Galatasaray TV'de yayınlanan ''Başkanın Ajandası'' adlı programda kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Aysal, oldukça aktif geçen transfer dönemindeki politikalarına değindi. Yapılan tüm transferlere karşın kadroyu geçen senenin devamı olarak görmek gerektiğinin altını çizen Aysal, şunları söyledi: ''Kadroyu değiştirmedik, biraz takviye ettik. Gelen güzel isimler taraftarımızın gönlünde yatan isimlerdi. Sanki çok transfer yapmışız gibi gözüküyor ama tüm kulüplerin transferlerine bakarsanız, sayısal olarak bizim yaptığımız transferler çok daha fazla değil. Ama nitelik olarak, özgül ağırlık olarak biraz daha fazla diyebilirim. Geçen sene hocamız hakikaten sıkıntı çekti. Orada maharetini, tecrübesini ve futbol bilgisini çok iyi kullandı. Geçen seneki şampiyonluk hakikaten 9 puanlık farka rağmen çok zor gelen bir şampiyonluk oldu. Bu sene daha rahat olacağını tahmin ediyorum. Elimizden geldiği kadar onun başarısına yardımcı olmaya çalıştık. Galatasaray her sezona şampiyonluk için başlar.'' ''İyi biten her şey iyidir'' Ünal Aysal, uzun bir aradan, pazarlık sürecinin ardından yeniden kadroya dahil olması sağlanan Melo'nun transferine değinirken, iyi oyuncuların müzakerelerinin de zorlu geçtiğini vurguladı. Yalnızca Melo'da değil, diğer transferlerde de kendisinin verdiği tarihlerin hep aşıldığını dile getiren başkan Aysal, ''İyi oyuncular, müzakere sürecinde hem satan kulüpler, hem de menajerler tarafından en iyi şekilde değerlendirilmeye çalışılır. Biz bu süreçte dirençli ve sabırlı olmak zorundaydık. Neticede herhalde her iki tarafı da tatmin eden neticelerle transferler bağlandı. Melo da bunlardan biri. Juventus çok yüksek rakamlara almış vaktiyle ve bilançosunda çok büyük bir maliyet olarak görünüyor. Bugün telaffuz ettiğimiz rakamlar, maliyetinin 3'te biri seviyesinde. Melo, Galatasaray'da güzel bir sezon geçirdi ve bu durum taraftarın onu sahiplenmesine neden oldu. Taraftarın da baskısı vardı üzerimizde. Karşı taraf ile taraftar baskısı arasında durumu yumuşatmaya, bütçemiz doğrultusunda hareket etmeye çalıştık. İyi biten her şey iyidir. Melo'ya tekrar hoş geldin diyoruz'' şeklinde konuştu. ''Çilek olmasa da yeterince kirazımız var'' Daha önce yaptığı açıklamalarda Galatasaray takımını pastaya benzeten ve transferini yapacakları yıldız bir ismin, pastanın üzerindeki ''çilek'' olacağı ifadelerini kullanan Aysal, taraftar beklentisinin hatırlatılması üzerine, şöyle devam etti: ''Hem Şampiyonlar Ligi'nde, hem Spor Toto Süper Lig'de ve hem de Türkiye Kupası'nda mücadele edebilecek derinliği olan bir takım kurduğumuzu ümit ediyorum. Ancak sadece bununla yetinmemek lazım. Büyük kulüplerin bir albenisi olması lazım. Kombinelerimizi, formalarımızı satıyoruz. Tüm bunları yaparken bazı isimler ise katma değer sağlıyor. Yani takımla 15 dakika bile sahaya çıksa ticari değerinizi yükseltiyor. Ben 'çilek' olarak bunu kastettim. Bizim pastamızın lezzeti çok güzel. Üzerinde de bir sürü kirazımız var. 