Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye açısından avronun ve Avro Bölgesinin istikrarının önemli olduğunu belirtti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İtalyan Aspen Enstitüsü'nün düzenlediği ''AB'nin Ötesindeki Avrupa'' konulu konferansa ilişkin toplantıda, İtalya'nın, İtalya hükümetinin, Türkiye'nin samimi destekçisi olduğunu belirterek, iki ülkenin dost, müttefik ve partner olduğunu anlattı.
Soruları da yanıtlayan Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz kararını şöyle değerlendirdi:
''Avrupa Merkez Bankası'nın bağımsızlığına saygımız büyük. Aldıkları karar onların bağımsız kararıdır. Türkiye, Euro Bölgesi dışında bir ülke olduğu için belki bu konuya ilişkin bakış açımızı daha rahat ifade edebilirim. Bu, zamanında alınmış bir karar. Tabii ki epey dikkat gerektirecek, dikkatli bir süreç uygulanması gerekecek. Ama aynı zamanda biz maliye politikasıyla ilgili konulara da dikkat etmeliyiz. Euro Bölgesini izliyoruz, daha güçlü bir ortak mali çerçeve oluşturulması eğilimi var. Türkiye açısından avronun istikrarı önemli. Çünkü ekonomilerimiz çok içiçe. Türkiye'nin ihracatının yarısı Avrupa ülkelerine gidiyor ve yabancı doğrudan yatırımın yüzde 80'i Avrupa'dan geliyor. Bizim açımızdan avronun ve Euro Bölgesinin istikrarı önemli. Bu açıdan kararı destekliyoruz.''
Babacan, Avrupa'nın Libya'ya karşı aldığı yaptırım kararlarına ilişkin bir soru üzerine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da değişim süreci yaşandığına değinerek, ''Bunların kökleri, oradaki ülkelerin toplumlarının içinde. Değişim dışardan empoze edilmiyor, bir otorite tarafından dikte edilmiyor, o ülke vatandaşlarından geliyor. Ülke içi dinamiklerin yerine oturmasını beklemek gerek. Libya'nın geleceği Libya halkınca kararlaştırılmalı. Uluslararası kurumlar, iç dinamiklerin daha iyi olmasında yardımcı olmalı'' dedi.
Yaptırımları ''iki ucu keskin kılıç'' şeklinde tanımlayan Babacan, bunların, arzu edilmeyen sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekti.
Babacan, Türkiye'nin BM üyesi olarak, ''istese de, istemese de'', BM Güvenlik Konseyi kararlarını takip ettiğini ve bütün üye ülkelerin BM yaptırımlarını uygulamak zorunda olduğunu belirterek, ''Bunlar dikkatle planlamalı ve ülke içi dinamiklere halel getirmemeli'' dedi.
-''TARİH BU BÖLGEDE ŞEKİLLENİYOR''-
İtalya Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti de, Aspen Türkiye'yi kurmayı planladıklarını ve bunun kendileri için büyük önem taşıdığını söyledi.
Konferansta özellikle Akdeniz bölgesindeki gelişmeleri tartışacaklarını belirten Tremonti, ''Şimdi tarih bu bölgede şekilleniyor ve bu konuları tartışmaya çalışacağız'' dedi.
FED'in, bir petrol şoku başlaması, enflasyonun ve hammadde fiyatlarının artışı yönündeki korkularını açıkladığının hatırlatılması üzerine Tremonti, son dönemde taşların yerinden oynadığını, bunun da ekonomik sorunları ve istikrarsızlıkları beraberinde getirebileceğini belirtti. Tremonti, ''Bu, Avrupa'da demokrasiyle ilgili sorunları da beraberinde getirebilir. Aşırı sağ riski söz konusu olabilir'' dedi.
Son dönemde Kuzey Afrika'da yaşanan ayaklanmaları tetikleyen unsurlardan birinin de emtia fiyatlarındaki artış olduğunu söyleyen Tremonti, spekülasyon sonucunda gerçekleşen yüzde 30-40'lık artışın Afrika'daki insanlar için önemli bir sorun olduğunu kaydetti.
-KONFERANS HAKKINDA-
Aspen European Dialogue uluslararası konferanslar serisinin 20.'si, ''AB'nin Ötesindeki Avrupa: Tüm Kıtanın Jeoekonomisi'' başlığıyla İstanbul'da gerçekleştiriliyor.
Aspen Institute Italia tarafından Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, Koç Üniversitesi ve TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu ve İtalyan Dışişleri Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen konferans yarın sona erecek.
Basına kapalı gerçekleştirilen konferansta bu yıl, büyüme taleplerini, avronun gücünü ve üye devletler arasında daha sürdürülebilir bir dengeyi merkeze alarak, Avrupa'nın yeni ekonomik yönetişim çerçevesi tartışılacak.
Avrupa'nın sınırlarının belirsizliğine dikkat çekilecek konferansta Mağrip ve Orta Doğu bölgesindeki gelişmeler de ele alınacak. Katılımcılar, Mağrip ülkelerine Marshall Planı önerisi ve Orta Doğu barış sürecindeki zorluklar üzerine görüşlerini paylaşırken, enerji sorunu da önemli gündem maddelerinden olacak.