Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu veto etmesinin doğru bir hareket olarak değerlendirdiğini söyledi.
Ünal Aysal, TRT'de yayımlanan Stadyum programında açıklamalarda bulundu. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 7 Aralık Çarşamba günü yapılacak derbi karşılaşması için dostluk mesajları veren Aysal, ''Bir kere yüzde yüz herkesin emin olması gereken bir şey var: Biz Fenerbahçe'yi en iyi şekilde ağırlayacağız. Güzel, dostane, bize yakışır, iki büyük takıma yakışır bir maç olacak. Ümit ediyorum, iyi oynayan kazanır. Fenerbahçe'ye de iyi şanslar diliyorum ama biz ekibimize güveniyoruz ve Galatasaray olarak buradan iyi bir neticeyle ayrılacağımıza dair içimdeki hisler çok kuvvetli'' ifadelerini kullandı.
Aysal, derbi karşılaşmalara rakip taraftarın alınmaması kararının geçici bir tedbir olduğunu, bunun kısa sürede önleneceğine inandığını ifade etti.
Trabzonspor'un Avrupa Şampiyonlar Ligi karşılaşması nedeniyle maç günün tartışılmasına konusunda Aysal, karşılaşmanın hafta içi oynanmasının doğru bir karar olmadığını savunarak, ''Böyle bir kaza oldu. Ancak biz Trabzonspor maçı seyredilsin diye maçı 16.00'da oynamak, salı gününe almak gibi bir kararı doğru bulmuyoruz'' dedi.
Aysal derbi karşılaşmasının bol gollü geçmesini bir yönetici olarak da ''huzur içinde'' yapılan bir maç olmasını dilediğini, taraftarlardan da bu konuda yardımcı olmalarını istediğini belirtti.
- ''İkinci devre çok değişik bir Galatasaray seyredeceğiz'' -
Bu sezon yepyeni bir takım kurduklarını ifade eden Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''14 yeni transfer yaptık. Bu takımı bir araya getirmek, beraber oynatmak, teknik direktör için çok zor bir görev. Teknik direktörümüz bu konuyu başarıyla uyguluyor. Yavaş yavaş oyuncularımız birbirine uyumlu hale geldi. Ligin başındaki tedirginlikler, durgunluklar yavaş yavaş azalmaya başladı. Tahmin ediyorum ikinci devrede çok değişik bir Galatasaray seyredeceğiz. Eksiklerimiz de var, bunları tamamlarsak, güzel maçlar hepimizi mutlu edecek...
Çok çabuk unutuyoruz; geçtiğimiz 3 seneyi hatırlayalım. Bir beşincilik, bir üçüncülük ve bir sekizincilikten sonra kaybolmuş bir özgüven vardı. Önemli olan, başarıyı yakalamak için özgüveni yakalamak gerekiyordu. Benim önceliğim de bu oldu. Bu ancak sert hamlelerle olabilirdi. Ufak ufak olacak bir iş değildi. Onun için toplu transfer yöntemi uyguladık. Neticede çok büyük rakamlar dönmeden, kendi bütçemiz içinde bu işi oturttuk. İkinci devreye girerken bu devre içinde gördüğümüz eksikleri tamamlayacağız ve Galatasaray uzun süreli başarıyı yakalayacak bir takım haline gelecek.''
-Yönetimdeki uyum-
''Sezon başında yönetimde farklı açıklamalar yapılmıştı. Şimdi ise bu yok. Ünal Aysal devreye girdi mi yoksa otokontrol mü sağlandı?'' şeklindeki soruyu Aysal, şöyle yanıtladı:
''Bir uyum süreci her şeyde var. Futbol takımında da bir uyum süreci var. Futbolcular en başta takım bir birine bakarak pas veriyorlardı şimdi bir birine bakmadan pas veriyorlar. Eskiden tek pas yoktu, şimdi tek pasla oynuyorlar. Bu bir antrenman becerisi. Yöneticiler açısından da böyle bir durum var. Biz de bir birimizi çok iyi tanıyan yöneticiler değildik. Arkadaşlarımızın hepsi eşit haklara sahip. Çok demokratik bir ortam içinde çalışıyoruz. Özellikle ben bunu çok istiyorum. Çünkü herkesin deneyimini bireysel olarak topluma kazandırmak zorundayız. O zaman gerçek grup değerlerini yakalayabiliriz diye düşünüyorum. Arkadaşlarım da bu olgunluğu zaman içinde zaten kendi kültürleriyle yakaladılar. Yavaş yavaş biz de uyumlu bir takım olduk. Yani sahada gördüğünüz takım, bizim aramızdaki uyumu da temsil ediyor.''