'Çilek' gerekir mi, bu bir kısmet. Olursa iyi olur. Olmazsa da şart değil. Yeteri kadar kirazımız var.'' ''Şampiyonlar Ligi'ni eninde sonunda kazanacağız'' Uzun bir aradan sonra bu sezon yeniden Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olan Galatasaray takımından beklentisinin sorulması üzerine Aysal, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hayalini dile getirdi. Kendisinin hayalperest olmadığını ve hedeflerinin belli olduğunu vurgulayan Aysal, ''Şampiyonlar Ligi'nde eninde sonunda bir şampiyonluk bekliyorum. Ama arkadaki süreç 4-5 sene olabilir, belki de 1 sene olabilir. Biraz şans, biraz da bizim çalışma tempomuza ve başarımıza bağlı. Er geç biz o kupayı Galatasaray'ın müzesine götüreceğiz. Azimliyiz. Ben bunun temellerini atmaya başladım. Bütün arkadaşlarımla beraber bu hedefte ilerliyoruz. Bir gün Galatasaray'ın müzesine Şampiyonlar Ligi kupası gelecek'' ifadelerini kullandı. ''Dua ederek hedefleri yakalayamayız. Yatırım yapmamız lazım'' Ünal Aysal, transfere çok fazla para harcadığı yönünde eleştiriler yapıldığının aktarılması üzerine, ''Dua ederek hedefleri yakalayamayız. Bazı yatırımlar yapmamız lazım. Futbol takımını güçlendirmemiz ve gerekli yatırımı yapmamız gerekli'' dedi. Galatasaray'ı bir uçağa benzeterek, ''Uçak kalkarken gerekli hıza ulaşamaz ve sonunda tam gücü veremezseniz, uçağı kaldıramazsınız'' ifadelerini kullanan Aysal, ''Galatasaray çok büyük bir uçak. Şu anda biz kalkışımızı yaptık. Ama bunu yaparken ben gaza biraz fazla yüklenmiş olabilirim. Ama herkes şunu bilsin, gereğinden fazla gaza yüklenmedim, yeteri kadar yüklendim. Aksi halde uçak kalkamazdı'' şeklinde görüş belirtti. Erzurum'da Fenerbahçe ile yapılacak TFF Süper Kupa maçını izlemeye gitmeyeceğini ve kulübü, ikinci başkanı Ali Dürüst ile icra kurulu başkanı Lutfi Arıboğan'ın temsil edeceğini söyleyen Aysal, centilmence bir karşılaşma geçmesi temennisinde bulundu. Atletico Madrid Kulübü Başkanı Gil Marin'le yaptıkları görüşmenin medyaya yansıyış biçimini abartılı bulduğunu dile getiren Aysal, ''Biz Arda'yı daha geçen sene sattık ve kendi arzusuyla gittiği kulübünde mutlu. Kulüp başkanları ziyaret etti ve yemekteki tek konu, iki kulüp arasındaki bazı ödemelerin zamanında yapılamamasından kaynaklanan yeni bir düzenlemenin kontrata bağlanmasıydı. Biz bunu yeni bir takvime bağladık ve gitti. Arda konusu sohbette tabii ki geçti. 'Ödeme yapamazsanız, oyuncumuzu her zaman geri alabiliriz' diye espriler yaptık. Ancak gündemimizde böyle bir şey yok. Arda'nın da böyle bir talebi gelmedi'' diye konuştu. Öte yandan, teknik direktör Fatih Terim'in kadroda düşünmediği Milan Baros'un durumuna değinen Ünal Aysal, oyuncunun geride kalan sezondaki performansının teknik heyete çok fazla cesaret vermediğini belirterek, ''Onu kadroda pek görmek istemiyoruz. Onun gibi bir oyuncunun başka takımlara getireceği çok büyük katkılar olabilir. Elini serbest bıraktık ve takım bulursa kolaylık göstereceğimizi söyledik. Çok talep geldi Orta Doğu ve Rus kulüplerinden fakat gitmek istemiyor. İstanbul gibi bir yerden oralara gitmek istemedi'' şeklinde konuştu.