Samanyoluhaber.com yazarı Murat Çetin , Ankara'daki Cumhur İttifak'ı kulislerini yazdı
MURAT ÇETİN- ANALİZ
1997 yılından bu yana MHP’nin başında bulunan Devlet Bahçeli ilginç bir kişilik. Bugün yeşil dediğine yarın turuncu diyebilecek kadar siyaseti çıkar amaçlı yapıyor. Bu konuda tek tek örnek verecek değilim. Ama daha 15 Temmuz öncesinde Erdoğan’la yaka paça olan Bahçeli’nin son iki yıldır sarmaş dolaş hallerine de kanmamak lazım. Bahçeli sahnenin önünde görünen ve rolünü çok iyi oynayan bir siyasetçidir.
Bir de sahnenin dışındakiler var. 2002 yılında Bahçeli’ye erken seçim kararı aldıran, AKP Lideri Erdoğan ile kavgasını sonlandıran da kendisi… Daha birçok örnek verebiliriz. Onun için Bahçeli her zaman Türk siyasetinde sürprizlerin adamı olmuştur. 2022 yılında seçim barajının yüzde 7’e düşürtmeyi başardı Bahçeli… Peki, nasıl aldı Bahçeli yüzde 7 seçim barajı avantajını? Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının tartışıldığı günlerde Bahçeli’nin “eğer engel varsa Anayasal değişiklik yapılır” sözü aslında Erdoğan’ı tehdit niteliğindeydi. Yüzde 7’yi düşürmezsen yeniden adaylığına destek vermem diyordu bir anlamda. Ne oldu? Bahçeli istediği yüzde 7’yi aldı ve “adayımız Erdoğan” dedi. Yüzde 7 barajı ile birlikte seçim kanununda değişiklik yapıldı… Detayları biliyorsunuz…
Peki neden “Bahçeli sürpriz yapar mı?” dedim… Bahçeli’nin MHP’nin tek başına seçime gireceğini açıklaması önemli, zira böyle bir şey beklenmiyordu. Hatırlamak gerekiyor; AKP ile MHP arasında oluşturulan Cumhur İttifakı 2018 genel seçimlerinde ve 2019 yerel seçiminde ortak hareket etti. AKP ile MHP 2023 seçimlerinde de aynı şekilde ortak hareket edecek. MHP 2018 seçimlerinde 30 ilde milletvekili çıkardı. MHP’nin tek milletvekili çıkardığı illerde (Afyon, Antalya, Erzurum, Eskişehir, Hatay, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Sivas, Sakarya, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Tokat, Aksaray, Kırıkkale, Düzce ve Iğdır) rakibinin AKP’nin olacağını söylemek yanlış olmaz. Bu da MHP ile AKP arasında bir anlaşmaya varılmazsa bu illerde sorun yaşanacağı anlamına geliyor.
MHP’nin tek milletvekili çıkardığı illerde bir sorun yaşanmaması için AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ile MHP Seçim İşleri Başkanı Feti Yıldız, Eylül 2022 tarihinden bu yana bir çalışma yürütüyordu. Bu çalışmaya göre MHP’nin tek milletvekili çıkardığı illerde AKP’nin milletvekili adayı göstermemesi konusunda AKP ile MHP ön uzlaşmaya vardı. Bu ön uzlaşmaya göre MHP’nin tek milletvekili çıkardığı ve oy oranı olarak AKP’nin önünde olduğu illerde AKP milletvekili adayı göstermeyecek ve MHP’yi destekleyecekti. MHP’de 15 Ocak 2023 tarihi seçim çalışmalarına başlama tarihi olarak belirlendi. Bahçeli, 13-15 Ocak 2023 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam ilçesinde yapılan ve MHP Seçim Hazırlık Toplantısı’nda 2023 seçim stratejisini “Yeni Sisteme Güçlü Destek… Adım adım 2023” sloganı ile açıkladı. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını da “Aday belli, karar net” sloganı ile ifade eden Bahçeli, MHP-AKP işbirliğinin süreceğini ise “Elbette olur, birlikte olur” sözleri ile özetlemişti.
Devlet Bahçeli, MHP’nin seçimlere kendi logosu ile gireceğini açıklaması ile bir anlamda şimdiye kadar yürütülen bu çalışmaları ve stratejiyi de rafa kaldırmış oldu. Bahçeli’nin MHP’nin seçimleri tek başına gireceğini açıklaması önemli ve bir o kadar da kendi içinde riskler taşıyor. Bahçeli’nin bunları bilmiyor olması mümkün değil. MHP’nin tek başına seçime girmesi oyların bölünmesi ve Cumhur ittifakının TBMM’de bir anlamda çoğunluğu kaybetmesi anlamına gelir. Zira anketler ortada. Bahçeli seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesine karşın MHP’nin hala TBMM’ye girememe riski bulunuyor. Yüzde 6’lara kadar gerileyen bir MHP var. Bahçeli’nin burada iki şeyi planlıyor olabilir; birincisi Erdoğan ile milletvekili pazarlığı çıtasını yükseltmek ikincisi ise gerçekten ittifaktan ayrılmak. Zira tepetaklak giden bir AKP var. Ve Bahçeli bu çığın altında kalmak istemiyor alabilir. Bu nedenle İYİ Parti’den son dönemde kısmen de kopuşa geçen milliyetçi oyları almak için AKP’den ayrılmak isteyebilir. Bahçeli’den ziyade Bahçeli’nin akıl hocalarının şu an istediği MHP’nin TBMM’de olması kadar MHP’nin güçlü olması. Zira yakın dönemde bu güç odaklarını nelerin beklediğini kestirmek zor. Kendilerini, Millet İttifakı’nın seçimleri kazanması halinde kötü günlerin beklediğini görüyor olabilirler. Onun için şimdiden AKP ile yolları ayırmak için bir adım da olabilir. Her ikisi de olabilir. Zira siyasette çıkar odaklı hareket edildiği sürece akla kara yan yana ilerliyor. Bunun Meral Akşener’in son dönemdeki gelgitlerinde ve dahası Fatih Erbakan’ın tercihlerinde gördük. Çıkar varsa ilkenin hiçbir önemi olmuyor.