-Heyecanlandıran oyuncu-
Daha önce ''Belki biraz Melo ama beni heyecanlandıran oyuncu yok'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Aysal, bunu, sorulan soruya objektif yanıt vermek için söylediğini belirterek, ''Bugün belki Melo'nun dışında bir iki iki futbolcu daha sayabilirim. Tüm takım bizi heyecanlandırdığı zaman başarıyı yakalayacağımıza inanacağım ancak bunun için biraz daha zaman var'' ifadelerini kullandı.
-Transfer girişimleri-
Basında çıkan transfer haberleri hatırlatılarak, Atletico Madrid'te forma giyen Jose Antonio Reyes'in de aralarında bulunduğu bazı oyuncularla görüşme yapıp yapmadıklarına ilişkin soru üzerine Aysal, şunları kaydetti:
''Basın bizden çok ilerde(!) Geçenlerde Fatih Terim'e de, 'Bunlar senden mi, benden mi çıkıyor?' dedim. O da benim de haberim yok dedi, hatta kendi aramızda gülüştük... Bir takım ciddi çalışmalarımız var. İkinci devreye girerken, bir, iki, gerekirse 3 oyuncu devreye sokacağız. Bu şu anda kararımız değil. Lige başlarken başlarken, devreyi geçirelim, eksiklerimizi daha rahat görürüz diye düşünmüştük. İyi ki de böyle yapmışız. O zaman düşündüğümüz yerlerde değil, bambaşka yerlerde açıklarımız çıktı. Onları telafi edeceğimiz en iyi isimleri almaya çalışacağız. Hocamızın (Fatih Terim) kafasında bir takım isimler var. Benim kafamda bazı isimler var. Sağdan, soldan, danışmanlarımızdan gelen isimler var. En sonunda hocanın onay vermediği oyuncuyu devreye sokmamız mümkün değil. Onun için en sonunda bu liste üzerinden hocanın istiyorum dediği isim kimse, onları arkadaşlarımız gidecek pazarlığını yapacaklar.''
Reyes ile görüştüklerini kaydeden Aysal, ''Reyes, Ujfalusi ile birlikte getirmek istediğimiz bir oyuncuydu. Atletico Madrid'te kabul etmişti ama Reyes Türkiye'yi tanımadığı için çekingen davrandı. Bugün Reyes'in tavrı değişmiş durumda. Bizim Reyes'in oynayacağı pozisyonda teknik direktörümüzün birisine bugün ihtiyacı var mı? O ayrı bir olay'' dedi.
''Reyes'in transferi Teknik Direktör Fatih Terim'in onayına mı kaldı?'' şeklindeki soru üzerine Aysal, ''Gazetelerde bir takım şeyler çıktı, (Hoca fiyatı yüksek buldu) filan gibi. Fiyat konusunda her hangi bir sorunumuz yok. Sadece Reyes'e ihtiyacımız olup olmayacağına yönelik bir sorunumuz var. Hocamızın kararı da bu yönde bir karar olacak'' dedi.
''Bonservisle ilgili problem var mı?'' şeklindeki soru üzerine Aysal, bu konuda bir sorun olmadığını, Reyes'in bonservis bedelinin Atletico Madrid'e transfer olan Arda'nın bonservis bedelinin üçte biri kadar olduğunu ifade etti.
- ''Arda'nın gidişi sorun oldu mu?''
Yönetim içinde Arda Turan'ın Atletico Madrid'e transferi konusunda görüş ayrılığı olmadığını ifade eden Aysal, ''Hocamızın hoşnutsuzluğu olabilir. Elinde başarılı bir oyuncu, onu kaybetmeyi istemez ama Arda o kadar kararlıydı ki gitmek için, onun önünde durmamız doğru olmazdı. Kulübe de başarılı bir transfer oldu. Kulübe de bir para getirdi. Keşke tüm oyuncularımız bizden ayrılırken aynı başarıyla bize hizmet etseler. Tahmin ediyorum mutlu bir sona eriştik, her açıdan. Gayet tabi Arda'nın gitmiş olması bir boşluk yarattı ama bu boşluğu kapatacağız'' dedi.
Aysal, takımda Türk oyuncu sayısını artırmayı istediklerini, ancak eksikleri içeriden tamamlayamazlarsa yabancı oyuncu transfer edeceklerini ifade etti.
