Babasının tutuksuz yargılanması için kampanya başlattı

Diyarbakır'ın Sur ilçesi eski belediye başkanı Abdullah Demirbaş'ın kızı Berfin Ezgi Demirbaş, cezaevinde tutuklu bulunan ve kalıtımsal kan pıhtılaşması rahatsızlığı sebebiyle ölüm riski bulunan babasının tutuksuz yargılanması için kampanya başlattı. Demirbaş, "Babama rahatsızlığından dolayı Adli Tıp Kurumu tarafından 'cezaevinde kalamaz' raporu verilmesine rağmen tahliye edilmiyor. Korktuğumuz tek şey babamın sağlığıdır. Babam yargılanmasın demiyoruz. Sadece insani ve vicdani olarak yargılansın. Bizim için sağlığı önemli. Hayati tehlikesi devam ediyor. Bu hafta üç kez hastaneye kaldırıldı." dedi.

Berfin Ezgi Demirbaş, babası eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın cezaevinden serbest bırakılması ve tedavisine devam edilmesi için kampanya başlattı. İnternet üzerinden yeni başlatılan kampanyaya şu ana kadar 2 bin 500 kişi imzalayarak destek verdi. Kampanya hakkında açıklamalarda bulunan Berfin Ezgi Demirbaş, babasının tutuklanmasına neden olan dosyanın 2011-2012'de açıldığını söyledi. Dosyada gizlilik kararı olduğunu belirten Demirbaş, gizlilik kararının da somut delil olmadığı için alındığını ileri sürdü.

Babasının hastalığından dolayı cezaevinde kalamayacağına dair Adli Tıp Kurumu ve sağlık kuruluşları tarafından verilen raporları Adalet Bakanlığı'na sunduklarını anlatan Demirbaş, "Ancak şu ana kadar olumlu bir dönüş olmadı. Babamın bu hafta çok rahatsız olduğunu doktorlardan öğrendik. Tedavi için tahliye edilmesini istiyoruz. Yine yargılansın diyoruz ama sağlığı daha önemli. Herkesi kampanyamıza destek olmaya çağıyorum. Atılan her imza Adalet Bakanlığına iletiliyor." diye konuştu.

Babası tutuklu ve hayati riski olan biri olarak herkese seslenmek istediğini anlatan Demirbaş, tutukluluğunun devam etmesinin yaşam hakkına yapılmış bir saldırı olduğunu ve bile bile ölüme terk etmek olduğunu kaydetti. Demirbaş şunları dile getirdi: "Ailesi olarak endişeliyiz ve bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Devlet özgürlüklerini ve tüm haklarını ellerine alarak beton duvarlar, demir parmaklıklar ardına hapsettiği tutsakların yaşamından sorumludur. Kendisinde 2002 yılında baş gösteren 'hewrediter derin ven trombozutrombozu (kalıtımsal kan pıhtılaşması) hastalığı' mevcut. 'Derin ven trombozu' çoğu kez bacaktaki toplardamarlarda pıhtı oluşturuyor. Oluşan pıhtının bacak toplardamarlarını tıkanması sonucu bacakta şişlik, ağrı ve yürüyememe şikayeti oluşurken, pıhtının bulunduğu yerden kopup akciğere gitmesi ile akciğer embolisi olarak isimlendirilen nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısı ile karakterize olan ve bazen ölümcül olabilen bir durum gelişebiliyor."

Demirbaş, ilk olarak 2009 yılında yapılan KCK operasyonlarında tutuklanmıştı. Cezaevi koşullarından dolayı durumu kötüye giden Demirbaş, 55 gün hastanede tedavi görmüştü. Demirbaş, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin 05.04.2010 tarihli hayati tehlikesi olduğunu belirten rapora binaen 14 Mayıs 2010 tarihinde serbest bırakılmıştı.
Demirbaş, 8 Ağustos 2015 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 'Terörün Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet ve yasadışı örgüt üyesi olmak' suçundan bir kez daha tutuklanmıştı.

CİHAN
16 Eylül 2015 15:32
DİĞER HABERLER