'Totaliter Günler' kitabının yazarı, aynı zamanda Babacan Hareketi içinde yer alan Gürkan Çakıroğlu, Hareket’e ilişkin konuştu
Eski Bakan Ali Babacan liderliğinde kurulacak yeni partinin 2020’ye girmeden parti levhasını asması bekleniyor. Babacan hareketi içerisinde yer alan yazar Gürkan Çakıroğlu , takvimin tıkır tıkır işlediğini, Aralık ayı sonunda partinin kurulacağını belirtti.
“Totaliter Günler-2019” adında yeni çıkan kitabına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan Çakıroğlu , yeni partiye ilişkin detaylar verdi.
Bireyi devlet çarkları arasında öğüten sistem yerine devletin bireyin refahına hizmet ettiği bir sisteme geçiş yapılması gerektiğini belirten Çakıroğlu, “Yani aslında bireye ne kadar değer verirsek devletin de o derece güçleneceğini anlamamız lazım. Özellikle dinin istismarı tarihte eşi benzeri görülmemiş bir noktaya ulaştı. Görüntüde namaz kılıp oruç tutan, hacca gidip zekât veren ama kapalı kapılar ardında rüşvet, rant, kul hakkı ve zulmün yapılabilmesini doğal göstermeye çalışan bir güruh türedi. İslam’ın içini yani ahlakını boşaltarak onu şekle indirgemeye çalışıyorlar” dedi.
“İslam dinine en büyük zararı dindar olduğunu iddia eden iktidarların verdiğini artık görelim ve bu gidişata birlikte dur diyelim” diyen Çakıroğlu, “Türkiye yedi-sekiz mahalleden oluşuyor. Siyasetin ve/veya kirli odakların yarattığı kutuplaştırma ve ötekileştirmeden dolayı bir mahallede yangın çıktığında artık öteki mahalledekiler oraya su değil odun taşıyor. Aynı ülkenin evlatlarıyız. Şunun artık tüm kimlik ve mahallelerce anlaşılması lazım, bu memleketin yönetiminde tek bir kişinin veya tek bir mahallenin değil herkesin söz sahibi olması gerekiyor. Ekmeği de iktidarı da paylaşmayı öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Daha önce Babacan ve kurmaylarına memleketin hali kötüye giderken görünürdeki eylemsizlik halleri nedeniyle eleştiriler getirdiğini belirten Çakıroğlu , şunları söyledi:
“Bu durumu hareketin önemli isimleri ile olan görüşmelerimde de net bir şekilde ifade ettim ve hiç ummadığım yanıtlar aldım. Zaten bu yanıtlar ve geleceğe dair çizdikleri ufuk beni hareketin içerisine girmeye ikna etti. Kendilerinin sessiz göründükleri zaman zarfında aslında oldukça güçlü sesler çıkardıklarını, mücadele etmiyor görünürken ise aslında kötüye gidişi durdurabilmek adına büyük bir mücadele verdiklerini örnekleri ve yaşanmışlıkları ile kendi ağızlarından dinledim. Ama tüm bunları halkın bilmediğini ve dolayısı ile bizlerin ancak görünür olana bakarak yorum yapabileceğimizi, eleştirilerimin de bu minvalde yapıldığını belirttim. Büyük bir olgunlukla ve yapıcı şekilde yaklaştılar. Bu demokrasi ve ülke adına çok kıymetli çok umut verici bir yaklaşım.”
Babacan hareketinin Türkiye’deki kutuplaşmayı ortadan kaldıracağını savunan Çakıroğlu , “Alt komşuyla üst komşunun arasını bozan yozlaşmış siyaset dilini yok edecek bir üslupla geliyor. Söylem ve eylemlerimizle siyaseti insani, vicdani ve hukuki normlarla donatacağımızı göreceksiniz” dedi.
Türkiye’nin bütün mahallelerinin içinde olabildiği bir parti kurmaya çalıştıklarını söyleyen Çakıroğlu , şu ifadeleri kullandı:
“İstiyoruz ki siyasi partimiz Trabzon’daki Selim kadar, Diyarbakır’daki Baran’ı, cemevine giden Ali kadar camiye giden Ömer’i, İzmir’deki laik teyze kadar Konya’daki hacı teyzeyi ve ülkemizin daha birçok farklı mahallesini temsil edebilsin. Bu isimler harekete dair aidiyet hissedebilsin. Bu yüzden çok farklı mahallelerden isimlerle görüşmeler yapıldı, yapılıyor. Bu sebeplerle ortaya çıkacak partinin Türkiye’nin dünyalar güzeli mozaiğini tam anlamıyla yansıtacağını düşünüyorum.”
Kimlik siyaseti yapmayacaklarını söyleyen Çakıroğlu , “Kimlikleri baz alarak yapılan siyasetin Türkiye’yi getirdiği durum ortada. Kimlik siyaseti yapacak olsak mevcut diğer partiler gibi bu saydığım mahallelerden sadece bir veya ikisinin kapısını çalardık oysa biz tüm mahallelerin kapısını çalıyoruz. Herkesin desteğini istiyoruz çünkü bizim referansımız kişiler veya kimlikler değil, değerler. İnsan hakları, hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik, refah, çok seslilik” diye konuştu.
Çakıroğlu, HDP’li belediyelere kayyım atanmasını da “Hukuki, sosyolojik, vicdani kısacası hiçbir anlamda doğru bulmuyorum. Çünkü orada milletin seçtiği adaylar var. Bunu doğru bulmam mümkün değil” şeklinde değerlendirdi.
Çakıroğlu, yeni partiyle birlikte diğer partilerden çok büyük kopuşlar olacağını söyledi ve “Toplum çok büyük bir sıkışmışlık içinde. Büyük bir bıkkınlık var. Sürekli kavga, gürültü, ötekileştirme ve birinin diğerine hakaret etmesi vs toplumu canından bezdirmiş durumda. Sadece bir partiden değil birçok partiden kopuşlar olacağını göreceksiniz ama dediğim gibi bunlarla ilgilenmiyoruz, kendi işimize bakıyoruz” dedi.