İktidarın reddetmesine rağmen yaklaşık altı aydır Ankara kulislerinde yüksek perdeden dile getirilen erken seçim senaryosu, MHP Genel Bahçeli’nin “26 Ağustos 2018’de seçime gidelim” çağrısı ile ete kemiğe büründü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Haziran tarihini ilan etti.

Ancak kimi kulislerde Erdoğan’ın yakın çevresine “Duyunca üzüldüm” dediği iddiası ortaya atılmıştı. Yorumlardan bazıları da “Bahçeli’nin Erdoğan’a tuzak kurduğu” yolundaydı.

2002’de kendisinin de ortağı olduğu Ecevit hükümetini sona erdiren erken seçim çıkışını da yine Bahçeli yapmıştı zira…

Oya Baydar, T24’teki yazısında bu komplo teorisi üzerinden Erdoğan’a derin devletin bir operasyon çekme ihtimalini irdeledi.

Bahçeli’nin kitleleri peşinden sürükleyebilecek bir lider olmadığı halde bu gücü nereden aldığı sorusuna cevap arayan Baydar, “Hükümetler, iktidarlar, devlet kurumları, siyasetçiler, başbakanlar, cumhurbaşkanları geçip giderken varlığını koruyan düşmez kalkmaz derin devletten…” diyor.

“Derin devletin, emrindeki kontrgerilla (gladyo) türü yapılar, provokatörler, silahlı çeteler dışında bir de yasal siyasete katılıp siyaseti biçimlendiren temsilcileri, sözcüleri vardır” diyen Baydar, “Devlet Bahçeli’nin, misyon sahibi, yani organik olarak veya zihniyet uyuşması nedeniyle onlardan biri olduğunu düşünüyorum” görüşünü dile getiriyor.

Erdoğan’ın 2010 yılına kadar izlediği çizginin reformcu bir çizgi olduğunu, bunu karşıtlarının dahi kabul ettiğini savunan Oya Baydar, “Erdoğan’ın 2011-2012 sonrasında, reformculuğunu yitirdiğini;  kendisinin ve iktidarının beka’sı uğruna adım adım derin devlete teslim olduğunu görüyoruz” ifadesini kullanıyor ve ekliyor:

    “Bu teslimiyetin tescili, 7 Haziran seçimlerinin yarattığı şokuna ardından 2015 Temmuzunda çözüm masasının devrilmesidir. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra Erdoğan içerde ve dışarda attığı her adımla Bahçeli’nin kucağına biraz daha düşmüştür.”


Derin akıl Erdoğan’dan neden vazgeçer?


Baydar, kurduğu komplo teorisi için şu soruyu yöneltiyor:

    “Bahçeli’nin erken seçim çıkışı, askerî darbe’nin olası görünmediği koşullarda Erdoğan’ı kendi kazdığı kuyuya (Başkanlık rejimi, vb.) düşürüp tasfiyesine yönelik olabilir mi?”

Oya Baydar, yazısının devamında 24 Haziran’da muhalefet kanadına bakan yönü ile neler yapılabileceğini masaya yatırıyor ve “Hem devlet aklını hem de ona teslim olmuş Erdoğan’ı alt etmek için önümüzde kolay kolay ele geçmeyecek bir fırsat var” diyor.

Baydar’a göre “çok güçlü görünen, kimilerini umutsuzluğa kaptıran iktidar hiç bu kadar güçsüz olmamıştı”...

Son günlerde muhalefetten gelen ummadıkları hamleleri de ekliyor buna ve “Ne derin devlet ne de Erdoğan yenilmezdir. İş ki biz yeterince umutlu ve birlikli olalım” çağrısı yapıyor.