DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin olası ekonomik sonuçlarına değindi. Babacan, "Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir" dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konuk olduğu TV5 televizyonunun programında soruları yanıtladı.
6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki Kahramanmaraş depremleri sonrası gittiği bölgeden gözlemlerini aktaran Babacan, bölgede sivil toplum kuruluşları ile merkezi hükümetin bir arada çalışamadığını ve kimi köylerde hala ciddi sıkıntıların yaşandığını belirtti.
Son zamanların en çok tartışılan konularından biri olan imar affına da değinen Babacan, yapılacak her affın, "O anki yapılarla alakalı bir karar almış olursunuz. Ama geleceğe doğru tehlikeli koskoca bir kapı açarsınız" şeklinde olacağını belirtti.
"İÇ FİNANSMAN YETMEZ"
Çok zor bir sürecin içinde olunduğunu söyleyen Babacan, "İç finansmanın yanında bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir" diyerek önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Babacan, "Bu depremde büyük bir servet kaybı yaşandı. Bu depremde ciddi bir finansman ihtiyacı oluştu. Bu sadece iç finansmanla çözülecek bir sorun değil. Çünkü depremin yaralarını sarabilmek için harcanacak rakamların çoğu cari açığı artıracak rakamlar. İç finansmanın yanında bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz" dedi.
"Hükümetin kafa sadece şu anda müteahhitliğe yetiyor. Başka bir şey yaptıkları yok" diyen Babacan, "Devletin bütçesi bir havuz. Farklı farklı akarları var. Bunun nereye harcanacağına da bütçe hakkı deniliyor. Bütçe hakkı da meclisin. Hükümet meclise sunuyor, meclis bu bütçeyi kabul ediyor. Devlet bu şekilde yönetiliyor" ifadelerini kullandı.