Galatasaray'ın eski oyuncusu Abdulkader Keita ile sezon başında ilgilendiklerini ancak kulübünün karar değişikliği sonrasında bu transferi gerçekleştiremediklerini ifade eden Aysal, bugün bu oyuncuyla ilgilenmediklerini dile getirdi.
- ''Amrabat için görüştük'' -
Kayserispor'dan Amrabat için kulübü Kayserispor ile görütüklerini ancak olumlu yanıt alamadıklarını ifade eden Aysal, ''Biz resmen böyle bir talepte bulunduk ama netice alamadık. Kayserispor'un fikri değişirse bu konuda neticeye varmak isteriz'' dedi.
Yurt içinde Amrabat dışında resmi görüşme yaptıkları oyuncu olmadığını ancak dış piyasada görüşmeleri sürdürdüklerini belirten Aysal, Hamit Altıntop için ise, ''Hamit her zaman bizim listemizde var. O şu an güzel bir takımda oynuyor. Hiç kimse o takımdan çıkıp başka bir takıma gitmek istemez, Galatasaray bile olsa. Galatasaray da o ayarda bir takım ama orada iyi para alıyor. Hamit daha rahat oynamak isterim düşüncesine girerse Hamit bizim listemizde olur'' dedi.
Aysal, Orduspor'da kiralık olarak oynayan Culio'nun büyük ihtimalle sezonu Orduspor'da tamamlayacağını ve bu oyuncuyu devre arasında takıma katmayı planlamadıklarını ifade etti.
Melo'nun bonservisinin alınmasına ilişkin ise sezon sonunu bekleme kararında olduklarını kaydeden Aysal, ''Çok erken karar vermek istemiyoruz. Şu anda bakışımız müsbet. Önümüzde bir süreç var. Bunu akıllıca kullanmak istiyoruz. En son (Beşiktaş maçında) bir maçta bir hareket, Galatasaray'da bunlar sicile geçer hemen. Çok belli belirsiz bir hareketti ama hareketin tekrarı olursa çok kötü bir not düşer karnesine. Biz onu gözleyeceğiz. Galatasaray'a uyan ve yakışan oyuncularla devam etmek istiyoruz. Melo bu standartta gözüküyor bu ufak sinyale rağmen. İnşallah bu böyle devam eder. Biz de onu kadromuzda görürüz'' şeklinde konuştu.
Melo'nun Beşiktaş maçında tepkilere neden olan hareketini görmediğini belirten Aysal, ''Biz buna rağmen böyle bir şey varsa özür dileriz. Yıldırım (Demirören) başkanla bir sorunumuz olmaz'' dedi. Aysal, Melo'nun da daha sonra yaptığı açıklamayla yanlış anlaşıldığını ifade ettiğini belirtti.
Aysal, Hakan Şükür'den sonra Galatasaray'da Türk forvet özlemi duyulduğunu belirterek, ''Ben de Galatasaray'da iyi bir Türk forvet görmek isterim. Ancak bugünkü ortamda böyle bir imkan yok. O yüzden dış forvete yönelmek durumundayız. Bizim forvet oyuncularımız var. Ancak sakatlanma ihtimali olabiliyor. İyi kötü günü olabiliyor, forvet çok önemli futbolda. Gol yemeyecek oyuncuyu bulduk da gol atacak adamı bir türlü bulamadık. Bizde herkes gol atıyor ama esas o fonksiyonu üstlenecek iyi bir santrfora ihtiyacımız olduğu çok açık'' dedi.
- ''Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın farkı daha çok açacağını düşünüyordum'' -
Galatasaray'ın performansından memnun olduğunu ifade eden Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın, Galatasaray ile farkı daha faza açabileceğini düşünüyordum. Çünkü onlar yerleşmiş takımlar. Fakat öyle olmadı. Her iki takım da çok başarılı, Trabzonspor da başarılı. Galatasaray yeni bir takım kurmuş olmasına rağmen arayı açtırmadı. Biz birinci devreyi bu şekilde kapatırsak, başarılı bir devre geçirmiş olacağız. Teknik heyetime teşekkür etmeyi düşünüyorum devre arasında. Bunu teknik heyetin başarısı olarak kabul etmek lazım. Bugün geldiğimiz yere baktığımda sezon sonunda ipi göğüsleyen taraf olacağımıza bugün daha çok inanmaya başladım.''
