Asal Gölü deniz seviyesinden 155 metre daha aşağıda bir göl. Afrika kıtasının en çukur noktası.  Bu göl aynı zamanda dünyanın Lut Gölünden sonra en çukur noktası.  Tuz gölü olduğu için de  kıyıları tuzla kaplı. Muhteşem manzaraya sahip gölün sahilinde tuzlar üzerinde yürüyoruz.

Kırsal alanlara doğru aracımızla ilerlerken aniden duruyoruz. Toprak yollarda araç lastiğimizin paramparça olduğunu görüyoruz.  Cibuti’nin bu ıssız yollarında yaşadığımız  macera ve kurtuluş hikayemiz Ayna’da…    

Yolculuğumuzda Dimba bölgesinde eşsiz manzara sunan kanyonu ziyaret ettikten sonra hediyelik eşya tezgahlarına uğruyoruz.  Çok ilginç hediyelik eşyalarla karşılaşıyoruz burada. Buraya has bir taşla yapılan hediyelik eşyalar sıralanıp gidiyor. Çok hafif olan bu taşın yontulmasıyla yapılan deve ve helikopterler çok ilgi çekici. Tezgah sahiplerinden bu özel taşı nasıl yonttuklarını öğreniyoruz sizler için.

 

Bir zamanlar Osmanlı’nın ayak bastığı topraklara geliyoruz. Sahildeki camii Osmanlı’dan bir iz.  Karşılaştığımız Tajuralılardan Osmanlı’nın buraların İslamlaşmasında çok önemli rol oynadığını öğreniyoruz. Şehir gezimizde gat çiğneyen yerliler ve yiyecek bulamadıkları için çöplerle beslenen keçiler objektifimize takılanlardan…

 

Bir binanın gölgesinde Kuran-ı Kerim öğrenen çocuklara rastlıyoruz.  Hocaları sureleri tahta parçalarına yazıyor. Ellerinde Kuran-ı Kerim olan çocuklar da var ancak imkanı olmayanlar tahta parçalarını okumaya devam ediyorlar. İmkansızlıklar içindeki bu çocukların Kuran-ı Kerim okuma aşkı çok duygulu anlar yaşatıyor bizlere.

Cibutili bayanlar desen desen kınları elleri ve ayaklarını uygulattırıyorlar. Desenlerin şekline göre uygulama fiyatları da değişiyor. Bu şekilde kına kültürünü Yemen’den almış Cibutililer.  Avuç içlerinden kolun tamamına yayınlan kına desenleri bayanlar arasında çok tutuluyor.  Biz de kına desenleri yapılan bir merkezde desenlerin nasıl uygulandığını sizler için görüntülüyoruz.

SAMANYOLUHABER.COM