Belarus’un başkenti Minsk'te düzenlenen Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) Zirvesi'nde, üye ülkelerin sayısı Moğolistan ve BAE ile arttı.
SAMANYOLUHABER.COM MOSKOVARusya'nın öncülük ettiği Avrasya Ekonomik Birliği, Birleşik Arap Emirlikleri ve Moğolistan ile Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalayarak genişlemiş oldu.
Minsk'te düzenlenen Avrasya Ekonomik Birliği Zirvesi'nde, üye ülkelerin ticari entegrasyonunu derinleştiren iki önemli anlaşmaya imza atıldı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile süresiz, Moğolistan ile ise geçici serbest ticaret bölgesi anlaşmaları, bölgesel ekonomilerin küresel kısıtlamalara rağmen nasıl yeni işbirliği kanalları açtığını gözler önüne serdi.
2.5 yıl süren müzakerelerin ardından varılan BAE anlaşması, EAEU'nun Körfez bölgesindeki en kapsamlı ticari hamlesi olarak kayıtlara geçti.
Anlaşma kapsamında BAE, birliğin ihraç ürünlerinin %86'sına (yıllık 12 milyar dolar değerinde) gümrük vergisi muafiyeti getirirken, AEB’de Arap ülkesinin kozmetik, saat ve tekstil ürünlerinde %85'lik indirim sağlayacak.
Rusya Ekonomi Bakanı Maksim Reşetnikov, bu düzenlemenin Rus ihracatçılarına yıllık 150 milyon dolarlık ek kazanç sağlayacağını açıkladı.
Moğolistan ile Geçici Mutabakat üç yıl süreyle geçerli olacak ve 367 ürün kategorisinde gümrük kolaylıkları öngörüyor. Ulan Batur'a yapılan 2 milyar dolarlık ihracatın %90'ını kapsayan düzenleme, özellikle tarım ve metalürji sektörlerinde önemli avantajlar sunuyor. Moğolistan'ın et ve hafif sanayi ürünleri de AEB pazarına daha kolay erişim sağlayacak.
Asya Ekspresi HızlanıyorAEB’nin ticaret ağı şimdiden Vietnam, Singapur, Sırbistan ve İran'ı kapsarken, Endonezya ile müzakereler son aşamada. Mısır, Hindistan ve Tunus ile ön görüşmelerin sürdüğü açıklandı. Avrasya Kalkınma Bankası verilerine göre, bu entegrasyon hamleleri üye ülkelerin yaptırım baskılarına rağmen ticaret hacmini korumasını sağlıyor.
Uzmanlar, özellikle BAE anlaşmasının lojistik ve finansal hizmetlerdeki işbirliği potansiyeline dikkat çekiyor. Rus şirketlerinin Dubai üzerinden yeniden yapılanma fırsatı yakalayacağı, aynı zamanda Asya-Afrika koridorlarında alternatif tedarik zincirleri oluşturulacağı öngörülüyor.
Bu hamlelerin, küresel ticaret savaşlarının gölgesinde "Doğu'ya dönüş" stratejisinin somut adımları olduğu vurgulanıyor.