DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, sokağa çıkma yasağıyla ilgili, “Türkiye'nin en önemli meseleleri bile dar bir kadro tarafından karara bağlanıyor. İşin taraflarıyla bir araya gelip istişare etmek mümkün değil” dedi. Babacan Soylu'nun istifası için "Hükümetin kendi iç meselesi. İç meseleye girmek istemem" dedi ve bazı eleştirilerde bulundu.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, KRT TV’de canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirleri kapsamında ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararı ve Süleyman Soylu’nun istifa süreci hakkında konuşan Babacan, hükümet yetkililerini eleştirdi.
Soylu'nun istifası için "Hükümetin kendi iç meselesi. İç meseleye girmek istemem" diyen Babacan, "Ama ilkeler ve yönetim şekli açısından değerlendirilebilir. Şu andaki yönetim sistemiyle Türkiye'nin problemlerine çare bulması mümkün değil” dedi.
“Türkiye dar bir kadro tarafından yönetiliyor”
Son yüzyılın en büyük küresel hadisesinin yaşandığı ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
Türkiye'nin en önemli meseleleri bile dar bir kadro tarafından karara bağlanıyor. Son yüzyılın en büyük küresel hadisesini yaşıyoruz. Bu kadar önemli bir hadisede dahi işin taraflarıyla bir araya gelip istişare etmek mümkün olmadı. Bu işin konuşulması lazım, toplumsal mutabakat arayışı lazım.
“Sorumluluğun kimin üzerine kaldığını anlamadım”
Problemlerin dayanışma içinde çözülmesi gerektiğini belirten Babacan, salgının bir kutuplaştırma, ayrıştırma meselesi haline getirilmemesini ve bundan hükümet dahil herkes zarar görebileceğini ifade etti.
Ali Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
48 saatte yaşadıklarımıza bakın. Gördük ki, bu bir yönetim sistemi değildir. Türkiye bu sistemle yönetilmeye devam edilemez. Sorumluluk önemlidir. Yetki sahiplerinin sorumluluğu vardır. Sorumluluk nerede, kimin üzerinde kaldı, anlamadım doğrusu. Pazartesi sabahı hiçbir şey yokmuş gibi devam etmek anlaşılır gibi değil.