Bahçeli, partisinin Giresun’da düzenlediği mitingde konuştu. Keşap kavşağındaki mitingde partililere seslenen Bahçeli, işsizliğe dikkat çekti.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran yaklaştıkça AKP’yi suçluların telaşının sardığına dikkat çekti. Bahçeli, “Türkiye günlerdir Kabe, başörtüsü, kıble, Kudüs, Diyanet İşleri, Kur’an-ı Kerim etrafında sahnelenen siyaset ayıbını izlemektedir. Rüşvet alıp veren eller meydanlarda Yüce Kitabı'mızı sallamaktadır. Hırsızlar maneviyat sömürüsüne tutunmuşlardır. Türk milletine vizyon gösteremeyen kadrolar dini referanslarla ayakta durmaya çalışmaktadır. AKP’li bir Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan’a salavat getirecek kadar gözü dönmüştür. Artık siyasette hiçbir ölçü ve ayar kalmamıştır.” dedi.
Bahçeli, partisinin Giresun’da düzenlediği mitingde konuştu. Keşap kavşağındaki mitingde partililere seslenen Bahçeli, işsizliğe dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Giresun işsiz, yoksul, gelirsiz ve sancılı. AKP’yle beraber Giresun’un işsizliği tavan yapmış ve resmi verilere göre 38 bine ulaşmıştır. Giresun’un milli varlıkları birer birer satılmıştır. Malumunuz, SEKA Aksu Kağıt Fabrikası 2004 yılında elden çıkarıldı. Aynı yer 2013 yılında satış bedelinin yaklaşık 14 kat fazlasına tekrar geri alındı ve yerine toplu konut yapılacağı söylendi. Dünyanın neresinde üretim yapan, iş ve istihdam yaratan bir fabrikanın kapanıp yerine toplu konut yapılması gündeme gelmiştir? Bu nankörlük, iş bilmezlik, Giresunlu'ya vefasızlık değil midir? Göz göre göre devleti zarara uğratmak ve Giresun’a yüz çevirmek nasıl bir siyaset tercihidir? Giresun’da 15 belde belediyesi kapatıldı ve köye dönüştürüldü. Vatandaşlarımız mağdur edildi, hizmet almalarının önüne geçildi. Kimse meraklanmasın, kimse kaygılanmasın; kapatılan bu belde belediyelerinin alayını tekrar açacağız. AKP durmadı her varlığınızı satılığa çıkardı. Yerine yenisini koymadı, sizlerin geleceğiyle oynadı. Köykobir’e ait sunta fabrikası bunlardan birisidir. Fiskobirlik fındık işletme tesislerinin bir çoğu ya kapatılmış veya haraç mezat satılmıştır. Özelleştirilen limanlar yıllardır hareketsizdir. Özel sektöre ait yaklaşık 25 fındık kırma tesisine kilit vurulmuştur. Giresun’ın kaderi fındıktır, Giresun’un geçim kapısı fındığa dayalıdır. Fındık dalında kalırsa, umutlar havada kalacaktır. Fındık para etmezse, AKP’li yıllarda olduğu gibi, Giresun hüsran yaşayacaktır. Buna izin veremeyiz, buna sessiz kalamayız.”
17-25 ARALIK REZALETİNE HANGİ İMAM HATİPLİ ONAY VERECEKTİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her gün 'açılış kılıfı altında mitingler' düzenlediğine değinen Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erdoğan her gün siyasetin göbeğinde, polemiklerin ortasındadır. Artık ipten kazıktan boşanmıştır. Hemen her Allah’ın günü maneviyatımızı siyasete alet etmekte, bundan da asla rahatsızlık duymamaktadır. Erdoğan, kendisi ve dört çocuğunun imam hatip lisesi mezunu olduğunu söylüyor. Geçmişte çocuklarına üniversite kapılarının açılmadığını, katsayı ve başörtüsü engeline takıldıklarını her ortamda dile getiriyor. Evlatlarını Amerika’da okuduklarını ifade ediyor. Elbette bir zamanlar yaşanan başörtüsü dramı, İmam Hatip Liselerine uygulanan ambargolar kesinlikle doğru olmamıştır. İmam Hatip Liselerinden mezun olanlar, her engele rağmen, bu ülkeye hizmet etmeyi görev ve sorumluluk saymış vatan evlatlarıdır. Bu liselerde okuyan kardeşlerim Allah korkusunu bilirler. Haram, helal ayrımını yaparlar. Neyin sevap neyin günah olduğunu ayıracak kadar ihlas ve vicdan sahibidirler. Ve İmam Hatip Liselerini kapatmaya kimsenin gücü de yetmeyecektir. Şimdi Erdoğan’a sesleniyorum: 17-25 Aralık’ta ortaya çıkan rezalet ve zillet zincirine hangi İmam Hatip Liseli onay verecektir?”
