 suçlama yöneltildi. Korkmaz’ın usulsüz havale ve para transferleri için işlediği 10 suça dair ayrı ayrı 20’şer yıl hapis cezası istendi.
Korkmaz hakkında ABD’de hazırlanan iddianamede, Kingston kardeşlerin Türkiye ve Lüksemburg’da kontrol ettiği banka hesapları aracılığıyla 133 milyon dolardan fazla yasadışı geliri akladığı ifade edildi. Gelen kara para ile Biofarma, Queen Anne adlı yat ve birçok gayrimenkul satın alındığı öne sürüldü.
Tam da bu noktada CHP’li vekillerin hazırladığı rapordaki ayrıntılar dikkat çekiciydi.
AÇIK ARTIRMAYLA SATILAN SBK’NIN LÜKS YATI
Raporda, Korkmaz’ın 18 Temmuz günü Utah eyaletinin Salt Lake City kentinde hâkim karşısına çıktığı, savcılığın tutuklama talebinde ABD Hazine Bakanlığı’na ait olan 133 milyon doların Türkiye ve Lüksemburg’a finansal hesaplara yollandığını ve hemen hemen 100 milyon dolarının hala Sezgin Baran Korkmaz’ın kontrolünde olduğunu ifade ettiği belirtildi.
Raporun devamında, “Bugüne kadar ABD Hazine Bakanlığı’nın 3,5 milyon doları geri aldığı da ifade edilmiş ancak Queen Anne yatının satışındaki gelirden bu talepte bahsedilmemiş gözükmektedir” denildi.
Queen Anne yatı ile ilgili ayrıntılar ise dikkat çekiciydi.
Raporda, 2021 Haziran ayında da Salt Lake Bölge Mahkemesi Korkmaz’ın ortağı olduğu yat için müsadere kararı verildiği, malın ABD mülkiyetinde olduğu ve açık artırma yoluyla satılacağı ifade edildi. Queen Anne yatına 23 Nisan 2021 tarihinde ABD’nin talebi üzerine Lübnan İç Güvenlik Gücü tarafından el konuldu ve Temmuz’da ABD’ye devredildi. Yatın ABD hazinesine aktarılmasının gerekçesi ise ABD’nin kara para aklamaktan jüri tarafından suçlu bulunan Lev Aslan Dermen’in Amerikan Vergi Kuruluşu’nu (IRS) dolandırıp elde ettiği parayı burada kullandığını düşünmesiydi. Nitekim Lev Arslan ile SBK Queen Anne yatında ortaklardı.
17 MİLYON DOLARLIK ZARAR
Raporun devamında, lüks yatın 10’dan fazla kişi veya şirketin teklifte bulunduğu açık artırma ile 31 Mart itibarıyla satıldığı ifade edildi. Yata verilen son teklif açıklanmadı ancak yatın 17 milyon dolar değere sahip olduğu iddiası mevcuttu.
Günün sonunda 17 milyon dolar değerinde olduğu belirtilen yatın satışından elde edilen gelir ABD’nin kasasına girmiş oldu.
Raporda yer alanlar ve Sezgin Baran Korkmaz’ın kara para ağı ile 17 milyon dolarlık yatı ise akıllara “Korkmaz Türkiye’de yargılanamaz mıydı, satışlardan gelir elde edemez miydi?” sorusunu getirdi. Korkmaz hakkındaki soruşturma sürecinde yaşananlar, yargı mensuplarının Türkiye’yi 17 milyon dolar zarara uğrattığı gerçeğini de ortaya koyuyordu.
MALLARINA EL KOYMA KARARI VE YURT DIŞI ÇIKIŞ YASAĞI NASIL KALDIRILDI?
Avusturya’ya kaçmadan önce Sezgin Baran Korkmaz ve 8 sanık hakkında İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi, tarafından “Kara para aklama” suçlamasıyla dava açılmıştı. Suç gelirlerini aklama iddiasıyla dava açılan Korkmaz'ın 5 yıla kadar hapsi isteniyordu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Eylül 2020’de Korkmaz’ın da aralarında olduğu 14 kişi hakkında, malvarlıklarına el konulmasını talep etmişti. 10. Sulh Ceza Hâkimliği talebi kabul etmişti, sonrasında ise Korkmaz hakkında yurt dışına çıkış yasağı çıkarılmıştı.
6 Kasım’da ise Korkmaz'ın malvarlıklarına el koyma kararı, şüphelilerin ve şirketlerinin banka hesapları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep edilmiş ve aynı gün İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği, Korkmaz hakkındaki tedbir kararını kaldırmıştı. Kararın ise, Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 5 Kasım’da hazırladığı “suç bulunamadı” raporu üzerine alındığı belirtilmişti. Ancak böyle bir raporun olmadığı ortaya çıkmıştı.
Ardından 17 Kasım’da, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, Korkmaz hakkındaki yurt dışı yasağını bitiren karar verilmişti. Korkmaz da yurt dışına kaçmıştı.
“SOYLU İLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA KAÇTI” İDDİASI
Sedat Peker’in iddialarından biri de Korkmaz’ın 4 Aralık'ta İçişleri Bakanlığı'na geldiği, Bakan Süleyman Soylu’nun da “Hakkında tahkikat yapıldı, yurt dışına çık” demesiydi. Nitekim Korkmaz’ın 5 Aralık’ta yurt dışına kaçtığı tespit edilmişti.
Korkmaz’ın yurt dışına çıkmasının ardından ise 29 Aralık’ta 19 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Yani Korkmaz’ı yurt dışına kaçması için tedbirini kaldırtan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu kez gözaltı kararı vermişti.
DEVLETİ ZARARA UĞRATAN YARGI MENSUPLARI EN TEPELERDE
O günlerde tartışmalı kararları alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başında şimdi Anayasa Mahkemesi (AYM) Üyesi İrfan Fidan bulunuyordu. Korkmaz hakkında tartışmaları kararlarda yer alan Fidan’ın vekilliğini yapan Hasan Yılmaz ise şimdilerde Adalet Bakan Yardımcılığı’nda bulunuyor.
Eğer, İrfan Fidan ve Hasan Yılmaz’ın yönettiği savcılık, Korkmaz’ın mallarına el koyma kararını kaldırtmasaydı Queen Anne adlı yata Türkiye el koyacaktı ve 17 milyon dolarlık satışı devletin kasasına girecekti.
Ve yine Korkmaz hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı kaldırtılmasaydı, kirli ilişkiler Türkiye’de ortaya çıkacaktı.