Bir de şunu unutmamak gerekiyor. Bahçeli’nin ciddi şekilde sağlık sorunları var. Onu perde arkasından destekleyen güçlerin en büyük endişesi Bahçeli’nin seçim döneminde miting dahi yapamayacak hale gelmesi. Zira Bahçeli, birçok programa artık çıkamıyor, çıktığı zaman da birkaç gün kendisine gelemiyor. 1948 doğumlu olan Devlet Bahçeli, 2004 ve 2016 yıllarında ağır kalp ameliyatları geçirdi. 2019 yılından bu yana kalbe bağlı sağlık sorunlarının artması Bahçeli’nin MHP liderliğini ve siyaseti bırakacağı iddiaları da beraberinde getirdi. Bir dönem Bahçeli’ye oldukça yakın isimler arasında yer alan ve MHP’den ayrıldıktan sonra DP’ye katılan Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’a göre ise 2023 seçimlerinden hemen sonra siyaseti bırakmak zorunda kalacak.
Enginyurt’un iddiasının ile birlikte Bahçeli’yi yönlendiren derin güçlerin onun yerine hazırlık yaptıkları ciddi ciddi konuşuluyor. Birinci seçenek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Soylu’nun milliyetçi tabanda önemli bir ağırlığı bulunuyor. Ancak buna karşın perde arkasındaki bu ekibin Soylu konusundaki en büyük endişesi başına buyruk hareket etmesi. Bahçeli gibi tam sadakat içinde olup olmayacağını kestiremiyorlar.
Peki, MHP içinden kimler Bahçeli’nin yerine gelebilir. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bahçeli sonrasının en güçlü MHP lider adayları arasında değerlendirmek mümkün. Yalçın, MHP teşkilatlarında en alt düzeyden başlayarak bütün kademelerde görev alan bir isim. Yalçın’ın özellikle askeri ve istihbarat bürokrasisi ile de yakın ilişkileri bulunuyor.
Semih Yalçın’ın yanı sıra MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız ile İzzet Ulvi Yönter de genel başkanlık yarışında ortaya çıkabilecek isimler. 12 yıldır MHP Genel Sekreteri olarak görev yapan Büyükataman, Bahçeli’nin çok güvendiği bir isim. Büyükataman özellikle Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve İzmit illerindeki iş insanları üzerinde önemli bir ağırlığı bulunuyor. Büyükataman’ın ayrıca ülkücü iş insanlarının devletten ihale almasında belirleyici bir rolü bulunuyor. Feti Yıldız hukukçu kimliği ile öne çıkan bir siyasetçi ve MHP adına TBMM’ye verilecek tüm anayasa ve yasa değişiklik teklifleri Yıldız tarafından hazırlanıyor. Ulvi Yönter ise bürokrasiden siyasete geçmiş bir isim. Bahçeli’nin güvenini kazanan Yönter, bu sayede MHP teşkilatlarında ve özellikle Ülkü Ocakları’nda önemli bir desteği sahip. 1976 doğumlu genç bir siyasetçi olan Yönter, MHP içinde güncel siyasi önemli çıkışlar yapan ve MHP’nin siyasi vizyonuna ilişkin çalışmalar yürüten bir isim.
MHP’de aktif siyaset içinde yer almasa da MHP teşkilatları üzerinde etkin durumda olan Şefkat Çetin’i de Bahçeli sonrası olası genel başkanlık yarışında görmek mümkün. 2007-2015 yıllarında 8 yıl süre ile TBMM’de MHP Grup Başkanvekilliği yapan Oktay Vural da Bahçeli sonrasının potansiyel genel başkan adayları arasında yer alıyor. Vural, 2018 genel seçimlerinde Bahçeli tarafından yeniden milletvekili adayı gösterilmedi. Vural, kendisini milletvekili adayı göstermeyen Bahçeli’nin bu sürpriz tavrına rağmen MHP’den istifa etmedi. Vural’ın MHP’de özellikle akademik kesim üzerinde önemli bir ağırlığı bulunuyor. Sanıyorum bu isimlerden millerin MHP Genel Başkanı olacağını görmek için önce seçimlerin anlatılması gerekiyor. Zira sahnenin gerisindekiler Bahçeli’nin artık sağlık açısından da siyaset yapacağını çok iyi biliyorlar ve kontrol dışı bir kişi o koltuğa oturmasını istemiyorlar.