-Play-off-
Sezon sonunda uygulanacak play-off sistemine sıcak bakmadığını dile getiren Aysal, ''Daha başka formüller bulunabilirdi ama böyle bir karar çıktı bunu tatbik edeceğiz. Bizim için de bir deneyim. Ama bizim gibi futbol mabedi olan ülkelerde tatbik edilen sistem değil. Küçük ülkelerde az takımlarla oynanan liglerde tatbik edilen bir sistem. Ancak biz bu sezon olağanüstü bir sezon yaşıyoruz. Play-off bunun bir ürünü olarak çıktı. Yenilikleri yapıyoruz bugün. İnşallah bu seneden sonra devam etmez. Ben daha tutucuyum. Eski alıştığımız sistemle devam etmenin bizim için daha faydalı olacağına inanıyorum'' diye konuştu.
Play-off kararının kulüplere danışılarak alınmadığını, bunun Federasyon'un kendi kararı olduğunu kaydeden Aysal, Futbol Federasyonu'nun görevinin Türk takımlarına en iyi şekilde Avrupa'ya hazırlamak olduğunu belirterek, ''Bunun için play-off'u doğru buluyorsa bunu tatbik ederiz'' dedi.
-Kartlar-
Galatasaray'ın son dönemde kart gören oyuncu sayısındaki artışa değinen Aysal, şu ifadeleri kullandı:
''Ben son kartların bilinçsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Elmander, kötü niyeti yoktu. Yukarıya bakarken, ayağı görmedi, bastı, kırmızı kartı gördü. Maçlara bakın hiç bir tanesinde böyle bir hareketi yapan oyuncu değil. Engin ise çok güzel bir maç sergiledi ama Anadolu çocuğu. Kaleci biraz itelediği vakit o reaksiyonu saniyenin yarısı kadar zamanda verdi. Bu gençlerin yapısında var. Bunu biraz mazur görmemiz lazım ama bunu mazur göremiyoruz. Üzülsek dahi cezalarını vermek durumunda kalıyoruz.''
-Şike iddialarına yönelik yürütülen soruşturma-
Şike iddialarına ilişkin iddianamenin hazırlanmasının sürecin hızlanması açısından memnuniyet verici olduğunu ifade eden Aysal, ''Beklenen bir gelişmeydi. Sürpriz değil. İddianame hatta biraz da gecikti diyebiliriz. Çünkü futbolun herhangi bir soru işaretine tahammülü yok. Futbol canlı bir olay ve yaşayan bir organizma. Bunun üzerine bir gölge düştüğü vakit futbol futbol olmaktan çıkıyor. Bu yıl sene başından beri ne seyircide ne oyuncularımızda alıştığımız şekli göremiyoruz'' dedi.
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da hapis cezalarının çok yüksek olduğunu ifade eden Aysal'a Aziz Yıldırım için 138 yıla kadar hapis cezası istenmesinin hatırlatılması üzerine Aysal, ''Hepsini topladığınız vakit oraya gidiyor ama Türkiye'de 138 sene hapis cezası yemiş kimse de yok, onu da hatırlatalım ama 15 sene olsun, o bile fazla. Futbol bir oyun. Ceza verilmesin diye bir düşüncemiz yok. Suç varsa ceza olmalı. Ceza caydırıcı olmalı ama insani boyutlar içinde ve suça orantılı bir ceza olmalı'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı veto etmesinin yanlış bir hareket olarak değerlendirmediğini de kaydeden Aysal, ''Açık söyleyeyim Cumhurbaşkanımızın yasayı veto etmesi, yanlış bir hareket değil, doğru bir hareket, yerinde bir hareket. İlk yasa çıkartıldığında aceleye getirilmiş yanlış bir yasa var. Bugün ona itirazımız olarak yeniden acele ederek yepyeni bir yasa çıkartıyoruz, ki ikisi de hatalı. Cumhurbaşkanımız, 'Yasayı değiştirelim ama bunu oturalım doğru dürüst araştıralım, doğrusunu bulalım onu çıkartalım, aceleye getirip yanlış bir iş yapmayalım' diyor'' şeklinde konuştu.
Sercan Yıldırım'ın şike iddialarına yönelik yürütülen soruşturmada isminin geçtiğini yeni öğrendiğini dile getiren Aysal, ''Pırıl pırıl bir delikanlı. İnşallah bu badireden kurtulur. Statlara giremeyeceği yönünde bir tebligat ulaşmadı'' dedi.
Suçu ispatlanana kadar kişinin masum sayıldığını ifade eden Aysal, tutuksuz yargılama yapılmasının daha insani olacağına inandığını da sözlerine ekledi.
Aysal, basketbol için bir spor salonu yapılmasını da öncelikli hedefler arasına aldıklarını da dile getirdi.