MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Çorum mitinginde yaptığı konuşmada, "Erdoğan ömür boyunca kendisini ve ailesini güvence altına almak için başkanlık arayışındadır. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinden yakayı kurtarmak için Türkiye'ye komplo kurmaktadır." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Çorum mitinginde yaptığı konuşmada, "Erdoğan ömür boyunca kendisini ve ailesini güvence altına almak için başkanlık arayışındadır. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinden yakayı kurtarmak için Türkiye'ye komplo kurmaktadır. Hakim ve savcılar hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmektedir. Polisler, rüşvetçiler tarafından cezaevine atılmaktadır. Hırsız kovalamakta, masum kaçmaktadır. Tam bir hukuk cinayeti yaşanmaktadır. Keşmekeşlik had safhadadır. Adalet boğazlanmaktadır" dedi.
Bugün karayolu ile Ankara'dan Çorum'a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Abide Meydanı'nda yaklaşık 6 bin partiliye hitap etti. İşte Bahçeli'nin konuşmalarından satır başları:
HIRSIZ KOVALIYOR, MASUM KAÇIYOR
Başkanlık diktatörlük kapısıdır. Başkanlık istikrarsızlık kaynağıdır. Bölünmenin ve parçalanmanın karar merciidir. Erdoğan ömür boyunca kendisini ve ailesini güvence altına almak için başkanlık arayışındadır. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinden yakayı kurtarmak için Türkiye'ye komplo kurmaktadır. hakim ve savcılar hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmektedir. Polisler, rüşvetçiler tarafından cezaevine atılmaktadır. Hırsız kovalamakta, masum kaçmaktadır. Tam bir hukuk cinayeti yaşanmaktadır. Keşmekeşlik had safhadadır.
ADALET BOĞAZLANIYOR
Adalet boğazlanmaktadır. Vicdan katledilmekte, insaf yıkıma uğramaktadır. Erdoğan Türkiye'nin imaj ve saygınlığını, tarihi ve kültürel mirasını zaafa uğratmış, zayıflatmış, budamıştır. Kaybeden Türkiye, kazanan Erdoğan ve çetesidir. Kaybeden Türk milleti, kazanan haramzadeler ve hainlerdir. Kaybeden Çorum, kazanan hak ve hukuka darbe vuranlardır.
VATANA İHANETİN BELGELENECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP'ye 400 milletvekili istemesi suç. Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak pahasına başkanlık için uğraşması suçtur. PKK-HDP-İmralı canisiyle birlikte yeni Anayasa hazırlığı içinde olması suçtur. Tarafsızlıkla ilgili şeref ve namus üstüne ettiği yemini çiğnemesi suçtur. Korumakla yükümlü olduğu mevcut devlet nizamını dinamitlemeye çalışması suçtur. Yolsuzluk yapması, rüşvet çarkını işletmesi suçtur. Erdoğan Cumhurbaşkanı makamındaki 9 aylık mazisinde defalarca suç işlemiştir. Belçika'da Cumhurbaşkanı'nın 'ihanetten başka suçu yoktur', demiştir. Bu konuda Anayasa'yı referans göstermiştir. Erdoğan, bilesin ki, referans gösterdiğin Anayasa seni kurtaramayacaktır. Ve Anayasa senin vatana ihanet ettiğini çok açık belgeleyecektir. Türk milletinin sana verdiği yetkiyi kötüye kullanmanın bedeli karşılıksız kalmayacaktır. Tarafsızlığını bozmanın, Türkiye düşmanlarıyla bir ve beraber olmanın faturası mutlaka önüne koyulacaktır.
MİLLETİN EVİNDE HEP ERDOĞAN VE YANDAŞLARI OTURUYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların ekonomik sıkıntı yaşamasına aldırmıyor. Ankara'da dev bir saray yaptırdı. Bu sarayı hukuktan kaçırdı. Bu sarayı aydınlıktan kaçırdı. Bu sarayı helalden kaçırdı. Ve bu sarayın ismi kaçak ve karanlık saray oldu çıktı. Erdoğan sarayına, eski parayla 1 milyar 370 milyon lira harcadı. Sizden aldı, bin yüz elli odalı fildişi kulesine yatırdı. Sizden aldı, ayakkabı kutularına sakladı. Sizden kopardı, aylık sabit gideri yine eski parayla 21 milyon lira olan sırça köşküne, bin bir gece masallarını aratmayan sarayına gömdü. Ve dedi ki, itibardan tasarruf olmaz. Ve dedi ki, milletin evidir. Nasıl bir millet evidir ki, hep Erdoğan ve yandaşları oturmaktadır. Çoğunuzun evi yoktur, olanın masrafı çoktur. Kiralar boynunuzu bükmektedir. Gelin görün ki Erdoğan sarayda yaşamaktadır. Bir zamanlar kimsesizlerin kimsesiyim diyen adam, şimdi kindarların kutbu, haram yiyenlerin koruyucusudur.
ERDOĞAN'DAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ DEDİK
Anayasa'da tarafsız olması açık açık yazılmış Cumhurbaşkanı, sanal açılış törenleri ve devletin imkanlarıyla korsan ve paralel miting yapıyor. Yine Anayasa'ya göre devletin başı olan Cumhurbaşkanı, bir partinin fiili eş genel başkanı gibi hareket edebilir mi? Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı, muhalefetle kavgaya tutuşup iktidar partisini kollayabilir mi? Asgari ücreti 1400 liraya çıkaracağız diyoruz, 'kurusıkı atıyorlar' diyor. Bu konuda kararlıyız diyoruz, 'istihdam düşer' diyerek bizi eleştiriyor. Asgari ücretle çalışan kardeşlerim, Erdoğan ve Davutoğlu sizlerin rahata ulaşmanızı istemiyor. Cevap vermesi gereken ne varsa, Erdoğan devreye girerek bizimle polemiğe heves etmektedir. Böyle bir Cumhurbaşkanı asla olmamıştır. Böyle bir Cumhurbaşkanı ne görülmüş, ne duyulmuştur. Biz başından beri Erdoğan'dan Cumhurbaşkanı olmaz dedik. Bu görüşümüzden taviz vermedik. Biz Erdoğan'ı tanıyoruz, kırat ve kalitesini biliyoruz.