Bahçeli yaptığı konuşmada rüşvet konusuna değinerek, şunları söyledi: “Giresunlu'nun fındık parasını ayakkabı kutularına saklayan, yatak odalarına istifleyen şerefsizlere ne zamana kadar sabır gösterilecektir? Bu cehalet dönemi sürsün, bu calut ve firavun elçileri devam etsin deniyorsa, AKP hakikaten tek seçenektir. Bizim konuşmaktan bile utandığımız ne varsa, Erdoğan yapmış, Davutoğlu yerine getirmiştir. Biz hırsızlar diyoruz, onlar üstüne alınıp hakaret etmeyin diyor. Biz rüşvetçiler diyoruz, onlar hemen yarası varmış gibi gocunup darbe yaptılar diyor. Biz konuştukça AKP yapıyor. Biz konuştukça AKP satıyor, savıyor. Biz konuştukça AKP şu an da bile malı götürüyor. Fakat 7 Haziran’da millet konuşacak, bu defa AKP duracaktır. 7 Haziran’da Giresun konuşacak, AKP dilsiz şeytan gibi maskesi inecektir.”
Bahçeli, 7 Haziran yaklaştıkça AKP’yi suçluların telaşının sardığına dikkat çekerek, “Davutoğlu paniklemiş, Erdoğan artık yasa ve Anayasa’yla yollarını tümden ayırmıştır. AKP’deki keskin düşüş Davutoğlu’na kabus yaşatmaktadır. AKP’liler dör bir koldan istismar yarışına girmişlerdir. Yüce dinimiz İslam siyasete ana malzeme yapılmıştır. Türkiye günlerdir; Kabe, başörtüsü, kıble, Kudüs, Diyanet İşleri, Kur’an-ı Kerim etrafında sahnelenen siyaset ayıbını izlemektedir. Rüşvet alıp veren eller meydanlarda Yüce Kitabı'mızı sallamaktadır. Hırsızlar maneviyat sömürüsüne tutunmuşlardır. Türk milletine vizyon gösteremeyen kadrolar dini referanslarla ayakta durmaya çalışmaktadır. AKP’li bir Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan’a salavat getirecek kadar gözü dönmüştür. Artık siyasette hiçbir ölçü ve ayar kalmamıştır.” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Şırnak’ta yaptığı konuşmaya da ağır eleştirelerde bulunan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Serok Ahmet Şırnak’ta Hz. Nuh’un gemisi olduklarını söylüyor. Sıfatları ciltler dolusu olan sanal ve yalan Ahmet sana söylüyorum, gemi olduğunuzu biliyoruz, gemilerinizin bulunduğunu da dünya alem öğrendi, fakat Hz. Nuh’u ne hakla, ne cüretle, hangi cesaretle siyasete dahil ediyorsunuz? Eğer AKP, Hz. Nuh’un gemisi ise, gemi tamam da, Davutoğlu Hz. Nuh olarak kimi görmektedir? Sayın Davutoğlu, siz olsanız olsanız, Nemrut olursunuz, Firavun’un kölesi, Yezit’in eli mızraklı askeri, Ad, Semud kavimlerinden olursunuz. Hz. Nuh’un gemisinde ayıplı ve ahlaksız hiç kimse yoktu. Tufan tüm günahkarları sular altında bırakmıştı. 7 Haziran’da da demokrasi tufanı esecek, bu kez AKP’yi sandığın altına itecektir. Davutoğlu kurtulamayacak, milli azap ve kahır, kendisini, partisini, hizmetinde bulunduğu amiri ve abisi Erdoğan’ı silip süpürecektir. Türk milleti 12 yıl 6 ay 11 gün önce AKP’ye tek başına iktidar imkanı vermişti. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. AKP’ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor. AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye’yi enkaza çevirmiştir. AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa gel birlikte yürüyelim.”