AYM'den Emniyet'i şok eden karar: ‘Demokratik toplum düzenine aykırı'

Anayasa Mahkemesi, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün bir vatandaşa basın açıklaması yaptığı gerekçesiyle verdiği idari para cezasını iptal etti. Verilen kararda Emniyet Müdürlüğü’nün uygulamasının “Demokratik toplum düzenine uygun olmadığı” ifadeleri yer aldı.
Mersin’de 2020 yılında covid-19 salgını nedeniyle o dönem uygulanmakta olan sosyal mesafe kuralları gözetilerek bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Halkevleri adına Çiğdem Serin okurken toplantı barışçıl şekilde sona erdi.

Mersin İl Emniyet Müdürlüğü ise sosyal medyadan tespit ettiği şekilde Çiğdem Serin’e idareye bildirimde bulunmadan basın açıklaması yaptığı gerekçesiyle 392 TL idari para cezası verildi. İdari Yaptırım Tutanağı'nın "Kabahatle İlgili Elde Edilen Deliler" bölümüne ise "izinsiz basın açıklaması yapmak" yazıldı.

AYM 'HAK İHLALİ' DEDİ
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Çiğdem Serin söz konusu para cezasına ilişkin kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Yapılan eylemde, sosyal medyadan da elde edilen görsellerle pandemi koşullarında maske takma ve sosyal mesafe kurallarına uyulduğu ispatlandı.

Bunun üzerine AYM, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün kabahatler kanunu kapsamında kestiği para cezasını iptal etti. AYM, bildirimde bulunmadan ve idarece belirlenen yerler dışında basın açıklaması yapılması hakkının Anayasa’nın 34. Maddesi ile güvende olduğu gerekçesiyle para cezasının hak ihlali olduğuna karar verdi.

‘DEMOKRATİK TOPLUM DÜZENİNE AYKIRI’
AYM tarafından verilen kararda şu ifadeler yer aldı:

“Kolluk tutanaklarında ve hakimlik kararı incelendiğinde basın açıklamasının veya başvurucunun kamu düzenini bozduğu ya da bu yönde ciddi bir tehlike doğurduğu yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Üstelik somut olay sonradan sosyal medya aracılığı ile tespit edilmiş olup kolluk kuvvetlerinin olay yerinde dahi bulunmadığı görülmüştür. O halde basın açıklamasının barışçıl şekilde tamamlandığı ve bu esnada kolluk güçleri tarafından müdahale edilmesini gerektirecek bir durum da yaşanmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca başvurucunun basın açıklamasını organize eden ya da yöneten konumunda olduğuna dair bir tespit de yoktur. Gerek idarece düzenlenen tutanakta gerekse hakimlik kararında başvuruya konu idari para cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına ve yarışan haklar arasında adil bir denge kurulduğuna ilişkin ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya konulamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle başvurucuya verilen idari para cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
06 Mayıs 2025 13:19
DİĞER HABERLER