Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 710 hakim ve savcıyla ilgili Türkiye'yi mahkum etmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi'nden hukuksuz bir karar daha çıktı. İtirafçı beyanlarına dayanak gösteren AYM, eski Yargıtay üyesi Mustafa Kılıç'ın başvurusunu reddetti.
15 Temmuz sonrası tutuklanan eski Yargıtay Üyesi Mustafa Kılıç, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Kılıç’ın başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, “iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle” başvurunun işleme konulmayacağı yönünde karar verdi. AYM kararında, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun kararıyla kurulan Yüksek Disiplin Kurulu’na gelen itirafçı hakim ve savcıların beyanlarını gerekçe gösterdi.
AİHM’İN 710 HAKİM HAKKINDAKİ KARARLARINI GÖRMEZDEN GELDİ
Kararı sosyal medya hesabından değerlendiren hukukçu akademisyen Dr. Gökhan Güneş, “Sanki daha 3 gün önce AİHM 230 hakim ve savcı (toplam da 710) hakkının özgürlük ve güvenlik hakkının ihlaline karar verip üç maymunu oynadığı utanç vesikası paçavralarını suratına çarpmamış ve AİHM’in yakın zaman Polonya’daki hakimlerle ilgili verdiği kararlardan habersizmiş gibi Genel Kurul olarak toplanıp başka bir utanç vesikası karara imza atmıştır.” diye yazdı.
“BU KARAR DA AİHM’DEN DÖNECEK”
7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan eski Yargıtay üyesi Mustafa Kılıç ile ilgili AYM kararını eleştiren Güneş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Karar, değerlendirilmeyi dahi hak etmediği gibi AYM’nin evrensel hukuk ilkelerinden sapabilmek için nasıl kıvrandığının ve kıvırdığının açık bir göstergesidir. AYM üyeleri, verdikleri bu hukuksuz kararlarla işledikleri insanlığa karşı suçlara yenilerini eklemektedirler. Bu karar da tıpkı diğerleri gibi ihlalle sonuçlanacaktır.”
“AYM’NİN EN BÜYÜK DELİLİ İTİRAFÇI HAKİM VE SAVCILARIN BEYANLARI”
Güneş, AYM’nin başvuruyu reddetmesindeki delillerin zayıflığına da işaret etti: “Kararla ilgili vurgulanması gereken bir diğer husus,bu zulüm düzenin oluşturulmasında AYM kadar, kendilerini kurtarmak için herhangi bir suç işlemediğini bildikleri yüzlerce insanın ismini vererek hayatlarını karartan, ancak kahraman edasıyla adalet dağıtıp! paylaşım yapabilen itirafçı @OkurIbrhm, Ahmet Hamsici, Kerim Tosun, M. Kemal Özçelik ve bu zamana kadar hiçbir dosyada uygulanmayan ‘hata’ hükümleri hakkında uygulanarak beraat ‘ettirilen’ Birol Erdem ve diğer ‘rüzgar güllerinin’ fonksiyonuna da özel olarak değinilmiş olmasıdır. Ortada işlenen bir suç olmadığını bilen rejim yargısının elindeki en büyük delil ve argüman işte bu rüzgar güllerinin beyan ve ifadeleridir.”