AYM'den hapishanede bulunan çocuklu kadın için karar

AYM'den hapishanede bulunan çocuklu kadın için karar
Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevinde çocukları ile bulunan kadın mahkumla ilgili bir karara imza attı.
AYM, daha önce yine hamileliği nedeniyle tahliye edilen ancak teslim olmayan kadının iki yaşındaki çocuğu ve özellikle de dört aylık bebeğiyle birlikte kapasitesinin üzerinde hükümlünün bulunduğu bir ceza infaz kurumunda tutulmaya devam etmesinin ciddi tehlike olduğuna karar verdi.

Hakkında çeşitli suçlardan kesinleşmiş on iki mahkûmiyet hükmü bulunan Şükran İrge, 15 Nisan 2014 tarihinde hükümlü olarak bulunduğu ceza infaz kurumundan hamile olması nedeniyle cezasının infazına ara verilerek tahliye edildi, ancak ara verme kararına uymayarak teslim olması gereken 1 Temmuz 2014 tarihinde ceza infaz kurumuna geri dönmedi. 

14 Mart 2016 tarihinde yakalanarak kalan cezasının infazı amacıyla tekrar ceza infaz kurumuna alınan İrge, 15 Mart 2016 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunarak 12 Şubat 2016 tarihinde bir bebeğinin daha olduğunu ve bir kez daha cezasının infazının ertelenmesine karar verilmesini talep etti.

“HAMİLELİĞİ İNFAZDAN KAÇMAK İÇİN KULLANIYOR”

Cumhuriyet Başsavcılığı,  ‘resmi olarak evli olmadığı, çocuğun sözlü beyana göre kayıt edildiği, hükümlünün gebeliği infazdan kaçmak için kullandığı, infaza ara verme kararına daha önceden uymadığı’ gerekçesi ile İrge’nin başvurusunu reddetti. 

Anılan karara karşı İrge tarafından yapılan itiraz, Diyarbakır İnfaz Hâkimliğince “infazın ötelenmesi mahiyetindeki kararların tamamen Cumhuriyet savcısının takdir yetkisinde olduğu” gerekçesiyle 30 Mart 2016 tarihinde reddedildi. Daha sonra İrge tarafından bu karara karşı yapılan itiraz da Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aynı gerekçeye atıf yapılarak reddedildi. 

Çocuklarıyla birlikte sağlıklı olmayan bir ortamda tutulmasının kendisinden ziyade çocuklarının cezalandırılması anlamına geldiğini, ulusal ve uluslararası mevzuatta çocuğun yüksek menfaatlerini gözeten hükümler bulunmasına rağmen infazın ertelenmesine karar verilmediğini vurgulayan İrge, tedbir kararı vermesi için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

“AYM’NIN GÖREVİ MEVZUATI DENETLEMEK DEĞİL”

AYM’nın gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı: “Anayasa Mahkemesinin görevi infaz işlemlerinin mevzuata uygun olarak yerine getirilip getirilmediğini denetlemek değil, bu süreçte tutma koşullarının işkence, eziyet ve insan onuruyla bağdaşmayan muamele yasağına aykırılık teşkil edip etmediğini değerlendirmektir. 

Somut olayda ise başvurucunun dört aylık ve iki yaşında iki çocuğuyla birlikte ceza infaz kurumunda tutulduğu koşulların yaşamları ile maddi ve manevi bütünlükleri bakımından tedbir kararı verilmesini gerektiren ciddi bir tehlike oluşturup oluşturmadığı ile sınırlı olarak bir inceleme yapılacaktır.

“HAK VE YÜKSEK MENFAATLERİNİN KORUNMASI KONUSUNDA UYGUN TEDBİRLERİ ALMASI GEREKMEKTEDİR”

Başvurucunun iki yaşındaki çocuğu ve özellikle de dört aylık bebeğiyle birlikte kapasitesinin üzerinde hükümlünün bulunduğu ve yeterli imkânları bulunmayan bir ceza infaz kurumunda tutulmaya devam etmesi, gerek başvurucunun gerekse çocuklarının ‘maddi ve manevi bütünlüğü’ bakımından ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. 

Dolayısıyla kamu makamlarının başvurucunun kişisel durumuna da dikkate alarak çocukların hak ve yüksek menfaatlerinin korunması konusunda uygun tedbirleri alması gerekmektedir. Ancak alınacak bu tedbirlerin ne şekilde olması gerektiğine takdir yetkisi kamu makamlarına aittir.”

Tedbir talebinin kabulüne karar veren Anayasa Mahkemesi, İrge’nin ve çocuklarının  “maddi ve manevi bütünlüğü” bakımından oluşan tehlikenin ortadan kaldırılması konusunda derhâl gerekli tedbirlerin alınmasına hükmetti.

Kaynak: MuhabirAjans
05 Temmuz 2016 12:12
DİĞER HABERLER