Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Bahçeli’nin açıklaması şöyle: “Mübarek Ramazan günlerinin feyiz, fazilet ve vecdiyle ibadetlerimizi yerine getiriyor, Allah’a kulluk görevimizi samimiyetle yapıyoruz. Bir yanda davul sesiyle başlayan sahur telaşı, diğer yanda sabrın ve şükrün mükâfatı iftar sofralarının huzur ve bereketi. Güzellik budur. Vicdan kıblesini kaybetmiş, hislerine mil çektirmiş, insanlığını iğfal etmiş azılı teröristler bu Ramazan ayını da kana ve ölüme buladılar. Tunus’ta bir plaja, Kuveyt’te bir camiye, Fransa’da bir fabrikaya saldıran IŞİD canavarları iyice kudurdular, iyice zıvanadan çıktılar. Ülkemizin çevresi vahşete ve şiddete havale edildi. Sınırlarımızın dibinde cehennem kapıları açılırken, kin ve kötülük kozasını hızla ördü. Yine gündemde Ayn el Arap (Kobani), yine IŞİD isimli terör örgütü revaçta. Bildik manzaralar karşımızda, malum fitne döngüsü ortada. Herkes Kobani’yle yatıp kalkıyor, Nişantaşı’ndan Yüksekova’ya kadar önüne gelen Kobani’deki iki terörist grubun kapışmasını mesele ediyor.

Doğu Türkistan’daki Çin zalimliğini kimseler konuşmuyor, ağzına dahi almıyor. Kobani’ye ağlayanlar, Kaşgar’a gülüyor ve zulme ortak oluyor. Uygur Türklerine Oruç tutmayın namaz kılmayın ve hatta nefes almayın diyorlar Değerler anarşisi yaratıp Türklüğü tasfiye etmeyi planlıyorlar. Varlığına, inancına ve kimliğine bağlı ve sadık halde yaşayan 28 Uygur Türkü 22 Haziran günü Kaşgar’da hiç acımadan katledildi. Buna karşı hiçbir insan hakları örgütünden, hiçbir demokrasi ve özgürlük sevdalısı oluşumdan tepki gelmedi Niye? Çünkü öldürülenler Türk’tü! 

Soydaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, Türk Dünyasının başı sağolsun diyorum. Müslüman Türk’ün ahının yerde kalmayacağına inanıyorum. 

Gökbayrağı kana buladılar fakat kimsenin haberi olmadı olanların da diline Kobani dolaştı. PYD-PKK lobisi Kobani’yi fiilen Türkiye’ye taşıdı. Doğu Türkistan’a gözünü kapatıp yönünü dönenler, emperyalizme kule nöbetçiliği yapan Kobani çığırtkanlarını, PKK maşalarını el üstünde tuttu. Bunların robot resmini çizmeye gerek var mı? Eşkalini tanımlamak lazım mı? Zenci Türk olduğunu söyleyenlere bakın faili göreceksiniz. Buradan bir uyarıda bulunayım: Türk’ün zencisi-beyazı-mavisi olmaz Türk Türk’tür. Türk’te renk arayanlar Türkiye’yi reklam arası görenlerdir. Tesadüfün lütfunu beklemekle vakit kaybedemeyiz. Müslümanların canıyla, kanıyla, malıyla beslenen küresel vampirlere tepkisiz duramayız. Kızışan kavgalar, derinleşen ihtilaflar, birbirine düşen insan ve inanç grupları üzerinde yaşadığımız coğrafyayı çekilmez kılıyor. Kendi kendimiz olabilmek ve kalabilmek için düne, yaşamak, değişmek ve devam etmek için yarına muhtacız. Ama geleceğimiz kundaklanıyor. Basit sırrını saklayamaz, çabuk yakalanır ve gülünç olur. Basit hevesler kolayca hükmetmenin, arsızca zulmetmenin yolunu arar. 

Alimim diyen, Allah dostu olduğunu ileri süren, irfan ehli manevi kanaat önderleri İslam’ın sürüklendiği felakete niçin itiraz etmezler? Batı emperyalizmi İslam’ı karalamak ve terörle ilişkilendirmek için sinsi bir çaba sarfederken, dinimizi savunacak manevi kaleler nerededir? Emin olunuz geleceğimiz bu sorulara verilecek cevaplarda gizlidir. Haçlının gölgesi hilalin aydınlığını kapatırsa akıbet korkunç olacaktır."